ÖZEL HABER- Ceren AKYIL
Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin tarım açısından en verimli illerinden biri olarak öne çıkan Diyarbakır’da beklenen buğday hasadı başladı. Son yıllarda kuraklık, girdi maliyetleri ve piyasa fiyatları gibi etkenler ise buğday üretimini doğrudan etkiledi. Gazetemiz Güneydoğu Ekspres’e konuşan Diyarbakır Yenişehir Ziraat Odası Başkanı Süleyman İskenderoğlu, yaşanan kuraklık nedeniyle bu yılki buğday hasadı ile ilgili önemli değerlendirmelerde bulunarak çağrıda bulundu.

“KURU ARAZİLERDE YÜZDE 80, SULU ARAZİLERDE İSE YÜZDE 25’LİK HASAT KAYBI VAR”

Bu sene Diyarbakır’daki yağışların yetersiz olması nedeniyle buğday hasatlarının bereketli olmadığını vurgulayan İskenderoğlu, “Bölgemizde Kasım ve Aralık ayında yağışların yetersiz olması ve akabinde Ocak-Nisan aylarında da devam etmesi özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde etkisini gösterdi. Diyarbakır, Şanlıurfa, Batman, Mardin, Siirt gibi illerde neredeyse yüzde 80’e yakın ciddi anlamda kuraklık yaşadık. Çiftçiler bazı kuru arazilerde dönüme 50 kilo kaldırmış, bazı yerlerde ise 150 kilo, bazıları da en fazla 200 kilo. Kuru arazilerde hasatlar bitti. Sulu arazilerde ise bu hafta sonuna doğru hasatlar bitecek. Önceki yıllarda sulu arazilerde dönüme 600-800 kilo arasında gelen verim bu yıl 400-500 kilo arazisine geriledi. Sulu arazilerde verimin düşmesinin sebebi ise Ocak ve Şubat aylarındaki yağışların az olması ve her ne kadar o dönemde bitkiler uyuyor olsa da bitki elementinin suya ihtiyacının olmasıdır. Sulu arazi verimlerinde yaklaşık yüzde 20-25 bir düşüş varken, Kuru arazilerde ise kayıp ise yüzde 80-90 civarında. Anız yangınları şu an da geçen seneye göre daha iyi bir durumda. Geçen yıllarda çok büyük yangınlar oldu. Bu sene kuraklık olduğu için meralarda, kırsalda çok fazla ot yoktu. Bu yüzden geçen seneki gibi bir yangın olmadı. Anız yangınları değil kuraklık çok etkiledi” dedi.

Ceren3

“İRAN-İSRAİL ARASINDAKİ SAVAŞTAN DOLAYI MAZOTA YÜZDE 20 ZAM”

Ortadoğu’daki gelişmelere dikkat çeken İskenderoğlu, şöyle devam etti:
“İran, İsrail- ABD arasındaki savaş ve gerginliğinden dolayı son 10 gün içinde mazota yaklaşık yüzde 20 zam geldi. Çiftçilerin kullandığı azot üre gübresi yaklaşık olarak yüzde 25 yükseldi. Tarım kooperatifinin verdiği verilere göre tonu 19 bin olan gübre şu an tonu şu an 27 bin lira. Gübre ve mazot gibi girdi maliyetleri sert bir şekilde yükseldi. Bunlar da çiftçinin en büyük girdi kalemi. Bunun yanında bir de enerji maliyetleri var. Kuraklık olduğu için çiftçi normal yıllarda buğday 1 en fazla 2 su sulanıyordu. Bu yıl sulu arazilerde 3-5 sulanıyor. Yani normal yıllarda 2 kez sulanırken iken bu yıl 4’e kadar çıktı. Böyle olunca enerji maliyeti de neredeyse yüzde yüz katlandı. Gübrenin ana ham maddesinin yarısı ise İran’dan çıkıyor. İran’ın Hürmüz Boğazını kapatması iddiaları beraber gübredeki fiyatın artışı da buna bağlı. İran Hürmüz boğazını kapatırsa gübre fiyatları da katlanır.”

“DİYARBAKIR’IN HASAT VERİMLİLİĞİ İLÇELERE GÖRE DEĞİŞİYOR”

Bu yılki hasat beklentilerinin Diyarbakır’daki ilçelerin konumuna göre şekillendiğini ifade eden İskenderoğlu, şöyle devam etti:
“Diyarbakır’ın Kuzey İlçeleri Çermik, Çüngüş, Ergani, Hani ve Hazro’da kuraklık yok. Hasat verimleri her yıldan daha iyi. Fakat Bağlar, Kayapınar, Yenişehir Kayapınar, Çınar ve Bismil gibi ilçelerde ise buralarda ise verim yaklaşık yüzde 70 gibi düşüş yaşadı. Yani bazı bölgelerde tahribat yüzde 70- 80 arasında değişirken bazı bölgelerde ise hiç yok.”

“ÇİFTÇİLER ÇOK ZOR DURUMDA, BORÇLARI 1 KATİRİLYONA ULAŞTI”

Diyarbakır'da görünmez kaza!
Diyarbakır'da görünmez kaza!
İçeriği Görüntüle

Çiftçilerle birlikte hükümetten beklentilerini dile getirerek çağrıda bulunan İskenderoğlu, son olarak şöyle dedi:
“Çiftçilere desteklerin zamanında verilmesi lazım. 2025 yılının desteği 2026 yılında ödeniyor. Enflasyonu yüksek bir ülkede yaşadığımız için çiftçinin girdi maaliyetleri katlanıyor. Çiftçilerin parası enflasyon karşısında resmen eriyor. Çiftçilerin hasadından sonra hemen hesaplarına aktarılmasını talep ediyoruz. Çiftçiler çok zor şartlar altında üretim yapıyor. Bir taraftan dolu bir taraftan kuraklık diğer taraftan sel, fırtına yani çiftçi üstü açık bir fabrika gibi. Dolayısıyla hükümetin bu yıla özgü çiftçilere pozitif bir ayrımcılık yapmasını talep ediyoruz. Tarım Kredi Kooperatiflerinde, Ziraat Bankasında, özel bankalarda toplam borçları 1 katirilyona ulaştı. Bu borçların ötelenmesi ve tekrardan yapılandırılması için hükümetin elini taşın altına koyması gerekiyor. Öncelik olarak kuraklık yaşayan bölgelere verilmesi lazım. Sayın Cumhurbaşkanlığı’nın özel ödeneğinden, Cumhurbaşkanlığı’nın afet fonundan kuraklık yaşayan çiftçilerimize bir defaya mahsus yararlanmalarını talep ediyoruz.”

Muhabir: Ceren AKYIL