ÖZEL HABER/Güneş OCAĞA
Türkiye genelinde 1 Temmuz itibarıyla uygulamaya konulan şap hastalığı tedbirleri kapsamında hayvan pazarlarının kapatılması ve iller arası hayvan sevkinin yasaklanması, Diyarbakır’da geçimini hayvancılıkla sağlayan on binlerce kişiyi mağdur etti.
Yasakların hala kaldırılmaması, besicileri ekonomik olarak zor durumda bırakırken, yetkililerin sessizliği ise tepkilere yol açtı. Diyarbakır’daki Hayvan Borsası’nda her gün 10 bin kişi hayvan alım satımı yaparak geçimini sağlıyordu. Ancak hayvan pazarının kapatılmasıyla birlikte bu gelir kapısı da kapanmış oldu. Gazetemiz Güneydoğu Ekspres’e konuşan besiciler, hayvanlarını satamadıkları için ailelerine ekmek götüremez hale geldiklerini söyledi.
HAYVAN BORSASI'NDAN GÜNLÜK 10 BİN KİŞİ GEÇİMİNİ SAĞLIYOR
Diyarbakır'daki Hayvan Borsası'ndan günlük 10 kişinin geçimini sağladığını belirten hayvan besicilerinden Ethem Türk, "Şap hastalığı sürecinde 37. günü geride bıraktık. Biz hayvan besicileri şu anda büyük bir mağduriyet yaşıyoruz. Sadece Diyarbakır Hayvan Borsası’ndan her gün yaklaşık 10 bin kişi ekmek yiyor. Ancak hayvan pazarları hala kapalı ve satış yapamıyoruz" dedi.
"ŞAP HASTALIĞI SAHADA KALMADI"
Şap hastalığının sahada olmadığını iddia eden Türk, şöyle devam etti: "Hayvanlarımızda herhangi bir hastalık belirtisi bulunmamaktadır. Zaten üreticiler hayvanlarına her 3 ayda bir şap aşısını düzenli olarak yaptırıyor. Bu yıl görülen şap vakalarının etkisi en fazla 4 gün sürdü. O sürecin ardından hastalık etkisini kaybetti. Şu anda yayla sezonundayız, hayvanlarımız açık alanda ve sağlıklılar. Biz hayvanlarımızın 7/24 yanındayız, adeta çocuk gibi bakıyoruz. Buna rağmen hayvan pazarları açılmıyor."
BESİCİLER 80 BİN TL'LİK CEZALARA MARUZ KALIYOR
Yasak olması nedeniyle sağlıklı hayvanın bile satışa sunulması halinde 80 bin TL para cezasıyla karşı karşıya kalındığını vurgulayan Türk, "Ne yazık ki satışa sunulan hayvanlar için araç sahibine 80 bin TL, hayvan sahibine de 80 bin TL ceza kesiliyor. Besici zaten ekonomik olarak zor durumda, bir de bu şekilde cezalandırılmak üreticiyi bitirir" diye konuştu.
"HAYVANCILIĞIN ÖNÜ KESİLMEK İSTENİYOR"
Hayvancılığın önünün kesilmek istendiğini öne süren Türk, şunları kaydetti: "Çünkü bazı düzenlemelerle üretim adım adım zorlaştırılıyor. Yerli üretici desteklenmediği gibi, ithal hayvanlara teşvik veriliyor. Bugün Türkiye’de angus eti serbestçe satılıyor, ancak bizim kendi hayvanlarımız pazara sokulmuyor.”
"İKLİM YASASINA KARŞI MÜCADELE EDECEĞİZ"
İklim yasasını eleştiren Türk, şunları söyledi:
"Ayrıca Meclis'te geçirilen İklim Yasası ile hayvancılığı tamamen kontrol altına aldılar. Bu yasa ile izinsiz tavuk ya da büyükbaş hayvan besiciliği dahi mümkün olmayabilir. Bu yasayla halk dışa bağımlı hale gelir, yerli üretici ise tamamen biter. Bu nedenle biz Diyarbakır’daki besiciler olarak, hayvancılığı bırakmayacağız. Hayvanlarımızı satmadan, üretmeye devam edeceğiz. Bayramlarda ve yılbaşında mal satışı yapmayacağız. İthal ettikleri etleri satmaya devam etsinler! Biz bu iklim yasasına karşı mücadele edeceğiz. Tarım ve hayvancılığın bitirilmesi demek, sağlıklı ve doğal gıdaya ulaşımın da sona ermesi demektir. Organik ürün bulamayan halk, ithal ve sağlıksız gıdalarla beslenmek zorunda kalır. Bu da toplum sağlığını doğrudan tehdit eder."
BESİCİLERİN TALEPLERİNİ SIRALADI
Türk, besicilerin taleplerini şöyle sıraladı: "Sağlıklı hayvanlarımızı satabilmek, hayvan pazarlarının açılması, üreticinin cezalandırılmaması, yerli besicinin desteklenmesidir. Besiciler olarak sesimizi duyurmak ve üretime devam etmek istiyoruz."
GÜNDELİK ALIM SATIM YAPANLAR MAĞDUR
Diyarbakır Hayvan Borsası'nda gündelik hayvan alım satımı yaparak geçimini yapan Şükrü Erdoğan ise, "1 Temmuz 2025 tarihinden bu yana, Diyarbakır’da şap hastalığı gerekçesiyle hayvan pazarlarının kapalı olması, hayvancılıkla geçimini sağlayan onbinlerce insanı doğrudan mağdur etmiş durumda. Şap hastalığı bilindiği üzere bir ayı geçmeyecek şekilde süren, gerekli önlemler alındığında hızla kontrol altına alınabilen bir hastalıktır. Ancak aradan 38 gün geçmesine rağmen halen hayvan pazarlarının kapalı tutulması, artık halk sağlığı gerekçesinin ötesinde ekonomik bir mağduriyete yol açmıştır" dedi.
"EVİMİZE EKMEK GÖTÜREMİYORUZ"
Şap hastalığı nedeniyle Diyarbakır'da binlerce kişinin işsiz kaldığını dile getiren Erdoğan, "Bizler, Diyarbakır’da gündelik olarak hayvan alım satımı yaparak geçimini sağlayan binlerce yurttaş, bu süreçte hiçbir destek görmeden işsiz bırakıldık. Her gün Ağrı, Van, Urfa, Gaziantep ve Konya gibi illerden gelen besicilerden aldığımız hayvanları, Hayvan Borsası’nda satarak evimize ekmek götürüyorduk. Şimdi ise bu imkan elimizden alınmış durumda ve büyük bir mağduriyet yaşıyoruz" diye konuştu.
DİYARBAKIR'DAKİ MİLLETVEKİLLERİNE ELEŞTİRİ
Kentteki milletvekillerini de eleştiren Erdoğan, "Bizim yaşadığımız mağduriyete karşı halkın temsilcisi olan Diyarbakır'daki milletvekillerinin sessizliği kabul edilir gibi değil. Meclise sesimizi duyurmuyorlar ve bizler için bir çaba sarf etmiyorlar" dedi.