Diyarbakır Kent Konseyi’nden Spor Çalıştayı
Diyarbakır Kent Konseyi’nden Spor Çalıştayı
İçeriği Görüntüle

ÖZEL HABER/Faruk BALIKÇI

İmralı Cezaevi’nde bulunan Abdullah Öcalan, Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’nın ardından başlayan barış süreci nedeniyle Avrupa diasporasında yaşayan Kürtlere, Türkiye’ye dönme çağrısında bulundu. Öcalan, çağrısında, “Avrupa’da yaşayan sizler, zorunlulukların ve baskıların sonucu olarak oraya gittiniz. Ama başlattığımız sürecin ileriye taşımasıyla ülkeye dönüşünüz yeni bir başlangıcın kapısı olacaktır. Bugün ülkemizde de Demokratik toplumun gelişimi için sizlerin Avrupa’da yürüttüğü mücadelenin yarattığı deneyim ve dayanışmaya büyük ihtiyaç vardır. Bu inşa süreci, sürgünde olanların da katılımıyla güçlenecektir. Bu koşullar altında da mücadeleyi kendi topraklarımızda yürütmek temel hedefimiz ve amacımız olmalıdır” dedi.

MHP Lideri Devlet Bahçeli’de, “Farklı ve saik sebeplerle, silahlı bir eylemde bulunmamış kim varsa gelip ailesiyle kucaklaşmalıdır” çağrısı yaptı.

“DEVLET ADIM ATMALI, KÜRTLER DAHİL OLMALI”

Yurtdışında yaşayan Kürt siyasetçiler, yapılan bu çağrıları, Güneydoğu Ekspres’e değerlendirdi.
Diyarbakır’ın Merkez Sur ilçesi eski Belediye Bakanı Abdullah Demirbaş, Öcalan ve devletin önemli bir kesiminin bu süreci başlatmasının önemine değinerek, “Tarihi ve anlamlıdır. Gelinen süreçte 100 yıldır devam ettirilen inkar siyaseti bu sorunu bitirmek yerine, daha da büyütmüştür. Kürt sorununun çözümü için demokratik yol ve yöntemlerin olduğu bir gerçektir. Tüm bu gelişmeler karşısında Öcalan’ın tarihi çağrısı çok önemlidir. Ortaya çıkan tabloda Kürtlerin barış, demokrasi, eşitlik istediğini kararlılıkla ortaya koymuştur. Dolayısıyla bu süreç devletin adım atması gerektiğini, Kürtlerinde Avrupa’dan, Mahmur’dan, Kandil’den demokratik ve hukuki siyaset alanına dahil olması gerekiyor. Bu anlamda Öcalan’ın ve Bahçeli’nin söylediği önemli ve anlamlıdır” dedi.

“AKVARYUMDAN ÇIKIP, DİCLE NEHRİ’NDE ÖZGÜRCE YÜZMEK İSTİYORUZ”

Demirbaş, TBMM’de kurulan komisyonun zaman geçirmeden tarafların sürece dahil olması için adımlar atması gerektiğinin altını çizerek, şöyle devam etti: “Yasal değişiklikler yapılmadan bu sürece nasıl dahil olacağız. Türkiye’nin demokratikleşmesi ve otoriter rejimden arındırılması ekonomik istikrarı da beraberinde getirecektir. Barış ikliminin oluşması siyasi ve ekonomik krizinde çözülmesinde neden olacaktır. Kürt sorununun demokratik yol ve yöntemlerle eşitlik, özgürlük temelinde çözümünü sağlayacaktır. Sürgünde yaşayan Kürtler olarak sürecin gelişimine katkı sunmaya hazırız. Biz, bizi sürgüne gönderen koşulların değişmesini istiyoruz ve bekliyoruz. En başta Selahattin Demirtaş olmak üzere siyasi tutuklular serbest bırakılmalı. Kayyum uygulamalarına son verilmeli. Komisyon, müzakereyi başlatmak için Öcalan ile görüşmeli. Eğer bu konuda adımlar atılırsa süreci sabote etmek isteyen karanlık güçler güç kaybedecektir. Bizler de Avrupa’daki sürgünler olarak Kürt sorununun demokratik çözümü için her türlü projeye destek olacağız. Biz artık akvaryumdan çıkıp, Dicle Nehri’nin sularında özgürce yüzmek istiyoruz.”

Sürgündeki Diyarbakırlı Siyasetçiler Ekspres’e Konuştu2

“PROJE ÇERÇEVESİNDE DÖNERİZ”

HDP Diyarbakır eski Milletvekili Musa Farisoğlu da, Öcalan’ın çağrısını önemli ve değerli bulduklarını ifade ederek, “Bizim bu çağrıya mutlaka uymamız gerekiyor. Sancak, siyasi ve hukuki zemin oluşturulmalıdır. Devlet Bahçeli’nin sadece söylemle birtakım şeyleri ifade etmesi yetmiyor. Öcalan, gelsin Meclis’te konuşsun, umut hakkından bahsetti. Ancak, halen söylem düzeyinde kaldı, pratikleşmedi. PKK, silahları toprağa gömmedi, yaktı. Bu kararlılığın ifadesidir. İyi niyet adımı olarak hasta tutuklular bırakılabilir, Selahattin Demirtaş tahliye edilebilinirdi. AİHM kararı bile uygulanmadı. Devletin siyasi ve hukuki adımları atmaması kaygı vericidir. Türkiye’nin bütün kurumlarıyla demokratik bir ülkeye dönüştürülmesi, demokratik yeni bir düzenleme yapılırsa bir proje çerçevesinde dönüşümüz söz konusu olur” dedi.
Farisoğulları, Türkler ve Kürtler tarihsel ittifakı gerçekleştirirse Ortadoğu’da ve Dünya’da kazanacaklarını belirterek, “Ancak doğru adım atılmalıdır. Tereddütler kaybettirir. Halen Kürt düşmanlığı aşılmış değil. Suriye’nin kuzeyine yaklaşımı doğru bulmuyoruz. Öcalan’ın çağrısı bizim için çok değerlidir. Onur ifadesidir. Geri dönmemizle ilgili çağrısının da ne anlam ifade ettiğini biliyoruz. Birikim ve tecrübemizle sürecin tamamlanması için katkı sunmaya hazırız” dedi.

Sürgündeki Diyarbakırlı Siyasetçiler Ekspres’e Konuştu

“ÖCALAN’IN ÇAĞRISINA, ANKARA’NIN İRADE GÖSTERMESİ GEREKİR”

Diyarbakır Büyükşehir eski Belediye Başkanı Fırat Anlı, Öcalan’ın çağrısının sürecin ruhuna uygun bir açıklama olduğunu ifade ederek, “Çözüm konuşulacaksa bir ayağı da yurt dışına çıkmak zorunda olanların, Mahmur’da yaşayanların ve dağa çıkanlarda bunun bir parçasıdır. Ancak, yapılması gereken şeyler vardır. Ne değişti, ona bakmak gerekir. Halen 80 yaşında insanların cezaevinde olduğunu görüyoruz. Bunların bırakılması için bir yasa değişikliğine de gerek yoktur. Selahattin Demirtaş, AİHM kararına rağmen bırakılması siyasi iradenin oluşmamasına bağlıdır. Çağrının karşılık bulması için Ankara’nın irade sergilemesi gerekir. Kürt tarafı üzerine düşeni yerine getirdi. Milyonlarca insan destek verdi. Sosyal medyada Kürt karşıtı bir söylem var örgütlü olduğu görülüyor. Halkı kin ve düşmanlığa sevk etmekten bir kişi hakkında açılmış dava görmedik Ne yazık ki ülkeyi yönetenlerden somutlaşmış adımlar göremiyoruz. Herkes umutla yaklaşmak istiyor ama ciddi, inandırıcı kalıcı adımlara ihtiyaç var.

Sürgündeki Diyarbakırlı Siyasetçiler Ekspres’e Konuştu1

Öcalan’ın çağrısı önemlidir. Umarım Ankara ciddiye alır. Somut pratik adım atılmasıyla binlerce insan topraklarına bıraktığı hatıralarına geri döner. Bu ortak bir geleceğinde temeli olur” diye konuştu.

Muhabir: Faruk BALIKÇI