HABER/Güneş OCAĞA
Ekim 2023’te başlayan İsrail saldırılarının ardından Gazze’de görev yapan gazeteciler, yalnızca çatışma hattında değil, aynı zamanda sosyal medya ve siyasi propagandanın da hedefi haline geldi. Uluslararası Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) ve Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF), Filistinli medya çalışanlarına yönelik sistematik bir karalama kampanyası yürütüldüğüne dair endişelerini paylaştı.
TEHLİKELİ İFADELER
Son olarak, 11 Ağustos 2025’te Gazze’nin batısındaki El-Şifa Hastanesi yakınlarında El Cezire muhabiri Anas el-Şerif’in ölümüne yol açan hedefli saldırının hemen ardından, İsrailli dijital kampanya yürütücüsü Or Fialkov’un Telegram kanalında paylaştığı görsel infial yarattı. Fialkov, yüzlerine hedef işareti yerleştirilen iki gazetecinin fotoğrafını paylaşarak, “İşte IDF’nin ortadan kaldırması gereken diğer gazeteciler” ifadelerine yer verdi.
HERHANGİ BİR AKADEMİK GEÇMİŞE SAHİP DEĞİL
Fialkov, herhangi bir akademik geçmişe sahip olmamasına rağmen İsrail medyasında “terör uzmanı” olarak tanıtılıyor. Kendi adıyla kurduğu şirketin dijital pazarlama hizmetleri sunduğu bilinirken, gazetecilere yönelik hedef göstermeleri, uluslararası hukuka aykırı nefret kampanyaları olarak değerlendiriliyor.
PLATFORMUN AMACI
Bu propaganda çabalarının sadece bireysel olmadığını gösteren bir diğer gelişme ise, İsrail Diaspora İşleri ve Antisemitizmle Mücadele Bakanı Amichai Chikli tarafından 2 Eylül 2025’te duyurulan “Media Watch Legal” adlı çevrim içi platformun kurulması oldu. Bu platformun amacı, “sahte gazetecileri” teşhir etmek olarak açıklansa da, kullanılan yöntemler gazetecileri terörist ilan etmek için zayıf sosyal medya ilişkilerine veya akrabalık bağlarına dayanıyor.
TERÖRİST GRUPLARA MENSUP OLDUKLARINI İDDİA ETTİ
Örneğin, Fransız haber ajansı AFP ile çalışan gazeteci Moustafa Thuraya’nın, Facebook’ta Hamas’la bağlantılı üç kişiyle ortak arkadaşı bulunması, platform tarafından “terörist bağlantısı” olarak sunuldu. Thuraya, Ocak 2024’te Al Jazeera muhabiri Hamza al-Dahdouh ile birlikte hedefli bir İsrail saldırısında öldürüldü. İsrail ordusu, yeterli delil sunmadan bu gazetecilerin “terörist gruplara mensup olduklarını” iddia etti.
RSF: GAZETECİLER HEDEF ALINAMAZ, BU PROPAGANDA ÖLÜM GETİRİYOR
Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Genel Müdürü Thibaut Bruttin, "Bu karalama kampanyaları, Gazze'deki gazetecilerin öldürülmesini meşrulaştıran bir stratejinin parçası. İsrail'deki sivil ve askeri yetkililer tarafından teşvik edilen bu kampanyalar, terörizme karıştıkları veya Hamas ile bağlantılı oldukları yönündeki doğrulanmamış iddialara, haberlerini kurguladıkları yönündeki asılsız suçlamalara dayanıyor. Haber kuruluşları ve sosyal medya kullanıcıları buna kanmamalı: Filistinli gazeteciler, Hamas'ın geçmişteki baskılarına ve İsrail ordusunun mevcut saldırılarına rağmen, işlerini cesaret ve profesyonellikle yapmaya çalışıyorlar. Eğer silinirlerse, bu propagandaya karşı propaganda olacak ve kimseye faydası olmayacak" dedi.
