ÖZEL RÖPORTAJ / Fuat BULUT – Sertaç KAYAR
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Serra Bucak, göreve geldikleri günden bu yana kentte öncelik verdikleri çalışmaları ve 2026 hedeflerini Güneydoğu Ekspres’e anlattı. Bucak, kayyum döneminde yapılan usulsüzlükleri tespit ederek hukuki süreci başlattıklarını söyledi.
“KAYYUM DÖNEMİNİN BIRAKTIĞI USULSÜZLÜKLERİN PEŞİNE DÜŞTÜK”
Serra Bucak’a yönelttiğimiz sorular ve yanıtları şöyle:
* Göreve geldiğinizden bu yana Diyarbakır’da öncelik verdiğiniz projeler neler oldu? Hangileri hayata geçirildi?
8 yılın ardından (kayyum dönemi) bir öncelik belirlemek bizim açımızdan çok zordu. Öncelik 8 yılda yapılmış olan usulsüzlüklerin peşine düşmek, içeride bir mekanizmayı işletmek gibi birazcık onlara yöneldik doğrusu. Devredilen, tahsis edilen yerlerimizi geri almak için hukuki çalışmaları başlattık. Karşı karşıya olduğumuz mahkemeler, mahkeme kararları vardı. Kayyum dönemi gerçekleşmiş usulsüz ihaleden tutalım, daha çok toplu ulaşım, halk otobüsleri, minibüsler bir yandan bunun çalışması yürüdü. Öte yandan kentte ne eksikti, neye ağırlık vermemiz gerekirdi derseniz altyapı, su sorunlarıydı. Tek bir ishale hattımız vardı. 2 milyona yaklaşmış bir Amed ve tek bir isale hattıyla su sorunu yaşanıyordu. Bu manada biz ağırlığı altyapıya verdik. DİSKİ’nin hem suyun temini, hem depolarımızın doluluğu, hem skala sistemlerimiz, hem de altyapı dediğimiz kanalizasyon temizliği ve çalışmalarına ağırlık verdik. Öte yandan da yol çalışmalarına ağırlık verdik. Kent merkezinde daha sonra da kırsalda, köy grup yollarında, köy mezra yollarında yoğun bir asfaltlama çalışması yürüttük, yaptık. Yoksullukla mücadele, sosyal çalışmalar, sosyal hizmetler, kadın alanı. Bu alanda da çalışmalarımızı yoğunlaştırdık. Kadın alanında kapatılmış olan tüm yerleri yeniden açtık. DİKASUM, Kadın Politikaları ve eğitim merkezlerimize ağırlık verdik. Yine Alo Şiddet hattımız, yakın zamanda devreye girdi. Kadın Yaşam Evlerimizin kapasitelerini güçlendirdik. Tabii aslında biz bir bütün kapasite güçlendirme çalışmasına girdik. Son bir yılın özeti bu da diyebiliriz. 1500-1700'e yakın insanı, hem ihraç olmuş, kayyum dönemi, KHK'larla işlerden atılmış çalışanları, işçileri geri aldık.

HALK EKMEK FABRİKASI KURULUYOR
* 2026 yılında ne tür projeleri hayata geçireceksiniz?
Çok yakın zamanda bir halk ekmek fabrikamız çalışmaya başlayacak. Bütün tadilat ve çalışmaları bitti. Makine ekipman çalışmaları bitti. Tabii büyük kapasiteli bir ekmek fabrikası olacak. Nihai hedefimiz üst hedefimiz 100 bin ekmek. Bunun için bir ekibi işte eğitim için il dışına göndereceğiz. İl dışındaki örnekleri göreceğiz. Tam kapasiteli profesyonel kentte 30-40 büfeye kadar tüm dört merkez ilçemizde yayılacak şekilde bir halk ekmek fabrikamız hayata geçecek. Ocak ayı en geç diye düşünüyoruz. Yine bizim jeotermal sera çalışmamız var. Kırsal Kalkınma, Yerel Ekonomi ve Kaynak Geliştirme Dairemizin ortak yürüttüğü bizim Büyükşehir Belediyesi'nin Çarıklı’da bir alanı var ve burada jeotermal suya erişim gerçekleşti. Çok verimli bir su. Orada seracılık ve üretim çalışmaları yapacağız. Onunla ilgili de son aşamalara geldik. Tüm pompa, kuyu ve belli elektronik tesisatı çalışması bitti. Yine tıbbi arama Aromatik bitkiler ve bu tıbbi aromatik bitkilerin üretimi ve aynı zamanda bu tıbbi aromatik bitki üretiminden elde edeceğimiz bir takım ürünlerin satışı, kadın kooperatifçiliği üzerinden bunun geliştirilmesidir. Yine yerel ekonomi, aile ekonomisine, aile geçimine katkı sunacak bir çalışma hem de ekoloji boyutu tabii çok önemli bu çalışmanın bizim açımızdan. Eğitim destek evlerimiz vardı. 2004-2016'ya kadar kayyumlar atanana kadar çok muazzam bir deneyimdi bizce. Çok da ihtiyaçtı. Bölgedeki tüm kentlerde, en ücra köşelerde, en küçük ilçe ve beldelerimizde bile yaygın bir çalışmaydı. Yine bunu hızlandırdık. Bu hafta Sur Akademinin açılışını yapıyoruz. İçkale'ye, Saraykapı'ya giderken yol üstünde 5 katlı bir yerimiz var. Orayı üniversite hazırlık kursu, etüt merkezi haline getirdik. Yine yakın zamanda onun da 2 aylık bir çalışması var önümüzde. Huzurevlerinde yine 5 katlı bir binada bu çalışmayı yürüteceğiz. Yani eğitim, etüt, eğitim destekleri, kreş çalışmaları, kreş hazırlıkları. Bunların hepsi planlanan çalışmalarımız arasında ve sosyal konutlar.

2 BİN SOSYAL KONUT PROJESİ
* Sosyal konutlar projesi hangi aşamada?
Şu an Aziziye Sosyal Konutlar projemizde hemen hemen sona geldik. Bu alanda tabii biz kent seçim beyannamemizde 2 bin sosyal konut dedik. Gönül ister ki çalışma süremizin sonuna kadar 2 bin sayısına ulaşalım. Ama en azından önümüzdeki bir yıl içerisinde ilk 500 konutun temelini atmak için Aziziye konutlarında barınma meselesine dair çözüm ve katkı sunabilmek için yoğun bir biçimde çalışıyor imar dairemiz.

SOSYAL TESİSLER, JİNKART VE MANDIRA PROJESİ
* Halk lokantaları büyük bir rağbet gördü. Buna benzer sosyal projeleriniz olacak mı, nelerdir?
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'nin bütçesi öncelikli olarak nerelere harcanacak meselesinde tam da bahsettiğimiz sosyal destekler, sosyal dayanışma, yerel ekonomiyi kalkındırma, güçlendirme yani bir bütün yoksullukla mücadelenin sac ayaklarını örmek gibi bir düşüncemiz ve çalışmamız var. 9 bin aileye yakın SODESKART dayanışma kartından faydalanan ailelerimiz var. Bunun tutarını arttırmak istiyoruz. Şu an karşı karşıya olduğumuz ekonomik kriz ve enflasyon karşısında her ay eriyor. Bunun arttırılması yönünde bir çalışmamız var. Aynı zamanda faydalanıcıların da sayısını iki katına çıkartmak gibi bir hedefimiz var. Bununla beraber üniversiteyi ilk kazanan ve 1. sınıfa giden, ikametgahı Diyarbakır'da olan dar gelirli ailelerin gençlerine de bir tek seferlik eğitim desteğimiz var. Bunun da çalışması bitti ve önümüzdeki ay itibariyle dağıtılacak. Yine Jinkart projemiz var biliyorsunuz. Bizi heyecanlandıran projelerden bir tanesi. Hep kısıtlı bütçede ne yapacağımızı düşünen bir noktadayız. Belki çok kısa, orta vadede büyük değişimler yapamayacağımız için küçük dokunuşlar ve düzeltmeler, iyileştirmeler yoluyla ilerlemek istiyoruz. Jinkart çok önemliydi bizim için. İlk 7000'i dağıttık. Şimdiki hedefimiz 9000-9500. Bu hafta peyderpey, etap etap dağıtılacak bu kartlar. Aynı zamanda bu kartı sadece bir 90 biniş-iniş değil, kültürel faaliyetlerden, sosyal çalışmalardan yahut daha sonra işte market ve benzeri opsiyonlardan da faydalanacak çok amaçlı bir destek ve dayanışma kartına çevirmek istiyoruz. Belki bu destek ve dayanışma kartını bir sonraki adımda bizim geçmiş yıllarda Sarmaşık diye bir kent dayanışmamız vardı. Belki buna dönüştürebilecek formüller üzerine de çalışmak ve bu hattı da yani sivil hattı da güçlendirmek durumundayız. Sosyal tesisleri ağırlık vermek istiyoruz. Fiskaya'daki sosyal tesisler gençlerin çok beğendiği bir proje haline geldi. Bu alanları çoğaltmak istiyoruz. Doğrusu kent meydanında böyle bir yerimiz var. Orası bize geçebilirse orayı mevcut halini dönüştürebilirsek orayı da sosyal tesislere çevirmek istiyoruz. Yine gençlerin bir talebi var. Düğün salonları çok yüksek ücretler talep ediyor. Biz bunun bir ihtiyaç olduğunu biliyoruz, farkındayız. Şu an için bir düğün salonu yapmak için ne arsamız var ne de önceliğimiz değil. Sosyal konutlar önceliğimiz ama bir yeri bulursak çalışmayan, az çalışan, atıl kalmış bir yeri değerlendirebiliriz. Yerinde dönüşüme, küçük dokunuşlarla belki bir düğün salonu yapabilirsek, sembolik bir fiyata yeni evlenen gençlere bir düğün salonu hizmeti olarak da sunabilir. Bununla ilgili çalışmalarımız var. Mandıra projemiz var. Büyükşehir Belediyemiz, GAP Belediyeler Birliğimiz, ilçe belediyelerimiz, Kulp, Hani, Dicle, Silvan, Eğil belediyelerimiz onlarla birlikte ortak yürüteceğimiz, yine Diyarbakır Ticaret Sanayi Odası'nın da proje ortağı olduğu ve danışma kurullarında bu bahsini ettiğim tüm ilçe belediyelerimizin, kurumların, yöneticilerinin, yürütücülerinin yine bizim kırsal kalkınma ve kadın politikaları dairemizin olduğu bir mandıra projesi olacak. Endüstriyel bir mandıra olmayacak. Kendi küçük ölçeğinde kendi ilçesindeki süt ve süt ürünlerini toplayan kendi tarzında geleneksel peynir üretimini yapıp burada kadın kooperatifleri eliyle yurttaşa, vatandaşa, restoranlara, lokantalara bu alanda çalışma yürüten herkese gelebilecek bir kooperatif çalışmamız var. Bu bizi heyecanlandıran bir proje. Bunu kadınlar yürütecek. Bence bölge için de örnek olacak. Şu an fizibilite çalışmaları başladı. Biz meclislerden geçen ay kararlarımızı çıkarttık. Protokolü imzaladık. 2026-2027 diye hedef koyduk.

KÖYLERİMİZİN SU ERİŞİMİ DAHA KOLAY OLACAK
* Sizi en çok heyecanlandıran proje veya projeler hangileridir?
Yani şöyle en çok diyemeyeceğim tabii ki sosyal konutları hayata geçirirsek bu çok heyecan verici bir şey olacak. Hakikaten yaşama dokunan bir şey olacak. Raylı sistem projemiz elbette heyecan en büyük heyecan orada yaşanacak. Ben kadın alanında yaptığımız değişiklikler, yeniden Alo Şiddet Hattı’nın kurulması yine yeniden şiddetle mücadele kampanyalarının başlamasını çok önemli biliyorum buluyorum. Bununla bağlantılı olarak Jinkart'ın bu aydan itibaren 15 bin kadına ulaşmış olması çok heyecan verici. Başka heyecan verici projelerimiz de var. Bizim kentimiz tek bir isale hattıyla su temini yapan bir kenttir. Şimdi ikinci isale hattımız devreye giriyor. Bu bizi çok heyecanlandırıyor. Yine su paket arıtma tesislerimiz var. Şilbe'de bir paket arıtma tesisi kurduk. Bu neredeyse Türkiye'de belediyelerin uyguladığı ilklerden bir tanesi. Bunu başlıca ilçelerimizde de yapacak olma fikri bizi çok heyecanlandırıyor. İçme suyu arıtmamızın ikinci etap geçen hafta temelini attık. Yine atık su arıtma tesisi Oğlaklı'da tahsis edildi. Bize 480 dönüm bir alanda atık su arıtma tesisimiz orada kurulacak. Bütünlüklü projeler nihayete erdiğinde Diyarbakır'ın 50 yıllık su sorununa önemli bir ışık tutmuş olacağız. Bu açıdan heyecanlıyız. Başka bir heyecanı da nasıl bu bir yıl kent merkezi için çalıştıysak şimdi bütün yatırımlarımızı kırsal mahallelere, kırsal mahallelerin su sorununu çözmeye yönlendirdik. Bu kış ve bu ilkbahara doğru bütün yatırımlarımız, ihalelerimiz ve çalışmalarımız kırsal alanlarda hiç suya erişemeyen yahut şimdiye kadar suya erişmiş olup iklim krizi, kuraklık ve sondajların kurulması gerekçesiyle bir noktadan sonra suya artık son 2-3 yıldır erişemeyen mahallelerimizin, köylerimizin su sorununa nihai çözümleri bulmakla bir bulacak bir çalışma yürüteceğiz. Bu da bizi çok heyecanlandırıyor.




