Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, 2025’in Temmuz ayında emsal niteliğinde bir karara imza attı. Bir kiracı ile ev sahibi arasındaki tahliye tartışması, taraflar arasında geçen WhatsApp konuşmaları üzerinden değerlendirildi. Mahkeme, konuşmaları “yazılı delil başlangıcı” olarak kabul etti ve beyanların geçerli olduğunu hükme bağladı.
Dava dosyasına göre, kiracı ev sahibine yazılı olarak “ay sonunda çıkacağım” demişti ancak sonradan fikrini değiştirmişti. Ev sahibi, bu mesajları delil olarak sundu. Yerel mahkeme kabul etmedi, ancak Yargıtay kararını bozdu. Kararda, dijital yazışmaların da yazılı sözleşme kadar etkili olabileceği ifadesi yer aldı.
Sesli mesajlar, emojiler, ekran görüntüleri bile artık delil olabilir
Kararın detayında, yalnızca düz yazı mesajların değil, görsel, sesli ya da ekran görüntüsü formatında sunulan tüm konuşmaların, teknik olarak doğrulanabildiği sürece delil kapsamında değerlendirilebileceği belirtildi. Uzmanlara göre bu durum, kira uyuşmazlıklarında süreci kökten değiştirebilir.
Özellikle kira zammı, çıkış tarihi, depozito iadesi gibi anlaşmazlıklarda sözlü beyanların dışında artık dijital konuşmaların etkisi artacak. Ancak mahkemeler bu tür delilleri kabul etmeden önce mesajların gerçekten o kişiye ait olduğunu ve kesilmeden, değiştirilmeden sunulduğunu bilirkişi raporuyla teyit etmek isteyecek.
Delil geçerli ama manipülasyon riski yüksek: Uzmanlar uyarıyor
Hukukçular, bu kararı önemli bir dönüm noktası olarak değerlendirirken, aynı zamanda ciddi bir uyarıda bulunuyor: WhatsApp konuşmaları tek başına dava kazandırmaz, ama delil zincirini başlatabilir. Örneğin; yazışma, ardından banka dekontu ya da kontratla desteklenirse etkili olur.
Ayrıca, mesajların dijital olarak oynanıp oynanmadığı da uzman incelemesine tabi tutulacak. Bu nedenle ekran görüntüsü yerine telefonun yedeğinden alınan orijinal kayıt, daha etkili bir delil olarak değerlendirilecek.
