Günaydın Türkiye.

Günaydın sevgili Okurlarım.

Başımı alıp gideceğim diyesim hiç bir zaman gelmedi içimden, bu ülkeden, hele Barış Şehri Diyarbekir’ den…

Müzelerini dolaşıyorum Diyarbakır'ın 13.000 yıl diyor 14.000 yazıyor. Atalarım demek bunca senedir Diyarbekirdeler. Nasıl Başımı Alıp Giderim Diyarbekirden, nasıl ülkemi terk ederim.

Şu Karacadağ var ya Karacadağ en son ne zaman lav püskürtmüş biliyor musunuz?

Hep beraber dikkat kesilelim, en son 100.000 yıl önce lav fışkırtmış Karacadağ. Alın size dedelerimin yaşı. Ben nasıl başımı alır giderim bu kentten, bu memleketten.

Ölmeden önce ve yeni bir vali gelmişken bir dileğim olsun istiyorum.

Satın valim:

Karacadağ'ın en son lav püskürttüğü alanın jeoparka dönüştürülmesini istiyorum. Sakın olmaz demeyin. Olur. Ayrıca adınız baki kalır Diyarbekir’de. Olur, hele bu seçim arifesinde bal gibi olur.

Sayın valim size hoş geldiniz diyeceğim ancak içim buruk.

Müze Kent Diyarbekir’de;

Şehir hastanesinden vaz geçildi,

Yetmedi Hafif Raylı Sistem rafa kaldırıldı, ne hikmetse…

Ne yapmak isteniyor?

Ne olacak şu Diyarbekirimin hali pür melali?

Ve birde

Sayın Valim,

Barışın Şehri Diyarbekir’in tarihi köşklerine bir el atın.

Sahip çıkın.

Ayrıca,

Diyarbekir’deki tarihi mağaralar

Hilar Mağaraları

Bırkleyn Mağaraları

Hasuni Mağaraları

Karacadağ Lav Mağaraları

Ne alemde?

Bilmek isterim.

Bu kadar olsa…

Diyarbakır’ın Kocaköy İlçesinde bulunan GreFılla Höyüğü sular altında bırakılıyor. Göbekli Tepe ile çağdaş özel yapıların ortaya çıkarıldığı GreFılla, günümüzden 11.000 ile 12.000 yıl öncesine dayanıyor. En eski yerleşik topluluklara ait bulgulara rastlandı.

Baraj suları yavaş yavaş yükselmeye başladı.

Sayın Valim GreFılla dünyanı en eski yaşam biçimine tanıklık eden, ışık tutan bir tarihi yapılar yığını.

Diyarbekir’in dumansız fabrikası.

Nasıl kurtarabiliriz?

Ne olur…

Boşuna değil.

TÜİK Türkiye’nin en mutsuz ili Diyarbakır, dedi.

Diyarbakır; TÜİK tarafından yapılan “Yaşam Memnuniyeti Araştırması” sonucunda en mutsuz il olarak kayıtlara geçti.

Şu anda yalnızca Türkiye’nin değil dünyanın en mutsuz insanı ben…

&

Bir Diyarbekir fıkrası ile süsleyeyim yazıyı.

Diyarbekirli Hemşerime sorarlar;

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir istek söz konusu değildir?

1. Öğlenden sonra beni arayacaksın,

2. Bu soruların hepsini çözeceksin.

3. Ali Amcalara da uğrayacaksın.

4. Bu çiçekleri hemen götüreceksin.

5. Yaptıklarından pişman olacaksın.

Cevap;

Vala bunların hepsi birer soru cümlesidir. Bi şey anlamadım.

Not: Vurgu sön sözcüklerde yapılırsa fıkra açıklığa kavuşur.

Son sözüm.

Diyarbekire herkes elinden geldiği kadar hizmet etmelidir.

Yoksa ninelerimizin, KUSUL ÖMÜR OLASAN,
SEN O BOYDA KALASAN
bedduasıyla yüz yüze gelir.

&

Kibenmumbarın ile,

Tırşığın ile,

Burma kadayıfın,

Karpuzun ile,

İki gözüm sen Diyarbekir…

&

Bir bakalım kimler ne demiş.

Diyarbakır anlatılmaz yaşanır. Diyarbakırlı tanıdığına sadıktır. Diyarbakırlılar korur kollar Diyarbakırlı olmak gururdur.

Dünya fani ölüm ani.. Biz DİYARBAKIRIIYIZ diye sevmeyelim mi yani?

Biz Diyarbakırlıyız. Dışarı çıktığımızda annelerimiz bize “Kendine iyi bak” demezler “Kimseye karışma” derler.

Okul hayatımız boyunca biz Diyarbakırlıyız, bizde yanlış olmaz diye diye silgi kullanmadık böyle delikanlıyız.

Diyorlar ki biz o yollardan çok geçtik bilmiyorlar ki, DİYARBAKIRIIYIZ biz o yollardan yıllar önce vazgeçtik.

&

Bir söz de benden

Ben ne mi yapmaya çalışıyorum?

Söyleyeyim;

İnsanları duyduklarına inanmayı değil düşünmeye davet ediyorum...

&

YAŞAMAN LAZIM;

MASKE TAK,

MESAFEYE ÖZEN GÖSTER,

KENDİNİ ve ÇEVRENİ TEMİZ TUT.

Hurafelere kulak asma.

MASKE TAKMA ALIŞKANLIĞINA

DEVAM ET.

&

Türkiye Ne Zaman düzelir?

İnsanlarımız gerçekten barış şehridir Diyarbekir dediğinde Türkiye düzelir.

&

Şimdi de sıra haftanın öğüdünde

Kirveme öğütler

Kirvem,

Ey Diyarbekir'de rant elde etmenin dışında Diyarbekir’e hayrı dokunmayanlar, atın üstünüzdeki rant toprağını.

Birazda Diyarbekir için var olun.

Gerek içerde, gerek dışarda;

Biz her yerde Diyarbekirli olmalıyız, ak u pak.

&

Gelelim “Dilimde tüy bitinceye kadar” yazacaklarıma;

Geleceğimizi çalmayın.

Anzele, büyük bir balıklı göl haline getirilip, turizme kazandırılsın.

Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi MÜZEYE dönüştürülsün.

Sur içi DÜNYANIN EN BÜYÜK AÇIK HAVA MÜZESİ haline getirilsin.

Şehrin eski adlarından biri, SUR İÇİNE VERİLSİN.

Eski stadyumun yeri ŞEHRİN, ÖZGÜRLÜK MEYDANI olsun.

Daha da önemlisi,

Sur içinde, yakılıp yıkılan bölgelerde evler, aslına uygun ve Diyarbekir evlerinin aynısı/tıpkısı bir biçimde yapılsın.

Ve sevgili meslektaşlarım, dernek yöneticileri, STK Yöneticileri; Zerzevan Kalesi, Çayönü, Mitras Tapınağı, Kortik Tepe, Hilar Mağaralarını ve Bırkleyn Mağaralarını koruyalım, tanıtalım, gün yüzüne çıkaranları sahiplenelim.

İyi bir hafta geçirmeniz dileğiyle.

Dostça kalın.