ÖZEL HABER/Güneş OCAĞA-Mehmet Rumet SOYLU
Diyarbakır’da 33 yıldır hamallık yaparak geçimini sağlayan 53 yaşındaki Nezir Ökmen, kavurucu sıcaklıkların 50 dereceyi bulduğu yaz aylarında her gün onlarca kiloluk yük taşıyor. Gazetemiz Güneydoğu Ekspres'e konuşan Ökmen, “Hayatım boyunca sırtımda sadece eşya değil, geçim derdini, yokluğu ve geleceksizliği de taşıyorum" yaşadığı zorlukları anlattı.
HAYATIN YÜKÜNÜ SIRTINDA TAŞIYOR
Hayatın yükünü sırtında taşıdığını belirten Ökmen, “33 yıldır bu hamallık işini yaparak geçimimi sağlamaya çalışıyorum. Tabi buna geçim denirse. 2’si evli olmak üzere toplam 8 kişiyiz. Evde ben dahil 6 kişiye bakmak zorundayım. Bağlar'da pek de yaşanılır olmayan bir evde yaşıyorum. Ev yıkık dökük ama benim olduğu için şükrediyorum. Zaman zaman belediye bizim bulunduğumuz ve iş beklediğimiz alanda durmamızın yasak olduğunu söyleyerek müdahale de ediyor. Valla evimi geçindirmek için ihtiyacım olan 3-5 kuruş için olmasaydı burada zaten durmazdık" dedi.
BİR GÜNLÜK MALİYET
Ökmen, bir gününü şöyle anlattı: "Soğuk ve sıcak demeden sabahın ilk ışıklarında bismillah deyip çıkıyorum evden. Varsa cebimde 25 TL yol ücreti veriyorum ve ekmek teknemin yanına geliyorum. Yoksa yol param tabana kuvvet deyip yürüyorum. Burada beklediğimiz diğer arkadaşlarla selam sabahtan sonra, kahvaltı yapmaya çalışırız. Evden bir lokma ekmek bir iki zeytin getirebilmişsek ne ala, ama onu da getirememişsek bir simit ve bir çaya talim ediyoruz. Bir simit ve bir çay 35 lira, hele yanında bir de su içmek istersen daha günün ilk saatlerinde 50 lirayı harcamış oluyoruz. 50 derecelik sıcak demeden çalışmaya çalışıyoruz. Elimden geldiğince uzak mesafelere iş almıyorum, çünkü onca yolu aşmak çok zor oluyor bu yaşta. Ama bazen de mecbur deyip kabul ediyoruz. Kimi zaman da bir apartman dairesinin 5. ya da 6. katına kadar da yük taşıdığımız oluyor.”
"YÜK TAŞIMA GÜÇ İSTER"
“Yük taşıma işi emek ister, güç ister” diyen Ökmen “O yüzden normal şartlarda iyi beslenmemiz gerek. Ama bizde yoktur o işlem çoğu zaman. Yorgunluk ve acıkma hepimizin başının belası, öğlen olduğunda birkaç dilim bir şey yemek istersin. İstersin de onu da her yerden tedarik edemezsin. Çünkü her şey ateş pahası. Neyse ki belediyenin açmış olduğu halk lokantası var da doyurabiliyoruz karnımızı 70 liraya. Bir iş yaptıksa Allah’a şükür, yapmadıksa yarın için dertlenmeye devam diyoruz ve evimizin yolunu tutuyoruz. Dönüş için mümkün mertebe yayan gitmeyi tercih ediyorum. 25 lira da 25 liradır sonuçta” şeklinde konuştu.
“BAZEN GÜNLERCE SİFTAH BİLE ETMEDEN CEBİMİZ BOŞ EVE GİDERİZ”
Ökmen şöyle devam etti: “Bazen de günlerce siftah bile etmeden cebimiz boş eve gideriz. Yükün fazlalığı ve uzaklığına göre fiyatlar değişiyor ama 250 ile 300 lira arasında bir ücret alıyoruz. Birkaç güne denk gelen bir sigortam var ama şu an için sigortalı değilim. Sigortalı olmamam da ayrıca bir dert tabi. Her halimize şükrediyoruz yine de."