Haber- Fatma TEMEL

Güneydoğu Ekspres- Avrupa Êzidî Cemaati, Ermeni Surp Giragos Kilisesi’nin bahçesinde tanışma ve kahvaltı etkinliği düzenledi. Etkinliğe Diyarbakır Êzidî milletvekili adayı Azad Barış da katıldı.

Tanışma kahvaltısına, Mardin Kırklar Kilisesi Ruhani Papazı Gabriel Akyüz, Diyarbakır Keldani Katolik Kilisesi Vakfı Başkanı Yusuf Karadayı, SurpGiragos Ermeni Vakfı Başkanı Ergün Ayık, Diyarbakır Protestan Kilisesi Pastörü Ahmet Güvener, Pir Sultan Abdal Derneği ve Cemevi Başkanı Cafer Koluman veDemokratik İslam Kongresi Eş Başkanı Emin Ay katılım sağladı.

Toplantı, Mardin Kırklar Kilisesi Ruhani Papazı Gabriel Akyüz’ün Süryanice duası ile başladı.

‘Azınlık hukukunun, evrensel değerler çerçevesinde ele alınmalı’

Diyarbakır 10. Sıra Milletvekili Adayı Azad Barış, tek millet, tek devlet, tek inanış anlayışının bu ülkenin kadim toplulukları, halkları, inançlar ve kültürleri için büyük bir yıkım ve mağduriyet yarattığını belirterek şunları söyledi:

“Tekçi anlayışın bir kültürler mozaiği olan bu ülkeyi çoraklaştırmaya devam ettiğini hepimiz birebir tanıklık ediyoruz. İşte böylesi tarihi bir kavşakta 14 Mayıs’ta bir seçime gidiyoruz. 14 Mayıs’a giderken ülkenin toplumsal, siyasal ve ekonomik sorunlarına çözüm olabilecek, demokratik bir cumhuriyetin kapılarını açacak, yüz yıllık temel sorunlar çözebilecek bir seçimin arifesindeyiz. Hepimizin bildiği gibi bundan 100 yıl önce Lozan’da her ne kadar bazı topluluklar azınlık haklar bağlamında bir takım kazanımlar elde etmiş olsalar da, aradan geçen yüzyılda bu hakların sembolik düzeyde kaldığı, uygulanabilirlik koşulların ortadan kaldırıldığına tanıklık ettik. Bazı cemaatlerin ise bu haklardan hiç yaralanmadıklarını acı deneyimlerimizde biliyoruz. İşte tam da böyle bir durumda yeni bir yüzyıla girerken azınlık hukukunun, evrensel değerler çerçevesinde ele alındığı, 100 yıllık sorunlara kalıcı çözümler bulabildiğimiz bir cumhuriyetin inşasının arifesinde olduğumuzu düşünüyorum. Kurucu meclis niteliğine dönüşeceğine inandığım bu meclise seçildiğim takdirde bugüne kadar azınlıklarla ilgili çözülmemiş bütün bu sorunların hem meclis çatısı altında hem de uluslar arası platformlarda çözümü için tüm gücümle çalışacağım, bu coğrafyanın en kadim haklarının en yüce temsilcilerin huzurunda söz veriyorum “dedi.

Sofra her dinden insan var’

Surp Giragos Ermeni Vakfı Başkanı Ergün Ayık ise,“ Bu sofra çok önemli bir sofra her dinden insan var. Umarım siyasette böyle devam eder. Ülkenin bu sofraya ihtiyacı var. Bu seçimin her kesin özgürce yaşadığı ve bu sofralarda buluştuğu seçim olur. Bundan dolayı herkese teşekkür ederim“ diye konuştu.

Pir Sultan Abdal Derneği ve Cemevi Başkanı Cafer Koluman, şunları söyledi, “Biz aleviler de ötekileştirdik. Eskiden bugün kurulan sofra gibi bir aradaydık ama maalesef siyasi iktidarlar bizi ötekileştirdi. Önümüzde bir seçim var, Cumhurbaşkanı biz Aleviler için kullandığı Tür kelimesini kesinlikle kabul etmiyoruz. Bu söylemine karşıyız. 14 Mayıs'tan sonra umarım demokratik bir cumhuriyete adım atarız“ dedi.

‘Biz yok sayılmaya karşıyız’

Demokratik İslam Kongresi Eş Başkanı Emin Ay,  Azad Barış’a teşekkür ederek şunları söyledi, “Demokratik İslam imanını vicdanında yaşayan inançtır. Hiç bir inanç diğer inançtan kutsal değildir. Demokratik İslam olarak ötekileştirilmiş herkesi kendimizden kabul ediyoruz. Azad Barış'ın özellikte hakları ve inançları temsil edeceğini inanıyoruz. İnsanlığın var oluşundan veri inanç vardır. İnsanlar neye inanıp güveniyorsa ona inanır. Tüm inançları, iyiliği, ahlakı ve birliği savunur. Biz yok sayılmaya karşıyız. Burada bütün birçok inançla bir arada bulunmaktan mutluyum. Seçimden sonra tekçi siyasettin son bulması ve bütün herkesin özgürce kendini ifade etti bir meclisin oluşmasını temenni ediyorum“ dedi.

Diyarbakır Protestan Kilisesi Pastörü Ahmet Güvener, “Bizim ülkemiz çok güzel bir ülke ama bütün insanlarımız düşünmeden yaşıyoruz. Bütün değerleri küfür olarak kullanıyoruz. Bundan yüz yıl önce üreten bir kentti burası ama ne yazık ki artık burada sadece uyuşturulmuş gençler var. Nefret söyleminden dolayı çocuklarım kendi isminden nedeniyle acı çekiyor. Biz artık söylemlerimizi ve yüreğimizi değiştirmeliyiz. Bütün inançlar herkesi sevmekle bağlayıcılığı ötekileştirmez. Gerçekten ülkemiz çok zengin ama insanlığımızı kaybediyoruz. Umarım her şey çok güzel olur“ dedi.