HABER/Jan BELEK

Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğü, 2025 yılı hububat alım fiyatını ton başına makarnalık buğday ve ekmeklik buğdayda 13 bin 500 lira, arpada 11 bin lira olarak belirledi. TMO’nun belirlediği hububat fiyatını değerlendiren Diyarbakır Yenişehir Ziraat Odası Başkanı Süleyman İskenderoğlu, “Hububat fiyatı açıklanırken girdi maliyeti göz önünde bulundurulmalıydı. Bu fiyat çiftçiyi kurtarmıyor. Ürün ekemez duruma geldik. Çiftçi bitti, öldü. Bu şartlar altında önümüzdeki yıl nasıl ekim yapacağız. Belirlenen fiyat, ürününün maliyeti bile değil. Buğdayın maliyeti çiftçiye maliyeti 14 bin 860 lira, verilen fiyat 13 bin 500. Çiftçi, bu şartlar altında nasıl üretim yapabilir” dedi.

“FİYAT REVİZE EDİLMEZSE ÇİFTÇİ ÜRETİM YAPAMAZ”

Hükümetin enflasyonu düşürmek amacıyla hububat fiyatlarının yeterli zam yapmadığını savunan İskenderoğlu, şöyle konuştu:
“Sırf enflasyonu düşürmek için buğday taban fiyatını yükseltmiyorlar. Son bir yılda ekmeğe yüzde 100 dolayında zam yapıldı. Çiftçinin buğdayına gelince neden zam yok? Eğer enflasyonu düşürmek istiyorsanız öncelikle çiftçinin girdi maliyetini düşürün. Şu an bir ton gübre 20 bin lira, mazot 50 lira. Peki bu şartlar altında çiftçi nasıl üretim yapsın. Bu fiyat çiftçiyi kurtarmıyor. Çiftçi bitti, öldü. Bu şartlar altına önümüzdeki yıl nasıl ekim yapacağız. Daha 2024 yılının mercimek destek primi ödenmemiş. Hasat bitti ancak destekleme primi ödenmedi.

Bu fiyat çiftçiyi kurtarmıyor. Öldük, bittik. Bu şartlar altında üretim yapamayız. Bu kadar feryat figan ediyoruz. Duyun bizi. Bu fiyat revize edilmezse çiftçi üretim yapamaz. Araziler boş kalır.”

“ÇİFTÇİLER ÜRETİMDEN UZAKLAŞACAK”

Diyarbakır Ziraat Odaları İl Koordinasyon Başkanı ve Çınar Ziraat Odası Başkanı Mehmet Cevat Delil de, açıklanan buğday ve arpa fiyatının çiftçiyi memnun etmediğine dikkat çekerek, “Mazot, gübre, sulama, ilaç ve tohum fiyatları maliyetleri oldukça yüksek. Bunlar göz önünde bulundurularak fiyat verilmeliydi. Bölgemizde kuru tarım alanları kuraklıktan etkilendi. Yüzde 90 biçim yapılmıyor. Fiyatlar üretim maliyetinin altındadır” dedi.
Böyle devam ederse çiftçilerin üretimden uzaklaşacağını ifade eden Delil, devletin çiftçilere desteğini artırması gerektiğini söyledi.

“AÇIKLANAN FİYATLAR MALİYETİMİZDİR”

Diyarbakır Tarımsal Sanayi İş Adamları Derneği Başkanı Mehmet Atik de TMO’nun belirlediği fiyata tepki gösterdi. Aynı zamanda kentin en büyük arazilerini ekip biçen Atik, “Açıklanan fiyatlar bizim şuan ki maliyetimizdir. Bunu Tarım Bakanı da gelse maliyetleri birlikte çıkarsak. Bu sene kurak bir yıl geçirdik, barajlarımız dolu ama tarlamızı sulayamıyoruz. Ekim zamanı DSİ’ye gidip ‘kanalları açın insanlar buğdaylarını sulasınlar’ dedik. Suyu daha beş gün önce verdiler. Çınar ve Bismil bölgesinde şuan sulu olan arazilerde bir nebze buğday var onun dışında geri kalan yerler kuraklıktan kırılmış durumda, buğday yok. Göz önünde olan tabloya baksanız bile mevcut durumda çiftçinin gelecek yıl tarlasını ekemeyeceğini görürsünüz. Devletten bir destek alamazsa tarlalar seneye boş kalacak. Buğdayını atmış, gübresini atmış, ilacını atmış parayı koymuş, ama 1 kilo buğday alamıyorsun” dedi.

Çiftçiler olarak devlet desteği beklediklerini vurgulayan Atik, şöyle devam etti: “Elektrik desteği bekliyoruz. Devletin çiftçilere verdiği desteğe bile DEDAŞ el koyuyor. Özel bir kuruluş nasıl olur da bankadaki hesaplara el koyabiliyor.”

Muhabir: Jan BELEK