ÖZEL HABER - Faruk BALIKÇI
Albert Louis Gabriel, 1883 doğumlu bir Fransız. Güzel Sanatlar ile birlikte Sorbonne’da Edebiyat okumuş, Paris Üniversitesi’nde de doktorasını yapmış bir entelektüeldir.
Gabriel’in yolu 1930’larda Diyarbakır ile kesişir. Kente geldiğinde dönemin valisi Faiz Ergun tarafından verilen bir talimatla Sur’un Dağkapı ve Mardinkapı bölgeleri top atışlarıyla yıkılıp tahrip edilmektedir.

Gabri̇el'e Di̇yarbakirlilarin Vefa Borcu4


ANKARA, GABRİEL’İN FERYADINI DUYDU

Duruma üzülen Gabriel, Ankara'ya şöyle bir rapor yazar: “Diyarbekir’in müstahkem surları, burçları tarih ve arkeologya açısından olağanüstü öneme sahiptir. Surların sadece yapımında gösterilen teknik incelik ve sanatkârlık değil, surların cephesindeki kitabelerinde, figürlerindeki olağanüstü zenginlik itibariyle de tarihin canlı birer sayfalarıdır. Yerel makamlar verdikleri kararla bu sanat harikası surları dinamitleyerek yıkıyorlar. Surları yıkarsanız geleceğe bırakacak bir şeyiniz kalmaz.”

Gabri̇el'e Di̇yarbakirlilarin Vefa Borcu3


İSMİ KAFELERDE YAŞATILIYOR

Gabriel’in sesi duyulur. Ankara’dan gelen talimatla “Sur içine hava girmiyor, bulaşıcı hastalıklar yaygınlaşıyor bu sebeple surları dinamitleterek yıkıyoruz ki surda hava sirkülasyonu olsun” söylemi boşa çıkarılmış olur ve Surlar Gabriel’in sayesinde yıkımdan kurtulur.

Gabri̇el'e Di̇yarbakirlilarin Vefa Borcu2

İşte bugün Diyarbakırĺılar Gabriel'e vefa borcunu ödüyor. Bir çok kafe ve işletmeler Gabriel adını yaşatıyor.

Editör: Faruk BALIKÇI