HABER - Jan BELEK
PKK Kongresinin ardından fesih kararını açıklaması ve Türkiye’de çözüm tartışmalarının başlamasıyla Merkezi Diyarbakır’da bulunan Kürdistan Sosyalist Partisi Genel Başkanı Bayram Bozyel basın açıklaması yaptı. 40 yıldır can ve mal kayıplarına yol açan anlamsız bir savaşın sonuna gelindiğini ifade eden Bozyel, “PKK’nin silahları bırakma kararı aynı zamanda devletin dört parçada Kürtlerin kazanımlarına karşı kullandığı argümanları ortadan kaldırdı. Bu durum başta Rojava’da olmak üzere Kürt halkının hak ve özgürlük mücadelesine nefes aldıracak büyük bir imkân sunuyor” dedi.
“KAFA KARIŞIKLIĞINA YOL AÇIYOR”
Örgütün silah bırakmasıyla Kürt meselesinin çözüldüğü algısının yaratıldığını belirten Bozyel, “Türkiye’yi yönetenler silahların susturulmasından yola çıkarak Kürt halkının ulusal özgürlük taleplerinin üstünü örtmeye çabalıyor. Benzer şekilde Kürtleri temsil etme iddiasındaki bazı çevreler ulusal taleplerin çıtasını her geçen gün düşürüyor, Kürtler için statü talebinden vazgeçtiklerini ifade ediyorlar. Bu durum Kürt toplumunda haklı bir tepki ve kafa karışıklığına yol açıyor” diye konuştu.
“SİLAHLARIN SUSMASI İLE KÜRT MESELESİ ÇÖZÜLMEDİ"
Silahların susması ve savaşın son bulması ile Kürt meselesinin çözülmediğini açıklayan Bozyel, şöyle konuştu: “Birilerinin “statü istemiyoruz” demesiyle de halkımız ulusal özgürlük ve statü talebinden vazgeçmez. Tam tersine Kürt halkının özgürlük mücadelesi yeni bir evreye giriyor. Şiddet ve çatışma kıskacından kurtulan halkımızın özgürlük mücadelesinin bundan böyle daha güçlü, kitlesel ve meşru bir zeminde zafere doğru gideceğine inancımız tamdır.”
"DEVLET ÇÖZÜM İÇİN HIZLI ADIMLAR ATMALIDIR"
“Artık savaş ve terör bahanesi ortadan kalktığına göre devlet, Kürt meselesinin çözümü için hızlı adımlar atmalıdır” diyen Bozyel şunları söyledi: “En başta silah bırakanların normal hayata dönüşü, siyasi nedenlerle içerde bulunanların serbest bırakılması sağlanmalıdır. Teröre destek iddiasıyla görevden alınan belediye başkanları görevlerine dönmeli, Terörle Mücadele Yasası tümüyle ortadan kaldırılmalıdır. Kürt meselesinin bütün boyutlarıyla ve özgürce tartışılması için eksiksiz demokratik bir siyasi ortam oluşturulmalıdır.”
KÜRT KİMLİĞİ TANINMALI, EĞİTİM VE RESMİ DİL OLMALI
Kürt meselesinin çözümünün sadece parlamentoya bırakılacak bir konu olmadığını söyleyen Bozyel, “Böylesi bir tartışma sürecine Kürt toplumunun siyasal, etnik ve dini bütün katmanları; STK, aydın, bilim ve sanat insanları katılabilmelidir. Kısa zamanda yapılacak yol temizliğinin ardından Kürt meselesinin esasına ilişkin derhal harekete geçilmelidir. Bunun için Kürt kimliğinin tanınması, Kürt dilinin eğitim ve resmi dil olarak kabul edilmesi, Kürtlerin kendi kendilerini yönetme hakkı, en kısa zamanda yasal bir statüye bağlanmalıdır. Bunlar Kürt meselesinin çözümü için olmazsa olmaz koşullarıdır. Türkiye’nin imzaladığı Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’nın gereğini yerine getirmesi bu açıdan son derece önemlidir. Bu çerçevede evrensel standartlara uygun, yargı bağımsızlığı ve hukukun üstünlüğüne dayalı, temel hak ve özgürlükleri güvece altına alan çağdaş, demokratik, çoğulcu bir anayasaya ihtiyaç var. Yapılacak yeni anayasa Türkiye’nin çok uluslu, çok kültürlü ve çok dilli gerçeğine uygun federal bir anlayışla yapılmalıdır” ifadelerini kullandı.