SÜPER Lig’in başlamasına sayılı günler kaldı. Artık takımlar son dokunuşlarını da yapıp sezona giriş yapacaklar. Bu transfer dönemi önceki transfer dönemlerine nazaran daha yavaş ve ağır ilerliyor. Takımlar genellikle fırsat transferlerini kolladıkları için, diğer ülkelerdeki hareketlilik sona erince harekete geçecek. Bu nedenle transferin son günleri ülkede baya hareketli günlerin yaşanacak olması sürpriz sayılmaz. Kulüplerimizin bu durumu tercihe bırakılan bir durum değil. Artık rahat hareket edemiyoruz. Çünkü bu durumu sağlayacak herhangi bir ekonomik gücümüz yok.

Eski dönemlerde Anelka’lar Roberto Carlos’lar, Ortega’lar, Hagi’ler, Guti’leri rahatlıkla alabiliyorduk ki bu isimlerin içinde ülkemizi son durak olarak görenler de vardı, 26’sında gelende. Son durak olsa bile bizim kulüplerimizin şu an için bu profildeki futbolcuların masraflarını karşılayacak ekonomik güçleri yok. Kulüplerimizin geçmiş dönemlerde har vurup harman savurduğu paralar, bu gün büyük bir borç olarak kulüplerin bünyesindeki yerini almış durumda. Bu ortamda büyük (yıldız) transferi beklemek hayalden öteye geçmiyor. Kulüplerimizin finansal kontrolü hali hazırda satış yapılmadan transfer yapmalarına müsaade etmiyor. Çok sıkı bir denetim UEFA tarafından kulüplerimize uygulanıyor.

Bu durum belki biraz zoraki belki biraz denetim altında oluyor. Ancak kulüplerimizi genç oyuncu transferine itmiş görünüyor. Kulüplerimiz artık oyuncuların geçmişine değil, geleceğine yatırım yapmalı. Potansiyelli yerli veya yabancı fark etmez. Bu durumda kulüpteki oyuncu izleme sisteminde bulunan profesyonellerin sıkı raporlarına ihtiyaç duyulacaktır. İnce elenip sık dokuyarak, iyi bir scout ekibi ile yola çıkılmalı. Teknik ekiple koordineli bir çalışma yürütülerek iyi araştırmalar sonucu en doğru karar verilmeli. Artık okyanus bitti ve bizim kulüplerimizin elindeki bu kısıtlı imkânlarla neler yapacağını hep birlikte izleyip göreceğiz.