Haber - Faruk BALIKÇI

DEM Parti Kadın Meclisi: Mücadelemizi büyüteceğiz
DEM Parti Kadın Meclisi: Mücadelemizi büyüteceğiz
İçeriği Görüntüle

AK Parti Mardin eski milletvekili Orhan Miroğlu, Suriye’de yaşanan gelişmeleri değerlendirdi. X hesabından paylaşım yapan Miroğlu, Kürtlerin dağlarda değil, şehirlerde yaşamanın çarelerini aradıklarını ifade ederek, “İlham Ahmed’in bir Kürt ama bir Suriyeli olduğuna dair kurduğu barışçıl cümleler, Türkiye’yi yorumlarken ifade ettiği samimiyet göz ardı edilemez” dedi.

“SURİYELİ KÜRTLERİN SAMİMİYETİ GÖZ ARDI EDİLMEMELİ”

“Elde silah dağlarda kalmanın miadı doldu” diyen Miroğlu “Kaldı ki o dağlardan artık petrol fışkırıyor, o dağlardan artık tüneller, yollar geçiyor. Kürtler beraber yaşadıkları halklar gerçeğini ret etmeyerek, beraber yaşamanın kuralları, kaidesi yeniden koyulur statüler belirlenirken, söz ve karar sahibi olmak istiyorlar. Rojava’nın Dış İlişkiler sorumlusu İlham Ahmed’in kendini ve temsil ettiği halkı ifade ederken özenle seçtiği cümleler, Suriye’nin bir kavme bir millete ait olamayacağına, Suriye’nin herkesin Suriyesi olduğuna vurgu yaptı. Ve bunu yaparken bir Kürt ama bir Suriyeli olduğuna dair kurduğu barışçıl, içten ve insani cümleler, Türkiye’yi yorumlarken ifade ettiği samimiyet göz ardı edilemez” diye ifade etti.

“SURİYE ALANI, TÜRKİYE’DEKİ BARIŞ HAMLESİNİ GÜÇLENDİRMELİDİR”

İlham Ahmed’in, silahı kutsayan bir dil ve üslupla değil, entegrasyonu kabul ederek, ama entegrasyonun karşılıklı bir tanınmayı gerektirdiğini ifade ettiğini söyleyen Miroğlu şunları söyledi: “Yani Şam hükümeti de bizi tanımalı, itiraf etmeli, biz de onları kabul etmeliyiz. ‘Öyle gelip silahları teslim et’ ya da ‘yanındaki bütün savaşçıları getir teslim et, hoşça kal, bitti gitti’ demekle olmaz. Mesele böyle değil. Bahsettiğimiz entegrasyon, Şam yönetiminin buradaki halkın iradesini tanıması gerektiğidir. Güvenlik açısından, bu halk kendini nasıl koruyacak? Ya da Şam ile sorumluluğu ortaklaşa üstleneceğimiz bir yönteme nasıl ulaşacağız? Şam, buradaki bütün halkı Suriyeli olarak görmeli. ‘Osmanlı kardeşlerinin’ mirasçısı ABD veya İsrail değildir. Türkiye’nin Suriye’de düzen kurmak isteyen bir misyonla hareket etmesini tarih bugün adeta emrediyor. Suriye alanı, bu defa Türkiye’deki büyük barış hamlesini bitiren değil, tam tersine güçlendiren bir alan olarak beliriyor. Türkiye ve Suriye Kürtleri bu gerçeği daha berrak görmeli, görebilmeli ve barış bir defa daha, yok yere ıskalanmamalıdır.”

Muhabir: Faruk BALIKÇI