ÖZEL HABER-Ceren AKYIL
6 Şubat 2023 depremlerinin ardından toplumsal dayanışmanın önemli aktörlerinden biri haline gelen Afet Yönetimi ve Dayanışma Derneği (DMS), Diyarbakır merkezli yürüttüğü çalışmalarla dikkat çekiyor. DMS Eş Başkanı ve aynı zamanda mimar olan Şerefhan Aydın, olası Bingöl depremi riskine karşı gazetemiz Güneydoğu Ekspres’e önemli açıklamalarda bulundu.
ADIYAMAN’DAN DİYARBAKIR’A UZANAN DAYANIŞMA AĞI
Aydın, 6 Şubat 2023 Maraş merkezli depremin hemen ardından ikinci gün Adıyaman’a giderek koordinasyon kurduklarını, bu sürecin bireysel bir çabayla başlayıp kurumsal bir yapıya evrildiğini ifade etti. TMMOB üyesi ve Diyarbakır Mimarlar Odası eski eş başkanı olarak sürece doğrudan dahil olan Aydın, "Depremin sadece fiziksel değil, psikolojik etkilerini de sahada gözlemledik. Bu deneyim, Diyarbakır'da neden afet özelinde çalışan bir yapının olmadığını sorgulamamıza yol açtı. Aralık 2023'te Diyarbakır’daki 22 önemli kurumun temsilciliğiyle resmi olarak kuruldu. Aralarında İHD, Diyarbakır Barosu, Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası, TMMOB, KESK, DİSK ve ÖHD’nin de bulunduğu bu yapı, kentin dayanışma potansiyelini bir çatı altında birleştiriyor” dedi.
“KARAMSAR BİR TABLO BİZİ BEKLİYOR”
Aydın, Türkiye'nin afet yasaları ve imar mevzuatının güçlü olduğunu fakat uygulama ve denetim açısından ciddi zayıflıklar bulunduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti: “Özellikle Bingöl gibi potansiyel risk taşıyan bölgelerde yeterli hazırlıklar yapılmıyor. Olası deprem riskine dair biz meslek örgütleriyle sürekli iletişimdeyiz. Tarihi belirtememekle beraber önümüzde olası Bingöl depremi var. Bu depremin afete dönüşmemesi için neler yapılabilir o önemli. Bundan sonrası için yaklaşımlara baktığımızda ilgili devlet kurumlarının veya yerel yönetimlerinin bu noktada dişe dokunur bir çalışma yaptıklarını söyleyemeyiz. Çok karamsar bir tablo bizi bekliyor. Evet, afet yasaları ve imar mevzuatı güçlü ama uygulaması ve denetimi konusunda çok zayıflık var. Bunu deprem illerinde gördük.”
DİYARBAKIR’DAKİ ESKİ YAPILARA DİKKAT ÇEKTİ
Mimar olarak pratikte kentleşmenin, deprem ve yapı sağlığı boyutuyla 2023 depreminde Diyarbakır’ın diğer illere göre iyi bir sınav verdiğini söyleyen Aydın, “Geçen depremde gördük ki ciddi bir hasar alınmadı. Bingöl depremi için ise hazır dediğimiz bölge 2000-2005 sonrası yapılan yerleşimlerdir. Özellikle Kayapınar, Bağlar İlçesi’nin Bağcılar bölgesi, Yenişehir’in Ergani yolu bölgesinde yeni imara açılan yerlerde bunları görebiliyoruz. Bingöl depremi için ise hazır dediğimiz bölge 2000-2005 sonrası yapılan yerleşimlerdir. Fakat kentin büyük kısmı 2000 öncesi yapılmış. Bağlar İlçesi, Yenişehir’deki Ofis ve Şehitlik semtlerinde ciddi anlamda eski yapılar var. Mimarlar Odası ve TMMOB olarak saha çalışmalarımız var. Orta ve ağır hasar yapıların oranı 2000 öncesi yapılardır. Ciddi bir tedbir alınmalı bu yapıların güçlendirilmesi ve yapıların yıkılıp kentsel dönüşüme dahil edilmesi gibi şeyler yapılmalıdır. Diyarbakır’daki yapı stoku ikiye ayrıldığı için Diyarbakır’ın bir kısmı dahil olmak üzere depreme dönük ciddi bir hazırlığın ve hassasiyetin olmadığını söyleyebiliriz” diye konuştu.
“TOPLANMA ALANLARI YETERLİ DEĞİL”
Afet anı için belirlenmiş toplanma alanları e-Devlet sistemi üzerinden vatandaşlara tanımlanmış durumda olduğunu ifade eden Aydın, “Diyarbakır’ın heterojen bir imar planı var. 2000-2005 sonrası yapılan yapılarda geniş toplanma alanları var. Ama kangrenleşmiş eski bölgelerde maalesef bu durum geçerli değil. Bağlar’da dar sokakların olduğu yerleşim bölgelerinde böyle bir alanlara erişmek çok güç. Dolayısıyla kenti depreme dönüştürmek gerekiyor. Sadece toplanma alanının belirlenmesi riski azaltmıyor. Afet anı alınan tedbirdir bu. Kenti öyle bir dönüştürelim ki afet anında kimse korkmasın bu mümkün bir şeydir. Dünya örnekleri de var. Bizde risk çok büyük. Dernek olarak farkındalık oluşturmayla ilgili kurumları zaman zaman onlarla iletişime geçme gibi misyonumuz var. Deprem gerçekliğini diri tutmak istiyoruz” dedi.