Fuat Bulut / Özel Haber

Güneydoğu Ekspres - Diyarbakır’ın ilk klinik psikologlarından biri olan Duygu Berekatoğlu, koronavirüs nedeniyle toplumda yaşanan korku ve paniğin ciddi sağlık sorunlarına neden olduğunu söyledi.

Gazetemiz Güneydoğu Ekspres’e konuşan Duygu Berekatoğlu, özellikle sosyal medya üzerinden yapılan bilgi kirliliğine dikkat çekerek, “Virüsle ilgili paylaşılan görseller ve yazılar insanlar üzerinde yüksek düzeyde stres, korku, panik ve endişe yaratıyor. Bundan dolayı fobiler, uyku problemleri, beslenme sorunları, histeri, xenofobi (yabancı kişilerden korkma) ve dünya genelinde her yaş grubundan milyonlarca kişiyi etkileyen oldukça yaygın hastalık olmaları sebebiyle hipokondriyak (hastalık hastalığı) ve hbsesif kompulsif bozukluk hastalığına sahip kişiler daha fazla panik yaşıyor. Panik duygusu, virüsün kendisinden daha hızlı yayılıyor. Yanlış bilgilendirme ve kontrol edememe duygusu insanlar üzerinde  büyük kaygıya yol açıyor” dedi.

“Stres bağışıklık sistemini zayıflatıyor”

Bu süreçte en çok korkulan şeylerden birinin de belirsizlik olduğunu ifade eden Berekatoğlu, konuya ilişkin TV ve sosyal medya paylaşımlarındaki bilgi kirliliğinin kaygıyı daha çok arttırdığını vurguladı. Berekatoğlu, şöyle devam etti:

“Virüsün yeni, tedavisine yönelik çalışmaların devam ediyor olması ve bulaşıcılığının yüksek olması, birçok ülkede ölümlerin arttığını duyuyor olmamız ve ülkemizde de sayının giderek artması insanlar üzerinde korku oluşturuyor. Karantina durumundan dolayı insanlar evlerinden çıkmıyor, sürekli telefon, televizyon, sosyal medyadan pandemi ile ilgili güncel durumları takip ediyor. Bu da kaygıyı daha çok artırıyor. Stresin vücudun bağışıklık sisteminin zayıflamasında önemli rol oynadığı bilinmektedir bu yüzden bu süreçte stresten uzak durmamız gerekir.”

“Hayattaki pozitif düşüncelere odaklanmalıyız”

Berekatoğlu, panik halinin geçmesi ve iyi bir psikoloji için şu önerilerde bulundu:

“Salgına karşı farkındalığımızı arttırmamız gerekiyor. Her şeyden önce korku ve kaygı yaşıyorsak mutlaka düşüncelerimize başka bir perspektiften daha bütüncül bir yaklaşımla ele almamız ve bu kaygıyı gidermemiz gerekir. Kaygıyı artıracak unsurlardan uzak durmamız gerekiyor. Sosyal medyada takipçi sayısı fazla ve mavi tik’li olan profillerin paylaşımlarına insanlar daha çok inanıp yanlış bir fikire sahip olabiliyor. Bu süreçte verilerle bilimsel açıklamalı doğru ve güvenilir kaynaklardan bilgi almak gerekir.Yüzde 60 ve üzerinde alkol içeren el temizleyicisi (dezenfektan, kolonya) elimizdeki virüsleri yok ettiği için gün içerisinde ellerimizi sürekli yıkamalı ve hijyen kurallarına dikkat etmeliyiz. İyi hijyenin olumlu etkilerinden ne kadar emin olur uygularsak beynimiz doğal olarak ona doğru hareket eder, çünkü daha iyi hisseder.

Karantina sürecindeyiz ve hepimiz şuan olduğundan farklı bir yaşam sürüyoruz. Bu bir süreç. Hayattaki pozitif düşüncelere odaklanmak bu sürecin daha kolay atlatılmasını sağlayacaktır, keyif alacak şeyler yapmalıyız. Hobilerimizi aktif hale getirmek. Mindfullness müzikler dinlemek meditasyon yapmak (panik atak hastaları uzmana danışmalı) gün içerisinde temiz hava almak kendimizi daha iyi hissettirecektir. Sakin ve tedbirli davranmak hem kendimiz hem sevdiklerimiz için daha faydalı olur.”

Editör: TE Bilişim