Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, kamuoyunda “Sahte Diploma Skandalı” olarak bilinen organize suç ağına ilişkin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.

Suç duyurusunda, kamu kurumlarına sızarak resmi evrak düzenleyen, bu belgeleri kullanan, görevini kötüye kullanarak bu fiilleri himaye eden, bilişim sistemlerine sızmak suretiyle yurttaşların kimlik bilgilerine erişen kişi ve yapılar hakkında kapsamlı cezai soruşturma talep edildi.

Avukat Nurdan Kılıç, aracılığıyla yapılan başvuruda, yaşananların yalnızca bireysel suçlardan ibaret olmadığına, devletin çeşitli kademelerine sızarak örgütlü biçimde kamusal düzeni, güveni ve liyakat sistemini hedef alan çok boyutlu bir suç örgüsüne işaret ettiğine dikkat çekildi.

MHP: Hasta tutukluların infazı geri bırakılsın
MHP: Hasta tutukluların infazı geri bırakılsın
İçeriği Görüntüle

DEPREMDE YAŞAMINI YİTİRENLERİN BİLE DİPLOMALARI KULLANILDI

Suç duyurusunda, 2023 Şubat depremlerinde yaşamını yitiren avukatların diplomaları üzerinden kayıt oluşturulduğuna, bu bilgilerin suç delilleriyle birlikte basına yansıdığına işaret edildi. Adalet Bakanlığı’nın açıklamaları ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturmaya da atıf yapıldı.

DEM Parti’nin dilekçesinde, olayın yalnızca sahte belgelerle sınırlı kalmadığı, MEB, YÖK ve ÖSYM gibi kritik kurumların sistemlerine sızılarak not ortalamalarının değiştirildiği, mezun olmayan kişilerin sistemde mezun gösterildiği, akademik unvanların sahte yollarla elde edildiği ve hatta ölü kişilerin sistem kayıtlarının silinerek yerlerine sahte kimlik ve diplomalar yerleştirildiği aktarıldı.

65 KİŞİYE KADAR UZANAN ÇETE VE MİLYONLUK VURGUN

Başsavcılık tarafından hazırlanan iddianamede en az 65 şüpheli hakkında “resmî belgede sahtecilik”, “nitelikli dolandırıcılık” ve “örgütlü suç” kapsamında 5 ila 50 yıl arasında hapis cezaları istendiği hatırlatıldı. Sahte diploma, sürücü belgesi ve akademik unvan üretiminin yanı sıra sistemlere sızılarak kayıt manipülasyonu yapıldığı ve bu işlemler karşılığında ciddi miktarlarda para alındığı belirtildi.

Bazı şahısların not ortalamalarının 1.29’dan 3.29’a çıkarıldığı, hiçbir yükseköğretim eğitimi almamış kişilerin sistemde mezun gösterildiği, yüksek lisans, doktora, doçentlik ve profesörlük unvanlarının organize biçimde sahte yollarla elde edildiği kaydedilen suç duyurusunda, bazı ölü kişilerin sistemden silinerek bu boşluğa sahte kimlik ve diploma yerleştirildiği ifade edildi.

YÖK BİLE 'DEVLET SORUNU' DEDİ

Suç duyurusunda, YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar’ın “ciddi bir devlet sorunu” tanımına da yer verilirken, Dezenformasyonla Mücadele Merkezi'nin bazı iddiaları yalanlamasına rağmen sahtecilik vakalarının gerçekliğini doğruladığı, İstanbul Üniversitesi’nin ilgili şahıslar hakkında işlem başlattığı da ifade edildi.

‘KAMU GÜVENİ, LİYAKAT VE EŞİTLİK İLKESİ ZEDELENDİ’

Sahte belgelerle yapılan atamaların yalnızca bireysel değil, toplumsal bir tahribat yarattığı vurgulanan suç duyurusunda, liyakat ilkesinin zedelenmesiyle başkalarının hakkının gasp edildiği, toplumsal eşitlik inancının aşındığı, devlet kadrolarının itibarsızlaştırıldığı ve adalet sisteminin meşruiyetine zarar verildiği belirtildi.

TALEP EDİLEN SUÇLAMALAR

21 Mayıs 2025 tarihli iddianame ve diğer delillere işaret edilen suç duyurusunda, şüphelilerin “Nitelikli Dolandırıcılık, Resmi Belgede Sahtecilik, Özel Belgede Sahtecilik, Görevi Kötüye Kullanma, Kişisel Verilerin Kaydedilmesi, Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme veya Ele Geçirme, Kamu Hizmetlerinden Yararlanma Hakkının Engellenmesi” suçlarından cezalandırılması ve savcılıkça re’sen tespit edilecek suçlar için gerekli iddianamenin düzenlenmesi talep edildi.

Kaynak: MA