ÖZEL HABER-Ceren AKYIL

Diyarbakır’ın Bismil İlçesi’nde 3 yıldır tarımsal arazileri için dron teknolojisine yönelen zirai dron pilotu Özkan Ata, birçok israfın önlendiğini söyledi. Güneydoğu Ekspres’e konuşan Ata, tarımda giderek daha fazla kullanılan dron kullanımını, oluşan farklılıkları ve çiftçilerin kazançlarını anlattı.

“TRAKTÖRÜN İLAÇLAMA İÇİN GİRDİĞİ HER SIRA ÜRÜN KAYBI DEMEK”

Tarım teknolojileri sürekli değiştiğini ancak dron teknolojisinin daha farklı olduğunu ifade eden Ata, “Traktörler yıllardır tarlanın ve çiftçinin demirbaşı. Traktörün en temel sorunu iş yapmak için tarlanın içine fiziksel olarak girmek zorunda olması ve o devasa tekerleklerin ister istemez geçtiği yerlerdeki bitkileri ezip kırmasıdır. Pamuk, buğday ya da mısır gibi ürünler belirli bir boya gelince, hasada yaklaşırken ilaçlama ya da gübreleme için traktör tarlaya bir daha girmek zorunda kalıyor. İşte o tekerleklerin geçtiği her sıra aslında ürün kaybı demek. Bismil’deki tarlanın bir kısmı biçerdöver yüzü görmeden yok oluyor. Ağırlık toprağı eziyor, sıkıştırıyor bu hem bitki kökünün gelişimini zorlaştırıyor hem de suyun toprağa işlemesini engelliyor. Hava koşulları da bu durumu etkiliyor. Yağmur yağdıktan sonra toprak çamur olduğunda traktörün o çamura girmesi imkansız hale geliyor. Acil ilaç atılması durumunda giremeyince verimi düşüyor” dedi.

“DRONLAR ÇİFTÇİ İÇİN ESNEKLİK VE ZAMANLAMA AVANTAJI SAĞLIYOR”

Dronların oluşan tüm sorunlara çözüm olduğunu belirten Ata, “Asıl fark burada başlıyor. Dron dediğimiz alet tarlaya hiç dokunmuyor. Bütün işi havadan yapıyor dolayısıyla traktör tekerleğinin ezdiği ürün kaybı sıfıra iniyor. Toprak sıkışması derdi de yok. Bir gün önce yağmurun yağmış olması ve toprağın vıcıklaşması dron için sorun teşkil etmiyor. Dron havalanıp işini yapabiliyor. Tarla çamur ilaç atamıyorum bahanesi kalmıyor. Bu çiftçi için esneklik ve zamanlama avantajı demek. Tam ihtiyaç duyduğu anda müdahale edebiliyor” diye konuştu.

“DRONLA BİRLİKTE YÜZDE 90 SU TASARRUFU SAĞLADIK”

Ata, Dronun en çarpıcı faydalarından biri ekonomik boyutu olduğunun altını çizerek şöyle devam etti: “Geleneksel yöntemlerde traktöre takılan pülverizatörler ilacı suyla karıştırıp tarlayı adeta yıkarcasına püskürtüyor. Dekar başına tonlarca su gidiyor. Bu damlacıklar doğrudan bitkinin yaprağına yapışıyor. Bu sayede dekar başına kullanılan su miktarı azalıyor. Yüzde 90’a varan tasarruf mümkün. Sadece su değil ilaç da çok etkin kullanılıyor. Çünkü o küçük damlacıklar hedefe yani bitkiye ulaşıyor. Toprağa veya havaya karışıp ziyan olmuyor. Bu da demek oluyor ki aynı etkiyi çok daha az ilaçla alabiliyoruz. Örneğin traktör 40 dekarlık bir arazi için 700 litre sıvı kullanırken, Drone 40 dekar için 75 litre sıvı kullanıyor. Bir ekip ile tarım sezonunda 50.000 dekar ilaçlama yapılmakta şuan seneye bunu iki katına çıkarmayı düşünüyoruz. İşin hız boyutu da var. Traktörle saatler hatta günler sürebilecek bir ilaçlama işini dron çok daha kısa sürede bitirebiliyor.”

Diyarbakır'da 2,5 yıl sonra fark edildi, anında boşaltıp şerit çektiler!
Diyarbakır'da 2,5 yıl sonra fark edildi, anında boşaltıp şerit çektiler!
İçeriği Görüntüle

“DEKAR BAŞINA ELDE ÜRÜN MİKTARINDA ARTIŞ VAR”

Bu bilgilerin önemli kısmı tarlalarındaki ve bölgedeki diğer çiftçilerle yaptığı çalışmalardaki deneyimlerime dayandığını aktaran Ata, “Dron kullandığım tarlalarda ilaç ve sudan ciddi tasarruf sağladım. Ama belki de daha da önemlisi traktörün ezdiği kayıp alanlar artık olmadığı için dekar başına aldığım ürün miktarında gözle görülüyor bir artış var. Pamuk, buğday ve mısırda da bunu gözlemledim. Hem girdi maliyeti düşüyor hem de sattığım ürün artıyor. Zirai dronlar traktör tekerlek izi ürün kaybını ortadan kaldırıyor. Su ve ilaç gibi değerli kaynaklardan yüzde 90’a varan oranda tasarruf sağlıyor. Hava ve tarla koşullarından çok daha az etkilenerek ihtiyaç duyulan zamandan çok daha hızlı bir şekilde ilaçlama gibi işlemleri yapma imkanı gösteriyor. Hava koşullarına bağlı olarak her gün ilaçlama yapılmakta ve genellikle gece ve sabahın erken saatlerindedir. Geçen seneye göre ürün açısında verim ise yüzde 40. Artış bitkiye göre değişkenlik göstermekte” dedi.

Muhabir: Ceren AKYIL