Diyarbakır'da birçok gündem var. Ama en önemli gündem ekonomi… Diyarbakır'da insanlar pandeminin de etkisi ile büyük bir ekonomik krizin içindeler. Dükkanını kapatan esnafların sayısı her geçen gün artıyor. İşsizlik had safhada. Bu ekonomik kriz giderek psikolojik bir bunalıma da neden oluyor. Şiddet olayları da paralel olarak artıyor. İnsanların umutlanması için çok fazla sebep kalmadı. Kamu kurumları ve STK'ların acil olarak bu konuya eğilmeleri gerekiyor. Evlerine ekmek götüremeyen insanların sayısı arttıkça toplumun refah düzeyi de her geçen gün düşecektir.

Ekonomik krizin yanında, bir de siyasi kriz var. AKP'nin bölgede giderek tükenmesi ile birlikte yeni oluşumlar ve partiler ortaya çıkmaya başladı. Gün geçmiyor ki Diyarbakır'da yeni bir parti başkanı gelmesin. Her gelen de hemen STK'ları topluyor, onları dinliyor, sonra nutuk atıp gidiyor. Ha bir de gitmeden önce bir Dağkapı'ya ve ciğerciye uğruyor. HDP'ye yönelik siyasi baskılar da gün geçtikçe artıyor. HDP'nin önündeki kadınların bekleyişleri sürüyor.

Bu bekleyişe destek de var, tepkiler de var. Her nerede olurlarsa olsun annelerin çocukları için yaptıkları bütün eylem ve etkinlikler değerlidir, dikkate alınmalıdır. HDP'ye yönelik siyasi baskılar arttıkça alternatif oluşumlar da ellerini ovuşturmaya başlıyor. Ama buradan net bir şekilde ifade edeyim bu şekilde bir siyasi beklenti içine girmek delaletten başka bir şey getirmez.

Amedspor'a gelecek olursak. Devre arasında bol bol transfer yapıldığını görüyoruz. Daha önce gönderilen eski oyuncular yeniden kulübe getiriliyor. Başka yerlerden oyuncular da transfer ediliyor. Umarım Amedspor'un bu kadar parası vardır. Çünkü en son kampanyalarla paralar toplanıyordu. Bu gelen oyuncular Amedspor'a katkı sağlar mı bilmiyoruz, ama umarım katkı sağlarlar. Sezon sonunda başarılı bir Amedspor'un ortaya çıkması hepimizi mutlu eder. Bu kadar sıkıntı içerisinde belki de bir tek kazandığında sevindiğimiz bir yapı kaldı. Yöneticilerinin ve kentteki STK'ların da Amedspor'a sahip çıkması gerekiyor.