GALATASARAY, Şampiyonlar Ligi ön eleme turunda Hollanda temsilcisi PSV Eindhoven ile karşılaştı. Hollanda temsilcisinin ev sahipliğinde oynanan ilk maçta temsilcimiz Galatasaray, rakibine 5-1’lik skorla mağlup oldu ve İstanbul’da oynanacak rövanş mücadelesinde çok büyük bir sürpriz olmaması takdirde de turu Hollanda’da bıraktı. 2013-2014 yıllarında Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek final ve son 16 turlarına kalmayı başaran temsilcimiz, aradan geçen 7 yılın ardından tam aksi istikamette geriye gitmeye başladı. Bu 7 yıllık süre zarfında Avrupa kupalarında 36 maça çıkan temsilcimiz, bu maçların yalnızca 4’ünü kazanabildi.Peki bu sürede Galatasaray nasıl geriye gitti? Hatalardan nasıl dersler çıkarıldı? Doğru teşhis konulup, doğru tedavi uygulandı mı?

Aslında Galatasaray, birçok futbol severin bildiğiüzere Avrupa’da en başarılı olan takımımızdı. 2000’de kazanılan UEFA Kupası zaferinin baş mimarlarından biri de Fatih Terim’di. Takımlarımız o dönemde Avrupa futboluna uygun şekilde sahada cevaplar verebiliyorlardı. Bu zaferler öyle büyük zaferlerdi kiGalatasaray marşlarına konu olması kaçınılmazdı. Adına Avrupa Fatihi denilen bu takımın eski günlerinden şimdilerde eser yok. Bunun da tek sebebini yapılan transferlere, kulüplerin ekonomik güçlerine bağlayamazsınız. Bizim sahada yeni futbol düzenine cevap vermek adına yapabildiğimiz hiçbir şey yok. Futbol sürekli değişen ve gelişen bir oyun. Bizim ülke futbolu adına bu oyuna yeni bir soluk kazandıracak fikirlerimizin olması gerekiyor. Bu konularda teknik patron, yardımcılar ve teknik heyet bir bütün olarak hareket etmeli. Yanınızda gerçekten futbol adına fikirleri olan güçlü bir ekiple çalışmanız gerekiyor. Yardımcı hocalık günümüz futbolunda artık sadece yelek dağıtmak veya kuka dizmekten ibaret değil.

Türk futbolu adına futbola yön veren isimlerin bu konuyu iyice düşünüp, gerekli aksiyonları almaları gerekiyor. Bu sene de kulüplerimiz Avrupa’da başarılı sonuçlar almadıkları takdirde, Avrupa artık hepimiz için hayalden öteye gidemez. Gelişen ve değişen futbolun dinamiklerine ayak uydurmamız gerekiyor. Gerçekten futbol hakkında fikirleri olan ve bu spora yoğun mesai harcayan kişilerin teknik heyetlerde söz sahibi olmaları gerektiğini düşünüyorum. Avrupa’da taç atışlarının özel antrenörleri bulunuyor. Bizim de en az Avrupa takımları kadar yoğun mesai harcamamız gerekiyor. Hiçbir şey yapmadan başarının gelmesini beklemek büyük hayalcilik olur.