DİYARBAKIR'IN merkez Sur İlçesi’ne bağlı 6 mahallede 3 yıl önce kazılan hendekler ve kurulan barikatların sonrasında yaşanan çatışmaların izi henüz silinmedi. Barikatlarla kapatılıp yasaklanan mahallelere girişler halen yasak.

Sivil toplum kuruluşlarının gerek uydu görüntüleri, gerek ise mülkleri yıkılanların anlatımları doğrultusunda hazırladığı raporlara göre Hasırlı, Fatih Paşa, Cemal Yılmaz,  Savaş, Dabanoğlu ve Cevat Paşa mahallelerinde yıkılan konut sayısı yaklaşık 3 bin 500 civarında.

Mahallelerden binlerce aile göç etmek zorunda kaldı. Şimdiye kadar Sur'un geleceği konusunda doyurucu bir açıklama yapılmadığı için, Diyarbakır halkı için Sur, 3’ncü yılına giren yasaklarla birlikte halen bir muamma.

Onlarca medeniyeti bünyesinde barındıran, birçok savaşa, medeniyetlerin yükselişine ve çöküşüne tanıklık etmiş olan Sur ilçesi, Helenistik dönemden beri insanlığın önemli bir merkezi olma konumunu hep korumuştur şimdiye kadar.

UNESCO'nun Dünya Kültür Mirası statüsüne sahip olan Sur İlçesi, tarihinde gördüğü belki de en büyük yıkımlarından birini 3 yıl önce ilçenin 6 mahallesinde kurulan barikat ve hendeklerin sonrasında çıkan çatışmalarda yaşadı.

İlk sokağa çıkma yasağı 6 Eylül'de başladı

 Sur İlçesi’nin bazı mahallelerinde de hendekler kazılıp barikatlar kurulması ardından, bunun kamu düzenine karşı ciddi bir engel teşkil ettiğini gören Valilik ve Kaymakamlık tarafından, ilk başta kısa zaman aralıklarını kapsayan sokağa çıkma yasağı uygulamasına gitti.  Sur'un 6 mahallesinde 6 Eylül 2015 tarihinde başlayan ve çoğu 24 saat veya birkaç günü kapsayan aralıklarla sokağa çıkma yasakları ilan edildi.

Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi'nin 28 Kasım 2015 tarihinde Dört Ayaklı Minare önünde yaptığı basın açıklamasının ardından öldürülmesinden sonra ise, en son 11 Aralık 2015 tarihinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı, 10 Mart 2016 tarihinde çatışmaların bitmesine rağmen halen güvenlik gerekçesiyle devam ediyor.

Binlerce aile göç etmek zorunda kaldı

Sokağa çıkma yasaklarına ara verildiği dönemlerde sivil toplum kuruluşlarının, mahallelerde silahlı olan gruplarla silahlarını bırakması ve mahalleleri terk etmesi konusunda yapmış olduğu görüşmelerden hiçbir sonuç alınamadı. Çatışmalardan etkilenmemek için ise sokağa çıkma yasaklarına ara verildiği dönemde 6 mahalleden binlerce kişi göç etmek zorunda kaldı.

Sivil toplum kuruluşlarının değişik zamanlarda Sur'da çatışma sırası ve çatışma sonrasına ilişkin hazırladığı raporlarda Hasırlı, Fatih Paşa, Cemal Yılmaz, Savaş, Dabanoğlu ve Cevat Paşa  mahallelerinde göç eden sayısı yaklaşık 24 bin.

Diyarbakır'ın en yoksul ilçesi konumunda bulunan Sur'dan göç eden binlerce aileden ekonomik durumu iyi olan farklı ilçelere göç ederken, ekonomik sıkıntı yaşayan aileler ise yasağın sürmediği mahallelere ya da yine göç sonucu nüfus artışının yaşadığı merkez Bağlar İlçesi’ne göç etmek zorunda kaldılar. Çatışmaların sürdüğü mahallelerde ilköğretim okullarının ve sağlık merkezlerinin yıkılması ya da tahrip edilmesi sonrasında da ayrı bir mağduriyet yaşandı.

30 yıl önce SİT alanı ilan edilmişti

Suriçi Bölgesi 1988 yılında (İç kale dahil) “Diyarbakır Kentsel Sit Alanı” olarak tescillendi. Suriçi Bölgesi için 1990 yılında yapılmış olan ilk koruma amaçlı imar planı ihtiyaca cevap vermediği  için revize Koruma Amaçlı İmar Planı hazırlanarak 2012 yılında yürürlüğe girdi.

Koruma amaçlı imar planı yürürlüğe girdikten sonra “Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçeleri Kültürel Peyzajı” UNESCO Dünya Mirası adaylık çalışmalarına 2012 Ocak ayından itibaren başlandı. Eş zamanlı olarak da “Alan Yönetim Planı” kentteki Valilik, Belediyeler, resmi ve sivil toplum kuruluşları, bilim insanları, aydınlar ve muhtarla birlikte katılımcılık ilkesi gözetilerek hazırlandı. 28 Haziran- 8 Temmuz 2015 tarihleri arasında Almanya'nın Bonn kentinde yapılan Dünya Miras Komitesi’nin 39’ncu toplantısında Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçeleri Kültürel Peyzajı Dünya Mirası olarak tescillendi.

İlk sokağa çıkma yasağı Eylül 2015'te başladı

"Çözüm Süreci"nin bittiğinin açıklanması ve 2 yıldır süren çatışmasızlık ortamının bozulması ardından  Temmuz 2015 tarihinde bölgede çatışmalar yoğunluk kazandı.

Sur İlçesi’nde hendek ve barikatların kurulması ise, Sur İlçesi’nde yeni bir sürecin başlangıcının işaretiydi aynı zamanda. Eylül ayında Sur'un değişik mahallelerinde yaşanan gösteriler ve ardından yapılan operasyonlar ile ilk kez 6 Eylül 2015 tarihinde Sur Kaymakamlığı tarafından bir günlük sokağa çıkma yasağı ilan edildi.

Evler terk edilmeye başlandı

İlk sokağa çıkma yasağının sonuç vermemesi üzerine 13 Eylül'de iki günlük, 10 Ekim tarihinde 4 günlük, Diyarbakır eski Baro Başkanı Tahir Elçi'nin öldürüldüğü 28 Kasım'dan sonra 4 günlük, 1 Aralık tarihinden sonra ise 9 günlük sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Bir günlük ara verilen sokağa çıkma yasağı sonrasında, Sur'un kuzeyindeki mahallelerinden birçok aile olası operasyonlar öncesinde evlerini terk etmek zorunda kaldı.

On binlerce kişi ilçeyi terk etti

Dokuz gün süren sokağa çıkma yasağına bir gün ara verilmesiyle birlikte en son yasağın başlayacağı gece saat 23:00'e kadar sadece sokağa çıkma yasağının sürdüğü mahalleler değil, yasağın ilan edildiği mahallelere yakın oturan Sur sakinleri de evlerinde kalmayı tehlikeli ve imkansız gördükleri için ilçeyi terk etmeye başladılar.

Uluslararası Af Örgütü çatışmaların sürdüğü 6 mahalleden 24 bin,  çatışmaların olmadığı ancak operasyon bölgesine yakın mahallelerin de hesaba katılması ile Sur İlçesi’nden yaklaşık 40 bin kişinin evlerini terk etmek zorunda kaldıklarını raporlarına yansıttı.

Çatışma ve operasyonlar 10 Mart tarihinde sona erdi

11 Aralık tarihinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı sonrasında ise 6 mahalle çatışmalara sahne oldu.  Ağır silahların da kullanıldığı çatışmalar, Valiliğin resmi açıklaması ile 10 Mart 2016 tarihinde sona erdi.  Operasyonların sona ermesine rağmen Sur'un 6 mahallesine girişlere izin verilmedi. 11 Aralık tarihinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı halen 5 mahallede devam ederken, çatışmalara tanıklık eden mahallelerin büyük bir kısmı iş makineleri ile yıkılmaya başlandı. 

6 mahallede yıkılan yapı sayısı 3 bin 569

Sur'da çatışmaların sona ermesi sonrasında TMMOB Diyarbakır İl Koordinasyon Kurulu, hasar gören konut, dini yapı, tarihi mekanlar üzerine uydu üzerinden yaptığı hasar tespit raporuna göre, Sur'un Hasırlı Mahallesi’nde bin 534, Fatih Paşa Mahallesi’nde bin 26, Cemal Yılmaz Mahallesi’nde 300, Savaş Mahallesi’nde 207, Dabanoğlu Mahallesi’nde 247 ve Cevat Paşa Mahallesi’nde 255 olmak üzere toplam 3 bin 569 yapının hasar gördüğünü tespit etti.

Mahallelerin büyük bir kısmı yıkıma uğradı

Yine TMMOB Diyarbakır İl Koordinasyon Kurulu'nun çatışmaların sona ermesiyle birlikte iş makineleri ile yıkımdan sonra hazırladığı raporda, 20 hektar alana sahip olan Hasırlı Mahallesi’nin 19 hektarlık alanının yakıldığını, bunun yüzde 97'sinin yapısal alan olduğunu, 16.2 hektara sahip olan Fatih Paşa Mahallesi’nin 15 hektarının yıkıldığını, bunun yüzde 92'sinin yapısal alan olduğunu, 7.3 hektarlık alana sahip olan Cemal Yılmaz Mahallesi’nin 3.5 hektarlık alanının yıkıldığını, bunun yüzde 68'inin yapısal alan olduğunu, 6.2 hektara sahip olan Savaş Mahallesi’nin 2.7 hektarlık alanının yıkıldığını, bunun yüzde 40'ının yapısal alan olduğunu, 9.6 hektar alana sahip Dabanoğlu Mahallesi’nin 3.6 hektarlık alanının yıkıldığını, bunun yüzde 39'unun yapısal alan olduğunu ve 16 hektarlık alana sahip Cevat Paşa Mahallesi’nin 3.5 hektarlık alanının yıkıldığını, bunun yüzde 36'lık kısmının ise yapısal alan olduğu belirtildi. (Sürecek)

 

 

 

 

 

 

Editör: TE Bilişim