HABER/Ceren AKYIL
CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, İl Başkanlığı’nda parti yönetimi ile bir araya gelerek gündemdeki son gelişmeleri değerlendirdi.
Tanrıkulu, Kürt meselesine ilişkin yeni bir sürecin başladığını ifade ederek, “Türkiye çok önemli bir süreçten geçiyor bir taraftan adalet ve demokrasi meselesi varken diğer taraftan mecliste başlatılan bir süreç var. Aynı zamanda Türkiye’nin Kürt meselesini silahtan şiddetten arındırmak, barışla buluşturmakla ilgili de bir süreç var.
Biz CHP olarak ısrarla demokrasi ve adalet meselesi olduğunu ifade ediyoruz ve dolayısıyla Türkiye’de bu meselenin aynı zamanda demokrasi projesiyle eş zamanlı yürümesi gerektiğini ısrarla ifade ediyoruz” dedi.
“AK PARTİ’YE GÖRE KÜRT MESELESİ YOKTUR”
AK Parti’nin Kürt meselesine ilişkin stratejisiyle aynı görüşte olmadıklarını belirten Tanrıkulu, şöyle devam etti: “AK Parti’nin stratejisi şudur: Biz Kürt meselesini çözdük, Türkiye’nin Kürt meselesi yoktur. Türkiye’nin terör meselesi vardır. Bu mesele de parlamentoda bu komisyon masasında çözülsün. Aynı yaklaşım içerisinde değiliz. Evet bir çatışma, şiddet ve terör meselesi var ama Kürt meselesinin bir sonucudur. Mutlaka Türkiye terörden ve şiddetten arınmalıdır. Ama aynı zamanda demokrasi meselesinin parçası olan Kürt meselesi, adalet ve demokrasiyle çözülmelidir. O nedenle meclisteki masadayız ve masada olmaya devam edeceğiz. Diyarbakır’dan AK Parti’yi demokrasi çizgisine çağırıyoruz.”
“DEMOKRATİK SİYASET GÜVENCE ALTINA ALTINA ALINMAZSA SÜREÇ BAŞARILI OLMAZ”
Demokratik siyasetin güvencesine vurgu yapan Tanrıkulu, şöyle devam etti: “Bir taraftan operasyonlar ve şiddet bir taraftan ifade özgürlüğüne ilişkin engeller devam ederken, diğer taraftan Ankara’da sadece şiddetin sonlanmasına odaklanan bir süreç olamaz. Eğer toplumdan bir rıza üretmek istiyorsak bunları eş zamanlı yapmak zorundayız. Parlamentoda bu vesileyle oluşturulan komisyon aynı zamanda demokrasiyi, özgürlüğü ve adaleti gündemine almazsa ne Diyarbakır’da ne bölgede ne de Türkiye’de bir toplumsal rıza üretemez. O nedenle 1 Ekim’de başlayacak parlamento döneminde eş zamanlı olarak silah bırakma ve sosyal yaşama katılım gibi yasaların ardından özellikle demokratik bir infaz yasasına ilişkin ve kayyumun sonlanmasına ilişkin düzenlemeler hızla ele alınmalı ve demokratik siyaset güvence altına alınmalıdır. Demokratik siyasetin güvence altına alınmadığı süreç başarılı olamaz.”
“TBMM’NİN HIZLA TUTUM ALMASI GEREKİYOR”
Tanrıkulu, TBMM’ye tutum konusunda çağrı çağı yaparak, “Dolasıyla Meclis'in hızla bir tutum alması gerekiyor ve Adalet ve Kalkınma Partisi’ni de bir adalet çizgisine çağırma noktasında da tutum almalıdır. Ve kendi duruşunu çok önemli bir biçimde hem yargı hem de güvenlik bürokrasisine göstermek zorundadır. Yargı bürokrasi bilmelidir ki attıkları her adım ve yaptıkları her yanlış Türkiye'nin barış meselesine ilişkin olarak da çok önemli engellere yol açmaktadır. O nedenle TBMM’nin bir tutum alması gerekiyor” dedi.