Türkiye'de bu sene düzenlenecek seçimler, uluslararası basının gündeminde şimdiden yer bulmaya başladı. CNN International, "2023'te Ortadoğu'da dikkat edilmesi gereken dört şey" başlıklı makalesinde, Türkiye'deki 2023 seçimlerine de yer verdi. İlgili bölümde, "Türkiye 100'üncü yılını kutlarken Erdoğan'ın iktidardaki kontrolü sınanabilir" başlığı kullanıldı.
CNN, "Cumhurbaşkanı Erdoğan ülkesinin 100'üncü yılı için hırslı hedefler koymuştu. Fakat Türkiye Cumhuriyeti 2023’te 100'üncü yılını kutlarken, Erdoğan kendisini bunun yerine koltuğuna tutunmaya odaklanmış halde bulabilir" diyerek şöyle devam etti:
"Türk Lirası dört yıldır ciddi biçimde değer kaybediyor ve Erdoğan’ın, enflasyonu dizginlemek adına faiz artırmaktan kaçınan, geniş kesimlerce de eleştirilen gelenek dışı para politikalarının sonucunda hayat pahalılığı hızla arttı.
Buna ek olarak yıllardır yönetmenin yorgunluğu ile değişim arayan yeni nesil seçmenler düşünüldüğünde, 2023 potansiyel olarak Erdoğan’ın iktidardaki kontrolünün azalmasının başlangıcı olabilir."
'MUHALEFET İLK KEZ BİRLEŞMİŞ GÖRÜNÜYOR'
CNN, Türkiye'de geçen yılın büyük kısmında iç gündemi seçimlerin belirlediğini yazarken, "Muhalefet, yıllar sonra ilk kez - en azından şu an için - Erdoğan'ı koltuğundan edebilecek bir adayı belirleme konusunda birleşmiş görünüyor" ifadelerini kullandı. Analizde, Erdoğan'ın anketlerdeki destek oranlarının azaldığı ve bizzat kendisinin getirdiği sistemde "yüzde 50 + 1" çoğunluk etmesinin gerektiği belirtildi; "Ekonomi yavaşlarken, bu zor bir önerme" ifadeleri kullanıldı.
Analizin dış politika bölümündeyse, Türkiye'nin kilit bir NATO müttefiki olmasına rağmen ABD ve Avrupa'yla zorlu bir ilişkisinin bulunduğu, Erdoğan'ın ABD Başkanı Joe Biden'la arasının da soğuk olduğu yorumu yapıldı. CNN, Türkiye'nin komşusu Yunanistan'la özellikle deniz sınırları konusunda çözülmemiş sorunları bulunduğunu, Avrupa'yla ilişkilerin ise sığınmacılar konusunda işbirliğinin ötesine geçmesinin ortak zemin arayışına bağlı olduğunu yazdı. Analizde, Türkiye'nin "Ukrayna yanlısı tarafsızlık" olarak adlandırdığı pozisyonunun ise ekonominin daha ağır darbeler almasını engellediği belirtildi. (artıgerçek)
