Veysi ÜLGEN

Veysi ÜLGEN

Tüm Makaleleri

Sevkin yasaklı zamanlarında yaşamak

Yine böyle bir Kasım ayında, zirvelerden esene sert rüzgara karşı hastaneye gelmişlerdi. O zaman orası hükümet konağından sonra, toprak damlı evlerin ortasında, kasabanın çatılı ve iki katlı tek binas...

Bir ziyaretten daha fazlasıyla karşılaşmak

Bir odasında kaldıkları volkanik kara gözenekli taşlardan yapılı avlulu evden, o taşların sırrını düşünmeden ve hiç merak etmeden çıkarlardı.

Üfürülmenin dayanılmaz sağlıksızlığı

İş dönüşü, ceketinin cebinde titreyen telefona aldırmadan,fabrikanın revirden kaldığı lojmana doğru, tozu dumana katan kamyonlara aldırmadanyürüyordu. Ama telefon ona aldırmadan sol cebini ısrarla tit...

Ve notalar yüreklere barış suyu serpiyor

Büyük kentin, küçük kentli müteahhitlerinin kaçak ve yığma binalarından birinin giriş katında, heyecanlı genç müzisyenlerin ikinci kaset çalışmasının telaşındaydılar.

BÜYÜYEMEYEN ÇOCUKLAR

Ufuklara varmak onlar için zordu. Çünkü çocuktular ve ancak gökyüzü onlar için hayallerin ufku olabilirdi.

Sağlık emektarlarının sesi

Günlerden Çarşamba, tek katlı, kırmızı kiremitli, böğürtlenlerle çeperlenmiş, kireç beyazı duvarları ve meyve ağacı dolu bahçesiyle etraftaki binalara taş çıkartan sağlık ocağının önünde, köylere aşı...

BELKİ ‘YAŞAMA AĞRISI’NA TUTSAKTIR

Sağlığa erişim kimisi için özel hekimine ambulansla gidebilmek iken, kimisi için dört duvar ortasında ancak onun hayalini kurabilmektir.

Kurşun gibi asbestte adres sormuyor

Toprağın yerine düşündüler ve orada kurşun ağır kalır dediler. Çünkü yeryüzünde kurşuna şiddetle ihtiyaç duyuyorlardı. Bu yüzden toprağa gömülü kurşunlar için toprağa karşı, makinalarla topluca hücuma...

HEKİMLİK MESELESİ ASLINDA TOPLUM SAĞLIĞI MESELESİYDİ

Hayatın rutini kişiyi sadece durdurmuyor, onu basbayağı geriletiyordu.İlerlemeye şartlanmış biri olarak bu sonucu yaş ilerledikçe kabullenemiyordu. Bir şeyler yapmalıyım derken, kendi rutinini değişti...

SUALTI COĞRAFYALARIN KARDEŞLİĞİ

Sonbahara rağmen hala yeşil kalan bir coğrafya, kurak bir coğrafyadan gelen biri için öncelikle yabancılığı hissettiriyor.

OYUNBOZANLARDAN BİRİ GİDERKEN

Yazar ve hekim arkadaşım Nilüfer Benal ile geçen yaz İstanbul’da, ‘Oyunbozan’ romanı sonrası ilk olarak, çalıştığı hastanede buluşmuştuk.

BÖYLECE ÇAYIM BEDAVAYA GELİYOR

Şimdi yüksekçe beton blokların içinde adeta kaybolmuş, cama vuran asması, tahta sandalyeleri ve her zaman taze odun çayı ile burası emekliler kıraathanesi olarak bilinirdi. Çünkü müşterilerin nerdeyse...

Daha fazla göster
Üst