Özel Haber-Fuat Bulut
Foto- Mehmet Masum SÜER

Maraş merkezli iki büyük depremin can ve mal kaybına neden olduğu Diyarbakır’da halk, bugünlerde zor günler yaşıyor. Toplam 184 dairenin içinde bulunduğu 6 binanın yıkıldığı kentin binlerce binasında hasar oluşmuş durumda. Çareyi daha güvenli diye akrabalarının tek katlı yapılarında, AFAD’ın kurduğu çadırlarda, dayanışma için kapılarını açan fabrikalarda, okullarda, yurtlarda, düğün salonlarında geçiren halk, bir an önce yaraların sarılmasını ve evlerine dönmeyi umut ediyor. 


ARTÇI SARSINTILAR VE DEPREM FOBİSİ
Halkın bu umudu yakın zamanda hayata geçeceğe benzemiyor. Çünkü Maraş merkezli peş peşe yaşanan 7.7 ve 7.6 şiddetindeki depremlerden sonra artçı sarsıntılar, kent genelinde binlerce yapıda hasar oluşturmuş durumda. Bu nedenle hem deprem fobisi, hem de evlerin yıkılabileceği korkusunu bir arada yaşayan 2 milyon nüfuslu kent, evlerine gitmemeyi tercih ediyor. 
Peki “bu durum daha ne kadar sürecek?” İşte bu sorunun yanıtını kimse bilmiyor. Yanıtı bilinmeyen bir diğer soru ise “Bundan sonra ne olacak?” 


HASAR TESPİTLERİNDE MUAMMA
Bu belirsizlik, halkta kaygı ve endişeye neden oluyor. Diyarbakır Valiliği Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’ne bağlı 300 kişiden oluşan uzman ekip, depremden sonra kent genelinde hasarlı yapı taramalarını devam ettiriyor. Şu ana kadar 200 bin yapıda denetim tamamlanırken, 376’sı için ağır hasar raporu verildi, 25’i için de acil yıkım kararı alındı. 
Vatandaşlar, yapı hasar denetimini yapan ekiplerin çalışmasına tepkili. Örneğin, bir binaya ağır hasar raporu verilmişse, bitişiğindeki veya yakınındaki “hasarsız” raporu verdiği binalara girilmemesi ve eşyaların çıkarılmaması uyarısı yapıyor. Bu uyarı yapan ekip, ağır hasarlı yapıların girişlerini mühürlerken, her gün yüzlerce insanın geçtiği bina çevresini trafiğe kapatmıyor. Ayrıca evlerine girilmemesi istenen vatandaşlara sürecin ne kadar devam edeceğine dair herhangi bir uyarı yapılmıyor. 
Bu nedenle evine az veya orta hasar raporu verilen vatandaşlar, kentten ayrılamıyor. Yakınlarını başka kentlere gönderen çok sayıda kişi, en azından eşyalarını evlerinden çıkarıp bir depoya yerleştirme umuduyla bekleyişini sürdürüyor.


FIRSATÇILARA TESLİM EDİLEN BİR HALK
Peki, kentte kalıp hayatına devam ettirenler ne yapıyor? Birçoğu daha güvenli diye açık alanlarda, tek katlı yapılarda, TOKİ binalarında, araçlarında kalmayı tercih ediyor. 
Kentte bu nedenle TOKİ’deki boş daireler, kimi fırsatçı ev sahiplerinin iki katı kira talep etmesine karşın dolmuş durumda. Bir çok depremzede, Silvan yolu üzerindeki çadırkentte, bir kısmı kent içerisindeki 5 toplanma merkezinde, geri kalanlar ise fabrikalarda, okullarda, düğün salonlarında zor şartlar altında yaşam mücadelesi veriyor.

Editör: TE Bilişim