Diyarbakır’da Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğünce, aile içerisinde sosyal sorunların tespit edilmesi, çözüme kavuşması, aile yapısının korunması ve aile tabanının güçlendirilmesine yönelik çalışmalara katkıda bulunmak amacıyla çalıştay düzenlendi. 
Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğünün konferans salonunda düzenlenen çalıştaya, kamu kurum müdürleri, dernek ve STK temsilcileri ile aileler katıldı. 
Çalıştayın açılış konuşmasını yapan Diyarbakır Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Muzaffer Akçam, aile kavramının çok önemli bir anlam taşıdığını söyledi. 
Aile bağlarının güçlendirilmesi yönünde tavsiyelerde bulunan Akçam, “Aile her ne kadar toplumun en küçük birimi olarak tanımlansa da aslında ailenin bizim için anlamı çok büyüktür. Barındığımız mekanın adı evdir, fakat o evi yuva yapan içindeki merhamet, fedakarlık, paylaşma ve dayanışma duygularıdır. Bu duygularla o evde yaşayan insanlar da aile olur. Bizim medeniyetimizde aile, gerek çekirdek aile gerek geniş haliyle, akrabalık ve hısımlıkla çoğalıp bütünleşir. Hatta dünyada en fazla akraba ve aile odaklı unvan Türklerdedir. Bu zengin yapı zedelendiğinde toplum gücünü yitirmeye başlar. Toplum ve devletin devamlılığı için bu yapıyı korumak ve güçlendirmek gerekir. Bu noktada da herkese görevler düşmektedir. Aile kurumuna sahip çıkmanın ve onu değerlerimizle uyumlu bir şekilde günümüz şartları dahilinde güçlendirmenin yolu, yine karşılıklı sevgi, fedakârlık, sorumluluk ve adaletli paylaşımdan geçiyor” dedi. 
Diyarbakır’da yaptıkları çalışmalarla her zaman ailelerin yanında olduklarını ve olmaya da devam edeceklerini dile getiren Akçam, “Bu çerçevede Diyarbakır’da 10 sosyal hizmet merkezi müdürlüğü, 6 çocuk kuruluşu, 1 engelli rehabilitasyon merkezi, 2 kadın konuk evi ve 1 şiddet önleme merkezi ile 7/24 esaslı olarak sahada ailenin temel taşı olan bireyleri her türlü tehditten korumak amacıyla gerek barınma gerekse koruyucu ve önleyici hizmet modellerimiz ile her zaman ailelerimizin yanında olduk ve olmaya da devam edeceğiz” diye konuştu. 
“Sonuç olarak aile, hiçbir toplumda vazgeçilemeyen ve korunmak zorunda olan bir sosyal müessesedir” ifadelerine yer veren Akçam, sözlerini şöyle tamamladı: 
“Çünkü toplumun sürekliliğini sağlayan önemli bir unsurdur. Ailesiz bir toplum, soyut ve hayali bir toplumdur. Bundan dolayı, aile yapısı hastalıklı olan toplumların, sosyal çözülme ve anomi ile karşı karşıya kalma ihtimalleri yüksektir. Dolayısıyla, hiçbir toplumun gayesi çözülme olmayacağına göre, aileyi koruyucu ve güçlendirici tedbirleri almak ve desteklemek zorunda olduğu ifade edilebilir.”