Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı Can Atalay hakkındaki mütalaasını Yargıtay 3.dairesine gönderdi. 'Soruşturma ve kovuşturmaya milletvekili seçilmesinden önce başlandığı' gerekçesiyle Atalay'ın yasama dokunulmazlığından yararlanamayacağı mütalaa edildi.

Türkiye İşçi Partisi'nden (TİP) Hatay Milletvekili seçilmesine ve Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) hak ihlali kararına rağmen Gezi tutuklusu avukat Can Atalay tahliye edilmedi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da Can Atalay hakkındaki mütalaasını Yargıtay 3.dairesine gönderdi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıları Zafer Şahin ve Fatma Özer'in imzası bulunan altı sayfalık mütalaada tahliye kararının Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin takdirinde olduğu belirtildi.

'Yasama dokunulmazlığından yararlanamayacak'

Mütalaada şu ifadelere yer verildi:

"Somut olayda Şerafettin Can Atalay'ın 2013 yılında işlediği suç nedeniyle soruşturma ve kovuşturmaya milletvekili seçilmesinden çok önce başlandığı, mahkumiyetine esas sevk ve uygulama maddelerinin TCK'nın 312. maddesi kapsamında kalan suça ilişkin olduğu anlaşıldığından seçimden önce bu madde kapsamında suç işleyen milletvekili, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 83/2 maddesinde öngörülen yasama dokunulmazlığından yararlanamayacaktır.

Anayasanın 14. Maddesinde madde kapsamına giren suçların tahdidi olarak sayılmaması, kanun koyucunun bilinçli tercihidir. Hükümlünün mahkumiyetine konu suç ve eylemleri Devlet güvenliğine karşı işlenen suçlardandır ve madde kapsamına girmeyeceğini düşünmek mümkün değildir.

'Takdir yüksek dairenindir'

Yargıtay 3. Ceza Dairesinin 28.09.2023 tarih, 2023/12611 Esas, 2023/6359 karar sayılı temyiz incelemesi sonucu Şerafettin Can Atalay hakkında verdiği onama kararı ile hüküm kesinleşmiş ve infazı kabil hale gelmiştir. Sanık onama kararı sonrasında hükümlü statüsündedir ve Yüksek Daire de kararını TBMM'ye göndermiştir. Bu aşamada, Yüksek Daire temyiz incelemesi sırasında tahliye hususunda da bir değerlendirme yapmış olmakla; tahliye talebinin reddi veya kabulü konusunda takdir yüksek dairenindir.

'Oyunun kurallarını yeniden yazan eller olmamalıdır'

...“Hukukilik denetimi” ile sınırlı bir anayasallık denetimi icra eden AYM, AYM hakimi, bu yönü itibariyle vazifesini ifa ederken, yeni hukuk normları ihdas edemez sadece mevcut anayasal normları yorumlayıcı yönde karar verir. Soyut bir anayasal norma değişik manalardan istediği manayı keyfi olarak öne çıkararak karar veremez. Anayasa denetimi yapan mahkemeler, bir hakem gibi konulmuş olan kurallara uyulup uyulmadığını tespit mercii olmalı, oyunun kurallarını yeniden yazan eller olmamalıdır. Aksi yönde bir tutum, kuvvetler ayrılığı prensibine aykırıdır, kuralı koyan yasama organı, icra eden yürütme kurala uyulup uyulmadığını da tespit eden yargıdır."

Anayasa madde 14 nedir?

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Can Atalay hakkındaki mütalaasındaki Anayasa'nın 14. maddesi şöyle:

"MADDE 14- (Değişik: 3/10/2001-4709/3 md.)

Anayasada yer alan hak ve hürriyetlerden hiçbiri, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve insan haklarına dayanan demokratik ve lâik Cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler biçiminde kullanılamaz.

Anayasa hükümlerinden hiçbiri, Devlete veya kişilere, Anayasayla tanınan temel hak ve hürriyetlerin yok edilmesini veya Anayasada belirtilenden daha geniş şekilde sınırlandırılmasını amaçlayan bir faaliyette bulunmayı mümkün kılacak şekilde yorumlanamaz.

Bu hükümlere aykırı faaliyette bulunanlar hakkında uygulanacak müeyyideler, kanunla düzenlenir."

Editör: Beritan KAYA