Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nun ticaret ve kalkınma alanı temel organı olan BM Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD) ekonomistleri, Covid-19 pandemisinin yaratacağı ekonomik krize dikkat çekmek amacıyla hazırlanan raporu BM Cenevre ofisinde açıkladı.

Covid-19’un gelişmekte olan ülkelerde yaratacağı ekonomik krize dikkat çeken BM ekonomistleri, aralarında Türkiye’nin de olduğu bu ülkelerde yaşanacak ekonomik yıkımın önüne geçmek için bir buçuk trilyon ekonomik destekte bulunulması ve bu yıl ödenmeleri gereken 1 trilyon dolar borçlarını iptal edilmesini talep etti. Ekonomistler ayrıca, bu ülkelere sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesi için 500 milyar dolar aktarılmasını önerdi.

2008 küresel ekonomik krizinde daha ağır

UNCTAD Genel Sekreteri Mukhisa Kituyi, “Covid-19 pandemisinden dolayı yaşanan ekonomik dalgalanma devam etmekte, geleceğinin tahmin edilmesi gittikçe zorlaşmaktadır. Ancak gelişmekte olan ülkelerin ekonomilerinin çok kötüye gideceği yönünde açık belirtiler var” dedi.

UNCTAD tarafından hazırlanan raporda, “Covid-19’dan kaynaklı ekonomik şok dalgalanmaların gelişmekte olan ülkelere çarpma hızı, 2008’de yaşanan küresel ekonomik krizine kıyasla daha yüksek” denildi.

‘Gelişmekte olan ülkeler için felaket olacaktır’

Rapor, Koronavirüsün Çin ötesine yayılmaya başlamasından bu yana geçen iki ay içinde, gelişmekte olan ülkelerin sermaye çıkışları, büyüyen tahvil spreadleri, para amortismanları ve düşen emtia fiyatları ve turist gelirleri dahil olmak üzere ihracat gelirlerinin büyük bir darbe aldığını açığa koyuyor.

Dünya ekonomisinin bu yıl trilyonlarca dolarlık tahmini küresel gelir kaybı nedeniyle büyük durgunluğa gireceğinin belirtildiği raporda, “Bu durum büyük ihtimalle Çin ve Hindistan haricinde gelişmekte olan ülkeler için ciddi sıkıntılar yaratacaktır. UNCTAD, önümüzdeki iki yıl içerisinde gelişmekte olan ülkelerin 2-3 trilyon dolar arasında bir finansman açığı olacağını tahmin ediyor” denildi.

Raporda, “Salgın ve küresel durgunluğa yanıt veremeyecek ve onu yönetecek kapasiteye sahip olmayan gelişmekte olan ülkeler için bu süreç bir felaket olacak ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine yönelik ilerlemelerini durduracaklardır” ifadelerine yer verildi. (AJANSLAR)

Editör: TE Bilişim