MMG Diyarbakır Şube Başkanı Gülhan Sönmez, yaptığı açıklamada, Cazibe merkezi olan kentin ticaret geçmişinin tarım ve hayvancılığın yanı sıra sanayiye de bağlı olduğunu belirterek, kentin sanayisinin ağırlıklı olarak sahip olduğu hammadde kaynakları, tarımsal üretim ve insan kaynağına dayalı olarak gelişme gösterdiğini aktardı.
ORTADOĞU’DA ÖNEMLİ PAZAT PAYINA SAHİP
Madencilik ve taş ocakçılığı, gıda ve tekstil ürünlerinin imalatı ve Ortadoğu'da önemli bir pazar payına sahip inşaat sektöründe kullanılan inşaat malzemesi sektörlerinin dış ticarete konu olabilecek potansiyele sahip olduğunu bildiren Sönmez, “Sanayi şehirlerin can damarıdır. Talebi karşılamaya yönelik gıda ürünleri üretimi, metal ürünleri üretimi, tarımsal üretimde kullanılan tarımsal sulama boruları, damlama yağmurlama sistemleri üretimi, madencilik ve taş ocakçılığı, tarım ve hayvancılık faaliyetleri ile bu ürünlerin işlenmesini, güneş enerjisi santralı ve enerji üretimi ile güneş kolektörü üretim tesisi gibi alanlarda yatırımlar yapılabilir. Öte yandan Diyarbakır tarım, hayvancılık, maden, enerji, giyim, gıda, teknoloji ve elektrik-elektronik gibi sektörlerde yatırım yapılabilecek potansiyele sahip olduğu için mevcut potansiyeli değerlendirmeye yönelik yatırımlara ağırlık verilmelidir” dedi.
HER ŞEY YATIRIM İÇİN AVANTAJ
Kente yatırım yapmanın birçok avantajı olduğuna dikkat çeken Sönmez, “Kentin teşvik sisteminde 6'ıncı bölgede olması, Ortadoğu ülkelerine komşu ve körfez ülkelerine yakın olması, kara, demiryolu ve havayolu ulaşım kolaylığı, genç nüfus, güneş enerjisi potansiyeli, büyük avantaj sağlıyor. Bunun dışında; GAP bölgesinde bulunması, kentin sahip olduğu doğal kaynaklar, organik tarım ve hayvancılığın gelişme potansiyelinin olması, tarihi varlıkların zenginliği, kültür ve inanç turizmi potansiyeli, sanayi altyapısındaki olumlu gelişmeler ile artan kamu ve özel sektör yatırımlarının önemli avantajlar sağlamaktadır” diye konuştu.
SORUNLARI SIRALADI
Kentin sanayi konusundaki sorunlarında değinen Sönmez, şöyle konuştu:
“Sanayi raporumuzda nitelikli işgücü eksikliği, yenilikçi ürün tasarımı ve üretimin olmaması, markalaşma düzeyinin düşük olması, sermaye yetersizliği ve finansmana erişimde yaşanan sorunlar vardır. İhracatta geleneksel yöntemlerin kullanılması, yeni trendlerin yaygın olmaması, işletmelerin genellikle aile şirketi olması ve kurumsallaşmaması, sanayi altyapısına ilişkin sorunlar, lojistik merkez ve ulaşım, enerji altyapısının zayıflığı, devlet destekleri ve teşvikler hususunda sorunlar ve çözüm önerileri yer almaktadır.”