ÖZEL HABER - Güneş OCAĞA / Ali Çekdar KORKMA

Türkiye'de çocuklara yönelik cinsel istismar olayları katlanarak artıyor. Adalet Bakanlığı'nın verilerine göre bir yıl içerisinde 20 bin çocuk cinsel istismara maruz kaldı. Yine Türkiye'de çocukların psikolojisini olumsuz yönden etkileyen unsurlar ise kaygı uyandırıyor. Pedagog Aile Danışmanı İnci Aydın, yaşanan bu olumsuz tabloyu gazetemiz Güneydoğu Ekspres'e değerlendirdi.


ÇOCUKLARIN PSİKOLOJİK DURUMUNU ETKİLEYEN UNSURLAR

Çocukların psikolojik durumunun aileden aileye, toplumdan topluma değiştiğini belirten Aydın, "Örneğin bir aile düşünelim, çocuğun sosyo ekonomik düzeyde ihtiyaçları karşılanıyor. Her türlü bakımı ve fizyolojik ihtiyaçları gideriliyor. Ama aile çocuğuna sevgi vermiyor. Sevgisiz ortamda büyüyen çocuklar, mutsuzluğa ve depresif duygusal durumlara sürüklenebiliyor. Yine sosyo ekonomik düzeyi düşük ailelerde ise, bakım ihtiyaçları yeterli düzeyde karşılanmadığı için de aynı durumlar söz konusu. Yani aile, toplum, kültür, çevre, teknoloji ve internet gibi birçok faktörler çocukların psikolojisini olumsuz yönden etkiliyor" dedi.

Çocuk Istismarına Karşı Duyarlılık Çağrısı3


DİYARBAKIR'DAKİ PSİKOLOJİK DURUM

Diyarbakır'daki çocukların psikolojisini etkileyen en önemli unsurun aile ortamı olduğuna değinen Aydın, konuşmasını şöyle sürdürdü: 
"Çocuklar mutlu bir ailede büyüyorsa mutlu, pozitif, enerji olur. Mutsuz bir ailede büyüyorsa, mutsuz, gergin, stresli ve kaygılı olabilir. Ama bununla birlikte, çevre, okul, park ve sokak gibi ortamlarda da çocuklar saldırı ve zorbalıklara maruz kalıyor. Dolayısıyla Diyarbakır'daki çocukların psikolojik durumunu bu unsurlar belirliyor."

Çocuk Istismarına Karşı Duyarlılık Çağrısı4


20 BİN ÇOCUK CİNSEL İSTİSMARA UĞRADI

Adalet Bakanlığı'nın açıkladığı son verilere göre, Türkiye'de bir yıl içerisinde 20 bin çocuk cinsel istismara uğradı. Bu rakamlara da değinen Aydın, "Tabi ki bir yılda 20 bin çocuğun cinsel istismara uğraması üzücü bir tablodur. Maalesef ki, yetişkin pedofili hastası insanlar, kendilerinden yaşça çok küçük, henüz ergenlik çağına bile girmemiş çocukları hedef seçebiliyorlar. Çünkü çocuklar daha güçsüz, kendilerini savunacak bir mekanizmaları yok, cinsellikle ilgili kelimeleri bilmiyorlar. Bu yüzden ilk olarak onlar hedefte. Başka bir yönüyle de, çocuk istismarcıların profiline de bakmak lazım. Onlar da çocukluklarında cinsel istismara maruz kalmış olabilirler. Bu ihtimal yüksek. Bu kişilerin mutlaka tedavi sürecinden geçmesi gerekiyor. Tedavi olmadıkları sürece, toplum için çok riskli. Aileler 2 yaşından sonra, çocuklarına çizgi karikatür, resimlerle ve görsellerle kitaplarla yaşına uygun, mahremiyet eğitimi vermeli. Çünkü çocuk dediğimiz gibi cinsellik kelimelerini bilmediği için, kendisine yapılan istismarı da bilmiyor. Bilmediğinden kaynaklı da, istismar olayı yıllarca sürebilir" diye belirtti.


"ESKİYE GÖRE, DURUM FARKLILAŞTI"

İstismar olaylarının geçmişte daha çok gizlendiğini, günümüzde de ailelerin daha bilinçli olduğu için durumun farklılaştığını dile getiren Aydın, "Eskiden çocuklar cinsel istismara uğradığı zaman, aileler hem kendilerinin, hem de çocuklarının etiketlenmemesi için, ya da toplumdaki birçok kaygıdan ve korkudan dolayı bu durumu gizliyordu. Ya da istismara uğrayan bir çocuk durumun bildirilmesi üzerine, polistir, hakimdir, savcılıktır, birçok yere defalarca aynı ifadeyi veriyordu. Bu da çocuğun travmatik durumunu daha çok ağırlaştırıyordu. Ama şimdi Sağlık il müdürlüklerinde çocuk izlem merkezlerinde sadece bir kerede çocuğun ifadesi alınıyor ve bu durum da çocuğun daha az hasar almasını sağlıyor. Ayrıca aileler şimdi daha çok bilinçli" ifadesinde bulundu.

Çocuk Istismarına Karşı Duyarlılık Çağrısı5

   
"ÇOCUKLARIN İSTİSMARA UĞRADIĞI NASIL ANLAŞILABİLİNİR?"

Aileler çocuklarının nasıl istismara uğradığını ve onlarla nasıl bir diyalog kurması gerektiği noktasında da önemli bilgiler veren Aydın, şöyle devam etti: "Örneğin 5 yaşındaki çocuk cinsellikle ilgili kelimeleri bilmiyor. Çocuk cinsellikle ilgili kelimelere maruz kalıyorsa ve bunu aile içerisinde söylemeye başlıyorsa, aileler şunu düşünmeli, bu çocuk cinsellikle ilgili kelimeleri nereden öğrendi? Yine çocukta yürüme gibi davranış bozuklukları varsa ve sosyalken tam tersi içe kapanıyorsa, takıntılı ve kaygılı bir duruma geliyorsa, oyunu cinsellikle ilgili oyunlaştırıyorsa aileler bunun üzerine gitmeli ve çocukla sağlıklı bir diyalog kurmalı.”


"ÇOCUKLARIN FOTOĞRAFINI SOSYAL MEDYADA PAYLAŞMAYIN"

"Ailelerin çocuklarının fotoğrafını sosyal medyada paylaşması doğru değil" diyen Aydın, "Çocuk istismarcılar tarafından bu çocukların fotoğrafları alınıp pornografik malzeme olarak kullanıyorlar. Bu yüzden çocukların fotoğraflarının sosyal medyada paylaşılmasını doğru bulmuyorum" dedi.

Muhabir: Güneş OCAĞA / Ali Çekdar KORKMA