HABER - Jan BELEK
Diyarbakır Barosu, 2025 adli açılış yılı münasebetiyle ile adliye önünde basın açıklaması ile yaptı. Açıklamayı yapan Baro Başkanı Av. Abdülkadir Güleç, “Diyarbakır Barosu olarak, her adli yıl açılışında yargının tarafsızlığı ve bağımsızlığına, avukatların ve stajyer avukatların meslek sorunlarına, memlekette yaşanan insan hakları ihlallerine, demokratikleşme sorununa ve Kürt meselesinin demokratik, barışçıl çözümüne dikkat çekiyoruz" dedi.
"SORUNLAR DAHADA DERİNLEŞMİŞTİR"
Önceki dönem adli yıl açılışlarında dile getirilen sorunların bugün de büyük ölçüde devam ettiğine dikkat çeken Güleç, "Yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı, ifade özgürlüğü, adil yargılanma hakkı ve temel hakların güvence altına alınması yönündeki beklentiler henüz karşılanmamış, bazı alanlarda sorunlar daha da derinleşmiştir" şeklinde konuştu.
"ADALET İSTİYORUZ”
Av. Güleç, "Yeni adli yıla girerken, aynı sorunları bir kez daha hatırlatma ve sorunlara çözüm önerilerimiz için devleti yönetenlere çağrıda bulunma gereği duyuyoruz. Çok şey değil, adalet istiyoruz. Tüm yurttaşların adil şekilde yargılandığı, yurttaşlara karşı suç işleyen devlet görevlilerinin de etkili şekilde soruşturularak yargılandığı bir yargılama istiyoruz” ifadelerini kullandı.
"TAHİR ELÇİ DAVASINDA HUKUK MÜCADELEMİZ SÜRECEKTİR"
Tahir Elçi davasına da değinen Güleç, şunları söyledi: "Baro Başkanımız Avukat Tahir Elçi’nin katledilmesinin üzerinden neredeyse on yıl geçti. Tahir Elçi Cinayetinin failleri ortaya çıkarılmadığı gibi bazı polisler hakkında açılan dava ise beraat kararıyla sonuçlandı ve karar kesinleştirildi. Beraat kararı üzerine Anayasa Mahkemesi’ne yaptığımız bireysel başvuru ise henüz sonuçlanmamıştır. Diyarbakır Barosu olarak bir kez daha vurguluyoruz: Gerçek failler yargılanıp cezalandırılıncaya kadar hukuk mücadelemiz sürecektir.”
"GECİKEN ADIMLAR ÇÖZÜM UMUDUNU ZAYIFLATMAKTADIR"
Ekim 2024’te başlayan yeni siyasi sürecin Kürt meselesinin şiddet eksenli politikalardan uzaklaşılarak demokratik yollarla çözümüne dair önemli bir umut doğurduğunu ifade eden Güleç,şöyle devam etti: “Kürt sorunun çözümü; toplumsal sözleşmeye dayalı, çoğulcu, kapsayıcı, demokratik ve herkesin eşit yurttaş olarak kabul edildiği yeni bir Anayasa ile mümkündür. Ne var ki, yeni siyasi sürecin başladığı günden bugüne kadar yaşanan bazı uygulamalar, atılması gereken bazı adımların henüz atılmamış olması, toplumda yeşeren çözüm umudunu zayıflatmaktadır. Av. Selahattin Demirtaş ve Av. Bekir Kaya gibi Kürt hukukçu ve siyasetçiler lehine verilen, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararları uygulanmadığı için serbest bırakılmamaları; ‘umut hakkı’nın gözetilmemesi; cezaevi idare ve gözlem kurullarının şartlı salıverme tarihlerini erteleyen karar ve uygulamaları, sürecin yeniden akamete uğrama ihtimalini güçlendirmektedir.”