Günaydın Türkiye.

Günaydın sevgili Okurlarım.

Gününüz geleceğiniz aydın olsun sevgili Gençler…

Bazen genel değerlendirme yaptığımda hep siz gençler aklıma düşüyorsunuz.

Çünkü umudum sizlerde.

Siz bu ülkenin geleceğini dizayn edeceksiniz.

Hani güzel bir söz var;

Başımla gönlümü edemedim eş; biri 25'inde’ biri 75

Ki ben 77.

Evet ben 25 ve cıvarı umut dolu, ülkemin geleceği olarak gördüğüm sizlerle hasbi hal etmek istiyorum.

Bu arada dilerim bir katkısı olur inancıyla aşağıdaki uyarı dolu sözleri sizinle paylaşmak istedim.

Hadi hep birlikte okuyalım…

Her söylenene, her yazılana, her gördüğüne hemen inanma.

Önce sorgula. İncele... Araştır.

Yaşlanmadan akıllanmayı öğrenin gençler…

Unutmayın;

Yaşadıkça değil, yaşamadıkça yaşlanır insan.

Yaşlılık saçlardaki aklar, yüzdeki kırışıklar değil; yüreklerdeki sevgisizlik, yarınlardaki umutsuzluktur.

Sonuç;

Değiştirelim yoksa bu çark böyle dönmeye devam eder.

&

Görmeden, kontrol etmeden muhakeme kurmadan inanmayı seçmek bizi gerçekten uzaklaştırır.

Çünkü Arthur Schopenhauerin dediği gibi, insan kendi görüş alanının sınırlarını, dünyanın sınırları olarak algılar.

&

Okuyun okuyun ki geçmişinizle yüzleşin. Geçmişinizle yüzleşin ki geleceğinizi daha iyi tahkim edebilesiniz.

Onun için;

Önce okuyun, anlayın, kavrayın. Sonrası size kalmış.

İşte o zaman gerçeği göreceksiniz. Gerçeği görenler aldatılamazlar.

Çünkü okumadan, araştırmadan doğru yol bulunmaz.

&

Güney Afrika’da bir üniversitenin giriş kapısında şöyle yazıyor;

“Herhangi bir ulusun yok edilmesi, atom bombası ve ya uzun menzilli füzelerin kullanılmasını gerektirmez.

Sadece eğitim kalitesini düşürmek ve kopya çekmelerine izin vermek yeterlidir.

Hastalar bu tür doktorların elinde ölür.

Eğitimin çöküşü, bir milletin çöküşüdür.

Binalar bu tür mühendislerin elinde çöker.

Para bu tür ekonomistlerin ve muhasebecilerin elinde kaybolur.

İnsanlık bu tür görevlilerinin elinde ölür.

Adalet bu tür yargıçların elinde kaybolur.

Eğitimin çöküşü milletin çöküşüdür.”

&

Fatih Sultan Mehmed’in anası üniversitemi okudu diyor iman efendi. Okuyun yavrularım okuyun. Fatihin annesi o dönemde hangi medreselerde neler okuduğunu öğrenin.

&

Oku, çöz, araştır, sorgula, analiz et, düşün…

Denemekten korkma…

Bakın Montaigne ne diyor;

"Kitap okumadığım günü, yaşadım saymam."

Ve unutma; Bilim adamların susturulduğu yerde, şarlatanlar filozof olurmuş!

Ve son olarak;

Sırrınızı açık etmeyin.

Kalpleri fethedin.

Unutacaksanız kaydedin.

Kazanmaya gayret edin.

Çalışanı takdir edin.

Başarıyı tebrik edin.

Ve

Her şeye rağmen bu ülkeye huzuru ve kardeşliği getirmek için elinizden gelen çabayı, gayreti gösteriniz..

Her şey gönlünüzce olsun.

&

Bir bakalım kimler ne demiş.

Kiminle gezdiğinize, kiminle arkadaşlık ettiğinize dikkat edin. Çünkü bülbül güle, karga çöplüğe götürür...

Celaleddin Rumi

"Vergi defterlerini ve bütün kazançlarını maliye müfettişlerine alnı açık gösteremeyen zenginler, hiçbir zaman kanundan, hürriyetten ve demokrasiden yana olamazlar. Oysa hürriyet ve demokrasi asıl onların istemesi lâzım gelen bir rejimdir"

-Kemal Tahir, Notlar

Stresin en büyük sebebi, günlük yaşamımızda anlayışsız insanlarla yaptığınız tartışmalardır.

Albert Einstein

&

YAŞAMAN LAZIM;

MASKE TAK,

MESAFEYE ÖZEN GÖSTER,

KENDİNİ ve ÇEVRENİ TEMİZ TUT.

Hurafelere kulak asma.

MASKE TAKMA ALIŞKANLIĞINA

DEVAM ET.

&

Türkiye Ne Zaman düzelir?

Gençleri; irdeleme, araştırma, her söylenene inanmama… gibi alışkanlıklara sahip oldukları zaman ülkem düzelir.

&

Şimdi de sıra haftanın öğüdünde

Kirveme öğütler

Kirvem;

Her şeyin bir doğru zamanı vardır. Gerçek kahramanlar bu zamanı bilir ve bekler. Kahraman olacağım diye ilk andan atlayanlar ise ancak ahmaklardır.

&

Gelelim “Dilimde tüy bitinceye kadar” yazacaklarıma;

Geleceğimizi çalmayın.

Anzele, büyük bir balıklı göl haline getirilip, turizme kazandırılsın.

Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi MÜZEYE dönüştürülsün.

Sur içi DÜNYANIN EN BÜYÜK AÇIK HAVA MÜZESİ haline getirilsin.

Şehrin eski adlarından biri, SUR İÇİNE VERİLSİN.

Eski stadyumun yeri ŞEHRİN, ÖZGÜRLÜK MEYDANI olsun.

Daha da önemlisi,

Sur içinde, yakılıp yıkılan bölgelerde evler, aslına uygun ve Diyarbekir evlerinin aynısı/tıpkısı bir biçimde yapılsın.

Ve sevgili meslektaşlarım, dernek yöneticileri, STK Yöneticileri; Zerzevan Kalesi, Çayönü, Mitras Tapınağı, Kortik Tepe, Hilar Mağaralarını ve Bırkleyn Mağaralarını koruyalım, tanıtalım, gün yüzüne çıkaranları sahiplenelim.

İyi bir hafta geçirmeniz dileğiyle.

Dostça kalın.