Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Amed Şubeler Platformu, kamu emekçilerine verilen sendika ödeneği için “yüzde 2 üye barajı” getirilmesini öngören kanun teklifine karşı Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Amed Şubesi’nde basın toplantısı düzenledi. "Örgütlenme Özgürlüğünü Engelleyen Hiçbir Barajı Kabul Etmiyoruz" pankartının asıldığı açıklamaya, çok sayıda kamu emekçisi katıldı. Burada konuşan KESK Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Yılmaz Tekin, AKP iktidarının sendikal hak ve özgürlüklere darbe indirdiğini belirtti.
‘EMEKÇİLER CEZALANDIRILMAK İSTENİYOR’
Danıştay tarafından yürürlükten kaldırılan yüzde 1 barajın mevcut yasaların arkasından dolanarak, yüzde 2’ye çıkarıldığını kaydeden Tekin, “Bilindiği üzere 6’ncı dönem mutabakatla taraflar sadece ekonomik kayıpların altına değil, temel sendikal hak ve özgürlüklerden olan sendikal ayrımcılığın altına da imza atmıştır. Mutabakatla 2022’de 400 TL olarak ödenecek olan toplu sözleşme ikramiyesinden sadece kurulu olduğu hizmet kolundaki kamu görevlisi sayısının en az yüzde 1’den fazlasını üye kaydeden sendikalara üye olan kamu görevlilerinin yararlanması hükmü eklenmiştir. Böylece 192 sendikaya üye 56 binden fazla kamu emekçisi, daha baştan sadece farklı sendika seçtikleri için cezalandırılmak istenmiştir” diye belirtti.
AK Partili vekillerin Danıştay'ın yürütmeyi durdurma kararına rağmen TBMM’ye sunulan bir torba yasayla barajın yüzde 2’ye çıkarıldığını vurgulayan Tekin, “’Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ adlı torba yasanın 11’inci ve 12’nci maddeleri ile bulunduğu hizmet kolunda yüzde 2’den fazla üye kaydetmiş sendika üyelerine toplu sözleşme ile belirlenecek tutarda ‘toplu sözleşme ikramiyesi’ ödenmesi öngörülmektedir” dedi.
‘ÖRGÜTLENME ENGELLENMEKTEDİR’
Tekin, devamında şunları belirtti: “Kamu emekçilerinin ve emeklilerin bitip, tükenmeyen bu aldatmacalara karnı toktur. Ne kadar cilalanırsa cilalansın yüzde 2 barajını geçen sendikal düzenleme ile Anayasal ve başta ILO sözleşmeleri olmak üzere uluslararası sözleşmeler ile güvence altına alınmış örgütlenme ve toplu pazarlık hakkının tamamen ortadan kaldırılmasının hedeflendiği açıktır. Anayasamızın 51’inci maddesinde yer alan sendika kurma hakkı açıkça ihlal edilmekte, sendika seçme ve örgütlenme özgürlüğünü engellemektedir.”
