Alışkanlıklarımızı değiştirmek yada terk etmeye çalışmak belki en zor olandır çoğumuz için. Hele birde söz konusu olan yüzlerce yıldır geleneklere bağlı alışkanlıklar örf ve adetlerde yandı gülüm keten helva.

Halk olarak çok severiz abartmayı. Tatile gidilir güle güle ye, ardından hop hoş geldine. Kız evlendirilir çeyiz görmeye. Çocuk doğar gözaydına kime benziyor merakı. Hastalanır hastaneden döner geçmiş olsuna. Cenaze olur saatlerce otururuz acıyı yaşamasına müsadesi yoktur canım halkımızın. 3, 7 ve 40’a git gel tekrar git. Ölene mi acısın yansın, hizmet mi etsin ev halkı bilemeyiz. Ama olmaz gitmesek ayıp. Haccı, umresi, mevlidi, görmesi, el öpmesi, yemeğe daveti çağırmadı küsmesi, ayıbı vs vs...

Yüzlercesi eklenebilir, değişmeyen çoğumuz için normal yani normalde tehlike çanı demek olan şeyler.

Diyeceksiniz örf, adet, gelenek, amenna anam, babam, bacım, mola verin ve bir nefes alın. Normale azıcık şans tanıyın Corona’ya ‘dur’ diyelim.

Günlerdir o köy, bu apartman, bu tür nedenlerle vakalar artıyor sebep bu ziyaretler.

Sebebi ziyaretleri erteleyi verin. Söz sonrası her gün ziyaret ederiz. Ama sevdikleriniz için kendiniz için oturuverin evinizde. Kazanırsınız kaybetmeyiz.