ÖZEL HABER/Fuat BULUT
Yaz sıcaklarının bastırdığı şu günlerde Diyarbakır, bu kez alışılmadık bir salgınla boğuşuyor. Son bir ayda influenza (grip) ve adenovirüs kaynaklı üst solunum yolu enfeksiyonları kent genelinde adeta patlama yaşadı. Hastaneler tıka basa dolarken, neredeyse her evde öksürük, halsizlik, ateş ve ishalle mücadele eden biri var.
KLİMALI ORTAMLAR, KAPALI ALANLAR SALGINI TETİKLİYOR
Uzmanlara göre yüksek sıcaklıkların etkisiyle artan klima kullanımı ve kapalı ortamlarda uzun süre vakit geçirilmesi, salgının yayılmasını hızlandırıyor. Gündüz 42 dereceyi bulan sıcaklıklarda evde kalmaya çalışan yurttaşlar, serinleme çabası içinde hastalığı birbirine bulaştırıyor.
“Bu grip, yaz ortasında buz gibi vuruyor” diyen sağlıkçılar, salgının yayılma hızının Covid dönemini aratmadığını belirtiyor.
BELİRTİLER TANIDIK AMA SEYİR AĞIR
Diyarbakır’daki kamu ve özel hastanelerin poliklinik ve acil servisleri; öksürük, boğaz ağrısı, ateş, halsizlik, baş ağrısı, bulantı, karın ağrısı ve ishal şikâyetleriyle dolup taşıyor. Genellikle 2-3 hafta süren bu tablo, özellikle çocuklar ve yaşlılarda bitkinliğe yol açıyor. Kentteki birçok hane, adeta birer revir haline geldi.
Yetkililer, grip aşısının her yıl tekrarlanması gerektiğini hatırlatırken, aşıya karşı duyulan güvensizliğin salgının yayılmasında önemli rol oynadığını belirtiyor. Basit gibi görülen bu enfeksiyonun, tedavi edilmediğinde uzun süreli halsizlik ve komplikasyonlara neden olabileceği ifade ediliyor.
“MASKE VE MESAFE HÂLÂ HAYAT KURTARIR”
Sağlık çalışanları, salgına karşı alınabilecek en etkili önlemlerin hâlâ geçerli olduğunu söylüyor:
Toplu alanlarda maske kullanımı, hijyen kurallarına dikkat ve sosyal mesafeye özen. Özellikle cami, okul, toplu taşıma ve kalabalık ortamlarda bu kurallara yeniden dönülmesi isteniyor.