Hakkâri Belediyesine kayyum atanması Diyarbakır’daki Rojava parkında toplanan Amed Emek ve Demokrasi Platformu üyeleri tarafından protesto edilerek basın açıklamöası yapıldı.

Açıklamayı Amed Eğitim sen 2 nolu eşbaşkanı Duygu Özbay okudu. Açıklamada 31 Mart seçimlerinde halkın kayyum politikalarını kabul etmediği dile getirilerek şu ifadeleri kullandı:

“Buna rağmen AKP+MHP iktidar bloğu bir kez daha kayyum politikalarını devreye sokarak Hakkâri’de halkın iradesini gasp etmiştir.

Biliyoruz ki, bu girişim ülkede demokrasiden, barıştan, emekten yana olan herkese verilmiş bir gözdağıdır.

Binlerce insanın oylarını alarak % 48.92 ile seçilen DEM Partili Hakkâri Belediye Eş Başkanının, atanmış bir İçişleri Bakanı tarafından görevden alınarak yerlerine, “partili cumhurbaşkanlığı sisteminin partili valilerini” kayyum atamak kırıntıları kalan demokrasiyi tümden rafa kaldırmaktır.

İçişleri Bakanı’nın açıklaması selefi olduğu İçişleri Bakanının “Mahkeme kararını bekleyemezdik” söyleminin tekrarı ve asgari demokrasi ilkelerinin ayaklar altına alındığının itirafıdır. Açıklama ortada hukuki bir sürecin değil siyasi bir darbenin olduğunu göstermektedir.

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı birkaç gün önce “en çok darbeye maruz kalan bir iktidarız” derken sürçü lisan etmiş olsa gerek! Çünkü demokrasiye ve temel hukuk ilkelerine en çok darbe gerçekleştiren, üçüncü kayyum dönemi ile halk iradesini en çok gasp eden iktidar ve parti olarak kendileri tarihe geçmiştir. Kabul edilmelidir ki, Cumhurbaşkanı ve partisinin kararlarının, halkın iradesinden üstün görülmesi sivil darbe zihniyetinin devamıdır.

Seçilenlerin yerine kayyum atamanın olağan hale getirildiği bir rejim inşa edilmek ve bu durum normalleştirilmek istenmektedir.

İktidarın kayyım politikasında ısrar etmesi halkın iradesinin gasp edilmesinin yanı sıra emekçilerin hak ve özgürlüklerinin de kısıtlanması, çalışma hakkının kayyımın insafına terk edilmesi anlamına gelmektedir.

Birçok gelişmeden de anlıyoruz ki, halktan veto yiyen, oyları her gün biraz daha eriyen iktidar baskıları, toplumsal gerginliği ve anti demokratik uygulamaları artırarak karşıtlık üzerinden toparlanmayı amaçlamaktadır.

İktidar geçmiş iki dönemde olduğu gibi bir kez daha siyasallaşmış yargı eliyle hukuki olmayan gerekçeler öne sürerek seçimleri anlamsızlaştırıp araçsallaştırarak anayasal suç işlemektedir. Aday olmasında, seçilmesinde, mazbata almasında herhangi hukuki engel olmadığı YSK tarafından da onaylanan kişinin seçimleri büyük bir farkla kazanmasından iki ay sonra hakkında dosya üzerine dosya olduğunun açıklanması inandırıcı olmadığı gibi siyasi darbeye kılıf uydurma çabasından başka bir anlam taşımamaktadır.

Halkın demokratik iradesine ipotek koyamazlar, yurttaşların demokrasiye ve seçimlere olan inancına darbe vuramazlar.

Evrensel hukuk normlarına, AHİM içtihatlarına aykırı olan bu uygulamaların halkın büyük çoğunluğunun, hatta kendi kitlesinin vicdanında bile en son 31 Mart’ta açığa çıktığı üzere mahkûm edildiği açıktır.

Emek ve Demokrasi Güçleri olarak, başta üyelerimiz olmak üzere Hakkâri halkının iradesini, hak ve özgürlüklerini savunmaya ve dayanışma içinde olmaya, bu antidemokratik zihniyete karşı, kutuplaştırma ve düşmanlaştırma çabalarını aşarak, demokratik bir ülkeyi inşa etme mücadelemizi demokrasiden yana olan tüm kesimlerle yan yana gelerek sürdürmeye devam edeceğiz.

Bir kez daha çağrıda bulunuyoruz; halk iradesine vurulan bu darbeden derhal vazgeçilmelidir. Hukuk dışı yollarla, baskı ve zor yöntemleriyle halkın iradesinin gasp edilmesine son verilmelidir. Seçilmiş Hakkâri Belediye Eş Başkanı serbest bırakılarak derhal görevine iade edilmelidir.”

Kaynak: Haber Merkezi