Günaydın Türkiye. Günaydın sevgili Okurlarım. Evet bugüne kadar girdiği seçimlerin tümünü kazanan AKP neden bu seçimi kaybetti?

Birkaç ana başlıkta toplamak gerekirse:
1. AKP bu seçimde dik başlılık etti.


2. DEM’siz çay içmekte ısrar etti,


3. Kürtleri yok saymaya devam etti. Bununla da yetinmeyip onları terörist ilan etti. Bu tutum AKP’ye oy veren Kürtleri de rahatsız etti.


4. Seçmenleri hiçe saydı. Ben şapkamı koysam kazanırım anlayışı ile hareket etti.


5. Emekli abi ve ablalarımıza kulak asmadı. Onları zaten var olan bayram ikramiyesine 1500 lira zam yaparak kandıracağını sandı. Olmadı Kamu bankalarına direktif vererek promosyonları artırırsam gönüllerini alırım sandı.


6. Çalışan memurlara % 30 zam ve artı 8077 tl ek zam verirken (ki iyi etti) emeklilere % 25 zam vermekle yetindi. Yetinmekle kalmayıp her türlü tepkiyi göz ardı ederek inat etti.


Düşünmedi ki emekli memur da; diğerleri gibi elektrik parası, su parası, doğal gaz parası veriyor; ekmek soğan, sebze alıyor, kira ödüyor. Çoğu çocuklarını üniversite de okutuyor…


7. Demirel’in, “Tencerenin götürmeyeceği hiçbir iktidar yoktur.” sözünü hiçe saydı.


8. Tarikat  cemaat ve benzeri guruplarla seçimler kazanılmıyor. Zaten yüzde kaçlar ki. Yüzde iki bilemedin yüzde üç. Şu iyi bilinmeli ki bunlarla yola çıkanlar hep ayazda kaldı ve hep ayazda kalacak. Bu da düşünülmedi.


Bu güruh, kazanırsan biz kazandırdık dediler bu güne kadar. Liderleri böyle inandırdılar. Aslı yok…


8. Hainler, dış güçler, terör işbirlikçileri” ve “nas var sana bana ne oluyor” gibi sözlerle ifade edilen kutuplaştırıcı politikaların artık etkili olmadığını da gösteremediler.
 
Çiçekler uyandı, böcekler uyandı, toprak uyandı, doğa uyandı, dünya uyandı.
 Ve halklar da uyandı sanırım, beyler.
 
9. Bu davranışlar emekli memurları olduğu gibi bütün kamuoyunu rahatsız etti.


10. MHP’yle, Hüda Par ile İyi Partiyle bir yerlere varılmıyor, aksine ülkenin karanlığa doğru gidiyor olduğunu göremediler.
Sonuç;

Partilerle, halkla, hele hele yoksul emeklilerle inatlaşmanın iktidara bir şey kazandırmayacağını göremediler. Aksine kaybettireceğini düşünemediler.
Bu seçimler yerel seçimlerdi ancak seçim sonuçlarına ekonomi ve emekliler damga vurdu.
 
Pablo Neruda diyor ki
Bütün çiçekleri koparabilirsin.
Ama baharın gelişini engelleyemezsiniz.
 
Bundan 10 ay önce Türkiye büyük bir seçim yaptı.
O seçimde şartlar, bugünkünden pek de farklı değildi:
- Erdoğan’ın karşısında büyük bir ittifak vardı.
- Ekonomide yine sorunlar vardı.
- Pahalılık yine gündemdeydi…
Ancak halkta bir beklenti, bir umut vardı.
Fakat;
10 ay sonra yapılan 31 Mart Yerel Seçimlerinde;
Seçmen baktı ki  iktidar gereğini yapmıyor. 
Yerel seçimde; seçmen;
Arkadaş yanlış yoldasın,
Beni say,
Ben varım,
Ve ben açım dedi.
 
Çalarak karnını doyuranlar, açlara seslenip gelecek günlerden bahsediyorlar. Bertolt Brecht
Üstat halklar artık bunu yemiyor, böyle bilesin.
 
Dilerim iktidar bu uyarılara kulak verir.
Yapacak  başka bir şey yok.
31 Mart 2024 yerel seçimlerinde, ben halkın mesajını böyle okudum.
Sizleri bilmem.
 
CHP’ye bir sonraki yazımda yer vereceğim.
 
İyi bir hafta geçirmeniz dileğiyle. 
Dostça kalın.