Mehmet Masum Süer/Özel Haber

DİYARBAKIR- Bir zamanların Hakkari yöresinin efsanevi lalesi, ‘Ağlayan gelin’ adıyla da bilinen Ters Lale’si artık her yerde ekilebiliyor ve artık ‘Ağlayan gelin’ Hakkarili değil. Hakkari adıyla özdeşleşen, kültür ve sanat eserlerinin önemli sembollerinden biri olan Ters Lale’nin, Hakkari sınırlarının dışına çıkarılıp hemen her yerde ekilebilmesi ve hatta ticaretinin bile yapılabilmesi Hakkarilileri üzüyor. Hakkarili, Ters Lale’sine sahip çıkamadığı için üzgün. 

Hakkarili Doğa Fotoğrafçısı ve Dağcı Hacı Tansu,  “Ters Lale tohumlarının il dışına çıkarılmaması için yasalar kondu, ağır para cezaları konuldu ancak bunlar lalemizi korumaya yetmedi. Özellikle 1980-90’lı yıllarda lalelerin kökleri sökülüp, kaçak yollardan şehir dışına hatta yurt dışına götürüldü. Şanlıurfa’nın siverek ilçesinde Ters Lale’ler artık tarlalarda ekiliyor ve ticareti yapılıyor. Hollanda işi o kadar ilerletti ki yurt dışına ihracatını bile yapıyor.

Yüksek dağların nazlı gelini

Daha 10 yıl kadar öncesinde kadar, ‘Endemik bitki’ler arasında sayılan ve nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olduğu için kanunla koruma altına alınan ve tohum veya köklerinin Hakkari dışına çıkarılması yasaklanan Ters Lale, özellikle Hakkari kent merkezi ile Şemdinli, Çukurca ve Yüksekova ilçelerinin dağlarında Bin 500 ve 3 bin metre rakımlarda doğal ortamda yetişiyor ve her yılın nisan, mayıs, haziran aylarında açılıyor ve doğayı nazlı bir gelinlik gibi süslüyor. Doğal ortamda açan Ters lalelerin ömrü kısa sürüyor.

Hakkari’de yetişen laleler sarı, kırmızı ve koyu kırmızı renklerde aoluyor. Ayrıca Batman, Muş ve Diyarbakır’ın bazı yüksek dağlarında da yetişiyor. Dünyada 167 türü bulunan ters lale çeşidinin en fazla görüldüğü ülke olarak Türkiye olarak biliniyor. Türkiye'de 43 türü bulunan ters lalelerin 20'si endemik tür olarak biliniyor.

‘Ağlayan gelin’e Bakanlık koruması

2013 yılında dönemin Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, özellikle Batman’ın  Sason ilçesi dağlarında yetişen Ters Lale’nin kaçak yollarla Avrupa ülkelerinde satıldığı, kozmetik veya ilaç sanayinde kullanıldığı yönündeki ihbarların artması üzerine biyokaçakçılara karşı mücadele başlattıklarını açıklamış, lale kaçakçılarına yakalanmaları halinde 32 bin liradan başlayan ve 60 bin liraya kadar çıkan para cezalarının uygulanması kararlaştırılmıştı. Ancak hem Hakkari’de hem de Batman’da yapılan tüm denetimler ve alınan önlemlere rağmen kaçakçılık olayları sürdü.

Alınan önlemlere rağmen, yetiştiği alanların dışına çıkarılan Ters Lale kök ve tohumları artık hemen her yerde yetiştirilir oldu. Şanlıurfa’nın Siverek ilçesindeki tarlalarda her yıl ekibi yapılan laleler il dışında satışa sunuluyor. Siverek’te lale yetiştiriciliği o kadar gelişmiş ki, yetiştiriciler kendi aralarında bir kooperatif bile kurmuşlar. Diğer yandan, bazı kentlerin şehiriçi yollarına da artık ters laleler dikilir oldu. Son olarak Diyarbakır’da, şehir içindeki bazı yolların refüjlerine Ters laleler dikildi.

Kültür ve sanatta Ters lale

Hakkarili doğa fotoğrafçısı ve dağcı Hacı Tansu, Ters Lale/Gûldexün/Zengılzom/Şılêr/Alal ve daha bir çok isimle anılan Ters Lale’nin anavatanının, yapılan bilimsel çalışmalar sonucunda da Hakkari Dağları ve özellikle de Şemdinli dağları olduğunun tespit edildiğini belirterek, “Ters Lale tarihler boyu Hakkari kültüründe, sanatında, şarkılarında, hikayelerinde yerini almıştır. Geçmişte Hakkari bölgesinde yaşayan Hristiyanların ve Musevilerin de kutsal kabul ettiği bu çiçek, bölge insanı tarafından asaletin, zarafetin, güzelliğin ve masumiyetin timsali kabul edilir.” dedi.

Hakkari yöresinde çektiği özellikle dağ ve doğa fotoğraflarıyla tanınan fotoğrafçı Hacı Tansu, Ters Lale’nin, Hakkari’nin kültür ve sanat yaşamındaki önemiyle ilgili olarak da şu bilgileri verdi:

“Ters Lale, her sabah güneş doğmadan önce içerisindeki sarı tomurcuklarından su damlatır. Bu nedenle güzelliği ile gelinlere, su damlattığı için de ağladığına inanılır. Bu nedenle bir adı da ‘Ağlayan gelin’dir.

Hakkari bölgesinde yaşayan Nasturiler, Ters Lalenin Hz.Meryamin göz yaşlarının toprağa düşmesinden çıktığına inanırlar. Ve her sabah tomurcuğundan su damlattığı için de Hz. İsa için ağladığına inanırlarmış.

Ters Lale tarihler boyu bölgedeki bir çok tarihi eserin ve mezar taşlarının da vazgeçilmez figürü olmuştur. Hakkari Mir kalesinin giriş bentlerinde, Hoşap kalesinin dış kapı üstlerinde, medrese ve mirlerin ailelerinin mezar taşlarında süslemede kullanılmıştır. Hakkari’de evlilik çağına gelmiş bütün kızların çeyizliklerinde el işlemeli Ters Lale figürlü çeyizlikler vazgeçilmezdi. ”

‘Ters lalemizi korumayı başaramadık’

Fotoğrafçı Hacı Tansu, “Ancak maalesef bizler Hakkarililer olarak bu muhteşem güzelliği, Ters Laleyi kendimizde tutmayı başaramadık.” diyerek bu konuda da duygularını şöyle dile getirdi:

“Özellikle 80 ve 90 lı yıllarda kaçak yollarla kamyonlar dolusu kökleri çıkarılıp başka şehirlere götürülüyordu. Bu noktada herhangi bir engelleme veya koruma yoktu. Bu gün dünyanın bir çok ülkesine ve Türkiye’nin bir çok şehrinde ters lale yetiştirilmektedir. Laleler ülkesi Hollanda ters lale soğanını ve çiçeğini dünyanın her yerine satıyor.

Şanlıurfa’da tarlalar şeklinde sektörel olarak ticareti yapılmaktadır. Üzülerek söylemeliyim ki Hakkari birçok özelliğine sahip çıkmadığı gibi Ters Lalesine de sahip çıkmamıştır. Ve hatta bazı iller Hakkari den önce tescilini bile yapmışlardır.

Maalesef ki artık Ters Lale Hakkari’li Değil. Ve ne yazık ki atalarımız sahip çıktığı kadar bizler sahip çıkamadık. Bizler Hakkari de faaliyet yürüten Cilo Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü olarak Ters Laleye dikkat çekmek ve koruma bilinci oluşturmak için her yıl Nisan ayının son haftasında geleneksel hale getirdiğimiz  “Ters Lale Buluşması” doğa yürüyüşü yapmaktayız. Altı yıldır yürüttüğümüz bu çalışmayı bu sene de gerçekleştireceğiz.

Özellikle de şunu belirtmek istiyorum. Şu anda Ters Lale koruma altında olmasına rağmen yine de bir çok yoldan bunun kökleri çıkarılıyor, kaçırılıyor ve her nedense engel olunamıyor. Hatta bahar aylarında Hakkari kent merkezinde kökünden çıkarılmış hali ile tezgahlarda satılıyor. Bu büyük bir suçtur ancak hiç bir yaptırımını da görmedik…”

Editör: TE Bilişim