"Trafik kazalarından sonra yapılan araştırmalarda, sürücülerin söylemlerinin de çok benzer olduğu görülüyor; 'Nasıl olduğunu anlayamadım. Her şey çok ani gelişti. Sadece çarptığımı hatırlıyorum.' Bu türden kazaların sebepleri yorgunluk, dalgınlık, uyuyakalma ya da dikkat eksikliği gibi durumlara dayandırılarak açıklansa da aslında durum biraz farklı.

İlk defa 1921 yılında kaleme alınan bir makalede geçen yol hipnozu kavramı, aracı süren kişinin bir noktaya kilitlenmesi, transa girmesi anlamına geliyor. 1929 yılında yapılan bir çalışmada ise 'gözler açık şekilde uyumak' olarak özetleniyor. Yol hipnozu, bilincin ve bilinçaltının farklı şeylere konsantre olmasıyla, beynin hiçbir şeyden etkilenmeyen, kendi kendine çalışan özelliğinin ortaya çıkmasıdır. Yol hipnozunu, 'otoyol hipnozu' veya 'beyaz çizgi ateşi' şeklinde tanımlayanlar da vardır.

Yol hipnozu bir trans halidir

Yol hipnozuna; yolun tekdüzeliği nedeniyle beynimizin gözlerimiz açıkken girdiği trans hali de diyebiliriz. Bu trans durumu, aynı ritimde ve aynı frekansta uzun süreli müzik dinlenildiğinde yaşanabilen özel hipnoz durumuna benzetilebilir. Bu sebeple de sürücü farkında olmadan aracı kullanmaya devam ediyor, ama zihni başka bir yerde oluyor. Özellikle uzun süren yolculuklar yaptığınızda ve aralıksız şekilde araç kullandığınızda yol hipnozuna girebilirsiniz. Yol çizgileri, sileceklerinizin uzun süreli çalışması, yol kenarlarında ki parıltılı ışıklar, karşıdan gelen araçların far ışıkları, sürekli aynı mesafelerle geçilen direkler ve müziğin sakin ritmi, beyninizin çalışma biçimini ve sürecini farklılaştırabilir. Eğer gözleriniz bir noktaya takılıyor, kafanız ya da göz kapaklarınız ağırlaşıyorsa dikkatli olmalısınız.

Yol hipnozundan korunmak için şunlar yapılabilir;

1- Uzun mesafe yolculuklarında mutlaka şöförün yanında uyumayan biri, yardımcı pilot vasfıyla bulunmalıdır.

2- Önemli bir problem yaşadıysanız, zihninizi sakinleştirmeden direksiyona geçmeyiniz.

3- Sürüş esnasında mümkünse müzik dinlemeyiniz, eğer dinleyecek olursanız sürekli temposu ve ritmi değişen melodileri tercih ediniz.

4- Yola çıkmadan önce ağır yemek yemeyiniz, az da olsa asla alkol almayınız.

5- Asla uykulu araç kullanmayınız. Eğer gece de yol gitmeniz gerekiyorsa bir dinlenme tesisinde uykunuzu alıp sonra yola devam ediniz

6- En az iki saatte bir çay-kahve ve ihtiyaç molası veriniz.

7- Arada bir camı indirerek içeriye temiz hava girmesini sağlayınız.

8- Aynalardan sürekli etrafınızı kontrol etme alışkanlığı edininiz.

9- Sürüş esnasında bol bol su içiniz ya da sakız çiğneyiniz.

10- Seyir esnasında bedeninizin ağırlaştığını, hareketlerinizin yavaşladığını, göz kapaklarınıza bir ağırlık bindiğini hissederseniz yol hipnozuna veya uykuya dalmak üzeriyseniz demektir ki; ikisi de kaza ve hayati tehlike demektir. Acele ile bir yere gitmeniz gerekse bile aracınızı uygun bir yere çekip uyuyunuz.

11- Bakışınızı aynı noktaya sabitlemeyin, yol çevresindeki unsurları gözlemleyin.

12- Günlük hayatta uyuduğunuz saatlerde uzun sürüşlerden kaçının, biyolojik saatiniz size rehavete sokup yol hipnozunu tetikleyebilir.

13- Bedeninizde bir ağırlaşma hissettiğinizde, klimayı açarak araç içi ısıyı düşürünüz, soğuk hava sizi geçici de olsa daha dinç ve dinamik kılacaktır." (İHA)

Editör: TE Bilişim