Katı atık maddesi olan demir, kağıt, plastik ve tekstil ürünlerini çöplerden toplayarak yaşamlarını sürdüren yurttaşlar, İstanbul’da birçok zorlukla karşı karşıya kalıyor. Bazıları polis, zabıta şiddetiyle karşılaşırken, bazıları ise yurttaşların rahatsız edici bakışlarına maruz kalıyor. Neredeyse tüm gün çalışan katı atık toplayıcısı işçiler, sırtladıkları çekçek arabalarını doldurana kadar kentin tüm sokaklarını geziyor. Katı atık toplayıcısı işçilerin çalışma koşulları havaların soğumasıyla birlikte daha da zorlaşıyor.

EKOLOJİ VE EKONOMİYE KATKI

Katı atık toplayıcısı işçiler Ali Peltek ve Doğan Eskimiş ile İGEKATDER Kurucu Genel Başkanı Mesut Aygün ile katı atık toplayıcıların yaşadıkları sorunları konuştuk.

Katı atık deposunda çalıştığını belirten İGEKATDER Genel Başkanı Mesut Aygün, bu işe 12 yaşında çekçekle katı atık toplayarak başladığını söyledi. Katı atık işçilerinin çöplerin ayrışmasını ve toplanmasını sağlayarak belediyeleri bir yükten kurtardığını belirten Aygün, “Aynı zamanda doğanın kirlenmesinin önüne geçiyor. Ve binlerce insana iş istihdamı sağlıyor. Yani ekonomik olarak da devlete katkıda bulunuyor. Bir diğeri de hem ekolojiye hem de ekonomiye katkı sağlamış oluyor” diye belirtti.

 KADINLAR TECİZE, ERKEKLER ŞİDDETE MARUZ KALIYOR

 Katı atık maddelerini toplayan işçilerin çeşitli engellerle karşılaştıklarını vurgulayan Aygün, kadınların tacize, erkeklerin ise şiddete maruz kaldığını belirtti. İş sağlığı ve güvenliğinin de işçiler açısından büyük bir sorun olduğunu dile getiren Aygün, “Çünkü doğrudan çöpün içine elini uzatıp evsel atık, tıbbi atık, ticari atık gibi maddelere temas ederek, bire bir ayrıştırma yapıyoruz. Aynı zamanda çekçekçi arkadaşlarımız araçların çarpması sonucu ya ağır yaralanıyor ya da yaşamını yitiriyor” ifadelerini kullandı.

 ‘SORUNU BELEDİYELER ÇÖZEBİLİR’

 Aygün, işçilerin sorunlarının çözümü için belediyelere de rol düştüğünü ifade ederek, coğrafi ve sosyolojik koşullar göz önünde bulundurarak işçilerle masaya oturulması gerektiğini ifade etti. Aygün, “Bizler de arkadaşlarımızın risklere karşı trafikte, sokaklarda dolaşmasını, hatta eğitim alması gereken çocukların sokaklarda kağıt toplamasını doğru bulmuyoruz. Mevcut siyasal iktidar toplumcu ve sosyal devlet normlarını yerine getiremediği için nihayetinde sokakta kağıt toplayan çocuklara da müdahale şansımızı kalmıyor, onların emeğini gözetmemiz dışında. Bugün işsizlik oranı hat safhada ve enflasyon da ortadadır. Bugün insanlar, çocuklarını geçindiremediği, evine ekmek parası götürmediğinden kaynaklı intihar ediyor” diye ekonomik şartlara dikkat çekti.

  KATI ATIK MADDELERİ VE ENFLASYON

Aygün, işçilerin enflasyon nedeniyle yaptıkları işten kazanamadığını ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü: “Topladığımız ürünler eğer günümüz enflasyonuyla bağdaşmayacak bir fiyattaysa, ne yazık ki arkadaşlarımız topladığı ürünlerden verim alamayabiliyor. Çünkü mutfak, kira, su, elektrik ve doğalgaz fiyatları 4,5 kata çıkmış. Fakat şu an topladığı ürün zamlanmadığı için enflasyonu iliklerine kadar hissediyor. Çünkü aynı iş gücü aynı emek geçmiş sene oranla evine geçindirecek pozisyonda değil. O yüzden şu anki ekonomik krizden olabildiğince etkileniyorlar.”

‘İNSANLAR BİZDEN ÇEKİNİYOR’

 Evli ve bir çocuğu olduğunu belirten katı atık toplayıcısı Doğan Eskimiş de, yaklaşık 12 senedir çekçek ile katı atık maddesi topladığını ifade etti. Çöplerden katı atık toplamanın zor bir iş olduğunu vurgulayan Eskimiş, “İnsanlar bizden çekiniyor. Bizi dışlıyor, bazen de korkuyorlar. Yaşamdan geri kalıyoruz. Bu işle ilgilenince hiçbir ortama da giremiyorsun, sosyalleşemiyorsun” ifadelerini kullandı.

 Eskimiş, “Polis baskısı da oluyor. Şikayet mi ediliyor, yoksa onlar kendileri mi bize baskı yapıyor bilemiyorum. Ama anladığım kadarıyla hiç kimse bizi sevmiyor. Biz burada gurbetteyiz ve gurbette çalışmak zor oluyor. Ama buna mecburuz. Neden, bizi dışlıyorlar ya da bizden uzak durmaya çalışıyorlar? Diğer insanlara nasıl davranıyorlarsa bize de öyle davranılmasını istiyoruz” diye belirtti.

 KIŞIN ŞARTLAR DAHA ZOR

 “10 yaşında bu işe girdim şu an 27 yaşındayım” diyen Ali Peltek ise özellikle yağmurlu havalarda ve kışın sokak sokak gezdikleri için işin yükünün arttığını kaydetti. Peltek, “Bu işleri Zeytinburnu, Şirinevler ve Güngören ilçelerinde yaptım. Ben kendimi bildim bileli bu işi yapıyorum. Biz memleketimize gidip 1 ay kalıp tekrar gelip yine burada çalışıyoruz. Yani burada gurbette kalıyorum” şeklinde konuştu. (MA)