Beklenmedik olması nedeniyle dünyada şok etkisi yaratan Hamas’ın saldırılarına farklı tepkiler gösterilirken, Yeşil Sol Parti’den de açıklama geldi. Açıklamada, “İki taraf arasında süren savaşta sivillerin katledilmesini, cenazelere ve rehinelere işkence edilmesini, yaşam alanlarının bombalanmasını asla kabul etmiyoruz, bir an önce tarafları bu ölüm ve kıyım yarışından vazgeçmeye çağırıyoruz” denildi.

“Kadının bedenine yönelmiş vahşetin haklı bir gerekçesi olamaz”

Yeşil Sol Parti MYK’den konu ile ilgili yazılı açıklama yapıldı. Partinin açıklaması şöyle:

“İki taraf arasında süren savaşta sivillerin katledilmesini, cenazelere ve rehinelere işkence edilmesini, yaşam alanlarının bombalanmasını asla kabul etmiyoruz, bir an önce tarafları bu ölüm ve kıyım yarışından vazgeçmeye çağırıyoruz. Dün sabah saatlerinden beri yaşanan çatışmalarda sivillerin açıkça hedef alınması iki halk arasında düşmanlığı derinleştirmektedir. Muhatabı kim olursa olsun sivillere dönük bütün saldırıları asla kabul etmediğimizi bir kez daha tüm dünya kamuoyuyla paylaşıyoruz. Savaşlarda kadının bedenine yönelmiş erkek şiddetine dönüşen vahşetin hiç bir koşulda haklı bir gerekçesi olamaz.”

“Ateşi ateşle söndürmek mümkün değildir”      

Yeşil Sol Parti olarak, İsrail’in Filistin’i işgal etmesini reddediyoruz; Filistin halkının özgürlük mücadelesini savunacağız, savunmaya devam edeceğiz. Bölge devletleri başta olmak üzere bütün güçlere, iki tarafın da barışçıl çözümde ortaklaşması için gereken bütün çabaları göstermeye çağırıyoruz. Bizler, Filistin-İsrail arasında on yıllardır yaşanan savaş ve işgallerin neden olduğu şiddet ortamına karşı adil, demokratik çözümün ve barışın tarafıyız. Yaşanan son büyük savaşla birlikte, bir kez daha açığa çıkmıştır ki ateşi ateşle söndürmek mümkün değildir. Her acı, yeni bir acıyı çağırmakta; Ortadoğu halklarının yaşamını hedef almaktadır. Filistin-İsrail ilişkilerinin demokratik ve adil bir çözümle son bulması için başta Ortadoğu halkları olmak üzere tüm dünya halklarını barışın tarafı olmaya çağırıyoruz.

“Halkların ve bir arada barışçıl yaşamın tarafıyız”

Ortadoğu’daki temel iki mesele olan Filistin ve Kürt meselesi çözülmeden Ortadoğu’da sorunların çözülemeyeceğini yıllardır acı bir biçimde tecrübe ediyoruz. Ulus-devlet esaslı yaklaşımların sorunları derinleştirdiğini, halklar arasındaki düşmanlığı arttırdığını her çatışmada bir kez daha görüyoruz. Ortadoğu’da milliyetçi ve dini bölünmelerin bitimsiz acılara kapı araladığına inanıyoruz. Halkların binlerce yıl bir arada ve barışçıl yaşama deneyimine sahip olduğu bu coğrafyada huzuru tekrar tesis etmenin en doğru yolu demokratik ve barışçıl çözümü esas almaktır. Bizler Ortadoğu’da şiddetin, ölümün ve iktidarcı anlayışların değil; halkların ve bir arada barışçıl yaşamın tarafıyız. Üçüncü Yolda yürümek, demokratik ve barışçıl yaşamı bu topraklara hakim kılmak her zamankinden daha güçlü bir şekilde kendisini dayatmaktadır. Ortadoğu’nun yaşadığı yoğun gerginlik, çatışma ve savaşlar demokratik bir dönüşümü zorunlu kılmaktadır.

Filistin halkının özgürlük mücadelesinin yanında olduğumuzu; acılara son vermenin yolunun demokratik ve adil çözüm olduğunu bir kez daha ifade ediyoruz. Bu saldırılarda hayatını kaybeden Filistin ve İsrailli yurttaşların yakınlarına ve halklara baş sağlığı diliyoruz.”