ÖZEL HABER/Güneş OCAĞA-Mehmet Rumet SOYLU

Eskişehir-Afyonkarahisar hattında meydana gelen büyük orman yangın felaketi Türkiye’yi yasa boğdu. Yangınlarda 10 orman işçisi yaşamını yitirirken, 23 vatandaş da yaralandı. Ülkenin birçok bölgesinde etkili olan yangınlar, hem can kaybına hem de ciddi ekolojik tahribata yol açıyor. Yangınlar sonrası gazetemiz Güneydoğu Ekspres’e özel açıklamalarda bulunan Biyoçeşitlilik ve Çevre Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Kılıç, orman yangınlarına karşı radikal ve uzun vadeli tedbirlerin alınması gerektiğini vurgulayarak, Diyarbakır'daki ormanlık alanların korunması için de kentteki yetkililer ve vatandaşlar uyarılarda bulundu.

DÜNYADA SICAKLIK DERECESİ ARTTI

Amedspor'dan ayrılan Yılmaz Ceylan Şanlıurfaspor’da
Amedspor'dan ayrılan Yılmaz Ceylan Şanlıurfaspor’da
İçeriği Görüntüle

Dünyanın sıcaklık derecesinde ciddi artışların olduğuna dikkat çeken Dr. Kılıç, "Bulunduğumuz enlemler bu mevsimlerde özellikle Temmuz Ağustos arasında 45 derecenin üstüne çıkabiliyor ve bu beklenen bir süreçtir. Yalnız burada dikkat edilmesi gereken küresel ısınmaya bağlı olarak dünyanın sıcaklık derecesinde ciddi artışlar var. Yangınların bir nedeni de yağışların azlığına bağlı olarak ormanda hem zeminde hem de ağaçlarda ciddi bir kuraklığın olması, yani nemin az olması" dedi.

DOĞAL AFET NE ZAMAN İLAN EDİLMELİ?

Yüksek sıcaklıklarda doğal afet ilan edilebilmesi için yasal bir çerçevenin olduğunu dile getiren Dr. Kılıç, "Ama biz bu sıcaklıkları her yıl yaşıyoruz. Zaten 45 derecenin üstünde sağlık sorunları olduğu için yetkililer de uyarıyor zaten. Ama kamu işlerinin sürekli işlemesi gerekiyor. Orman, karayolları ve yine diğer alanlarda hem kamu hem de özel sektörün çalışması lazım. Sıcaklar artmış bile olsa, dünyanın her yerinde önleyici tedbirlerle kamu ve özel alanlarda çalışmalar sürdürülüyor" diye konuştu.

"TÜRKİYE'DE AŞIRI BİR ORMAN KAYBI VAR"

Türkiye'de aşırı bir orman kaybının olduğunu söyleyen Kılıç, "Maalesef ki aşırı bir orman kaybımız var. Orman yangınlarını yaşamamamız için önlemlerin alınması mutlak alınması lazım. Çok ciddi yangın söndürücü ekipman ve personellerle tedbirleri almamız gerekir. Özellikle havadan söndürme çok değerlidir. Yine bu döneme özgü daha fazla yangın söndürme ekipmanları ve personelleri riskli yerlere takviye etmeliyiz. Bazen kazalarla ya da kasıtla yangınlar oluyor bunların önüne geçebilme şansımız var. Bunun için de vatandaşları bilgilendirmemiz gerekir. Fakat buna rağmen bu tür olaylar yaşanıyorsa kurumlar arası işbirliği ve vatandaşların desteğiyle de bunların üstesinden gelebiliriz" diye konuştu.

"TEDBİRLER BAŞLARDA ALINSIN" ÇAĞRISI

Tedbirlerin başlarda alınması gerektiğini vurgulayan Dr. Kılıç, şöyle devam etti: "Şuan yangının olduğu ormanlık bölgelerde ilgili yetkililer çalışmalar yapıyor ve yangınlar söndürülüyor, ama tedbirler tabi ki de başlarda alınabilinirdi. Eğer tedbirler başlarda alınsaydı bu kadar ormanlıklar yanmazdı, insanlarımız yaşamlarını yitirmezdi ve birçok canlı da yok olmazdı. Doğal afet olarak orman yangınlarını kabul edebilir miyiz? Kısmen evet, ama bunun yanında oturup eksikliklerimizi de tartışıp kamuoyuyla paylaşmamız gerekir."

"ESKİŞEHİR'DEKİ YANGIN ÇOK ÜZDÜ"

Eskişehir'deki yangında yaşanan can kayıplarının üzücü olduğunu söyleyen Dr. Kılıç, "Eskişehir ve Orta Anadolu'da yüksek rakımlarda çok değerli ormanlarımız var. Bu doğal zenginlerin korunması gerekir. Ve ciddi radikal önlemlerle olur. Maalesef küresel ısınmaya bağlı olarak önümüzdeki süreçlerde bu yangınlar daha çok yaşanmış olacak. Eskişehir'de yaşanan orman yangını da bizi çok derinden etkiledi" dedi.

DİYARBAKIR’IN ORMANLARI KORUNMALI

Diyarbakır'ın ormanlarının korunması gerektiğini vurgulayan Dr. Kılıç, şunları söyledi:
"Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde ormanlık alanlar az da olsa mevcuttur. Özellikle Diyarbakır’ın dağlık bölgelerinde Lice, Hani, Hazro ve Çermik’in bazı kesimlerinde orman varlığı sürmektedir. Bu alanların korunması büyük önem taşımaktadır. Orman yangınlarının bu bölgelerde hiç çıkmayacağına dair bir garanti yoktur. Bu nedenle her bölgede, yangınların çıkmasını önleyici tedbirler alınmalı, olası yangınlara karşı hazırlık yapılmalıdır. Diyarbakır’ın bu ormanlık alanları için adeta bir seferberlik ilan edilmeli, tüm kesimler ortak bir çaba göstermelidir. Vatandaşlar, sivil toplum kuruluşları ve kamu kurumları iş birliği içinde hareket ederek yangınları önlemeye yönelik kapsamlı bir çalışma programı oluşturmalıdır.

"KARACADAĞ BİR ZAMANLAR ORMANLARLA KAPLIYDI"

Bir zamanlar ormanlarla kaplı olan Karacadağ bölgesi, ne yazık ki bugün sadece birkaç noktada orman kalıntısına sahiptir. Buna rağmen Diyarbakır ile Şanlıurfa arasında hala küçük de olsa bazı ormanlık alanlar bulunmaktadır. Bu alanlar, bölgenin doğal zenginlikleri arasında yer almakta ve korunmayı hak etmektedir."

"ORMAN YANGINLARINDNA ÇOK ACI VEREN GÖRÜNTÜLER VAR"

Orman yangınlarında çok acı veren görüntülerin olduğuna işaret eden Dr. Kılıç, son olarak şunları söyledi:
"Ormanlar toprağın daha fazla suyu tutmasında büyük bir etkisi var. Ormanlar hava kalitesinin oluşturulmasında çok değerlidir. Ve buralarda yaşayan yüzbinlerce canlı türü var. Maalesef bunları da kaybediyoruz. bioçeşitliliğin fazla olduğu yerlerde ekoloji çok daha sağlıklıdır. Hastalıkların artışının önüne geçer ve insanlara çok daha faydalı ortamlar sağlar. Çok acı veren göründüler var orman yangınlarında."

Muhabir: Güneş OCAĞA / Mehmet Rumet SOYLU