ÖZEL HABER - Faruk BALIKÇI / Fuat BULUT
AK Parti Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Halis Bilden, gazetemiz Güneydoğu Ekspres’in konuğu oldu. Kendisiyle yaptığımız çapraz söyleşide sorularımızı yanıtlayan Bilden, öncelikli 5 projesinin Kentsel dönüşüm, Surlar, İçkale, Diyarray ve DİYEK olduğunu açıklayarak, “Kayyum sistemi alışkanlık haline gelmemeli. Kandil’in kayyumuna da karşıyım. Amedspor bu kentin gerçekliği. Kürtçe ile ilgili bir sorun yok; propagandamı Kürtçe yapıyorum. Hizmet sorunu var. Diyarbakır can çekişiyor” dedi.
EN ÖNEMLİ SORUN İŞ VE AŞ
Seçmene hangi argümanlarla, hangi slogan ve söylemlerle gidiyorsunuz? Bu kentte halkın öncelikli talepleri nelerdir?
Sloganımız hizmet, bizim kentimiz yıllardır hizmet görmedi. Belediyecilik demek zaten hizmet demek. Her seçimde de siyaseti çok ön plana çıkarmanın kesinlikle bir anlamı yoktur. Dolayısıyla bizim sloganımız hizmet. Yaklaşık 40 gündür arazideyim. Her gün çok yoğun bir tempoyla hemşerilerimizle bir araya geliyoruz. Halkın ilk istediği iş ve aş. Diyarbakır'da maalesef çok işsizimiz var. TÜİK verilerine göre Türkiye’deki işsiz % 8 civarında ama Diyarbakır’da bu rakam % 12. Bizim belediye olarak yapacağımız her işin çıktısı mutlaka istihdam olmalı. Halkımızın isteklerine göre biz bu sunum ve projeleri hazırladık. 70’e yakın proje vardı, 26 proje daha çok öne çıktı. Bunun sebebi de halkımızın isteklerine göre biz projelerimizi şekillendirdik.
2019 yılında Diyarbakırlının ulaşımla ilgili talebi %16 iken, bu yılın başında bu talep %44’e çıktı. Çünkü ulaşım artık Diyarbakır’da çok büyük bir sorun ve taşınamaz hale geldi. Bir örnek vereyim; 4. sanayi sitesini 20 gün önce ziyaret ettim. Şehrin dışındaki bu sanayi sitesine her sabah 3 bin çırak işe gidiyor. Sadece tek otobüs gidiyor oraya. 3 bin insanı bir otobüs nasıl taşıyabilsin. Az bir süre kaldığı için kayyum arkadaşlarımızın da yapabileceği bir şey yok. Diyarbakır halkı tercihini yapacaktır ve tercihini hizmetten yana yapacağından zerre bir şüphem yoktur. Dolayısıyla hizmet siyasetini biz çok önemsiyoruz, daha çok hizmet siyaseti ön plana çıkacak diyoruz.
“KURUMSAL OLARAK KAYYUM SİSTEMİNE KARŞIYIM”
Bir toplantıda kayyum sistemine ‘benimsediğim bir yöntem değil’ dediniz, bu konuya dair düşünceleriniz nelerdir?
Diyarbakır can çekişiyor. Hizmet etmek için aday oldum. Düşüncem çok net ve açık kalplilik ile de bunu söylüyorum. Belediyecilik bir aidiyet işidir. Belediye Başkanı olan birisinin mutlaka o beldede ve o ilde doğmuş, yaşamış olması gerekir. Aidiyet duygusu olmadığı zaman siz ne kadar başarılı olursanız olun sizin hizmeti sonuna kadar yapma şansınız yoktur. Diyarbakır'daki kayyum arkadaşlarımız için kişi anlamında en ufak bir eleştirim yoktur. Kurumsal olarak kayyum sistemine karşıyım. Çünkü seçimle başa gelmeniz lazım. Şu an benim yaptığım gibi halka gideceksiniz, kendinizi anlatacaksınız, rakipleriniz olacak, halk sizi seçecek ve seçtikten sonra da siz halka hesap vermek durumundasınız. Benim eleştiri noktam budur.
Kayyum sisteminin halkın iradesinin gasp edildiği olarak düşünüyor musunuz?
Hayır kesinlikle düşünmüyorum. İlimizin çok ciddi sorunları var. Bu şehir daha önce HDP dediğimiz siyasi aktörler tarafından 16 yıl yönetildi. Kimse bunlara dur demedi. 8 Ağustos 2015 Sur olaylarında Sur’da özerklik ilan edildi. Türkiye'nin bir parçası ve barikatlar kuruldu, mevziler yapıldı. Her şey güllük gülistanlık iken kayyumluk sistemi gelmedi. Ama ben bunu çok açık ve net söylüyorum; bu kayyumluk sisteminin alışkanlık haline gelmemesi lazım. Beni eleştirilerden de çok daha cesur konuşuyorum. Kandilin kayyumlarını da istemiyorum. O kayyumlar da bu şehre çok büyük zarar verdiler.
KENTSEL DÖNÜŞÜM, SURLAR, İÇKALE, DİYARRAY VE DİYEK PROJESİ
Seçilirseniz hayata geçireceğiniz ilk 5 proje ne olacak?
İlki kentsel dönüşüm, ikincisi Surlar ve İçkale ile ilgili projem. Daha sonra Diyarray ve DİYEK, en son 40 km’lik mesire alanı projesini hayata geçireceğim. Bu saydığım 5 mega proje dediğimiz direkt halkı ilgilendiren, çok ciddi istihdam çıktısı olan projelerdir. Ben 99 yılına kadar belediyede imar daire başkanıydım. Bu şehri 99’da bıraktığımdan daha kötü gördüm.
“AFİŞLERLE İŞ YAPILMAZ”
Valiliğin bu bahsettiğiniz Diyarrayla ilgili projesi vardı, ihalesi yapıldı, afişleri asıldı. Ancak bu proje bir türlü gerçekleştirilemedi. Bununla ilgili ne diyorsunuz?
Afişlerle iş yapılmaz, kolları sıvayacaksınız, bir proje açıkladıysanız o projeyi yapacaksınız. Benim sorunum değil. Halkım beni seçerse açıkladığım projelerin hepsini namus sözü olarak tutacağım. Ama olağanüstü bir durum olur, bir sorun çıkarsa da açıklama yapacağız. Biz projelerimizi planlıyoruz ama geleceği ön göremeyiz. Mesela asrın felaketi oldu. Ön göremediğimiz gelişmeler olursa o zaman projeleri belki öteleriz, belki yapamayız ama kamuoyuna bunu açıklarız.
“KÜRT DİLİ İLE İLGİLİ BİR ENGEL YOK”
Seçim çalışmalarında bu kentteki tüm siyasi partiler Kürtçe afişler asıyor ve propagandalarını da Kürtçe yapıyorlar. Sizin Kürt dili veya çok dillilikle ilgili bir projeniz olacak mı?
Ben halkın içinde Kürtçe konuşuyorum, girişteki afişlerimizde Kürtçe zaten. Büyükşehir belediyemizin bir Türkçe ismi var, altta da Kürtçe ismi var. Kürtçe ile alakalı engel olan bir şey yok. Dengbêj evleri var, Kürtçe tiyatro var, Kürtçe şarkılar var, ben iktidar partisinin Büyükşehir adayıyım ve propagandamı Kürtçe yapıyorum. Kürtçe için her şey yapılmış. Diyarbakır Kürt şehridir. Diyarbakır'ın ana unsurunda, ana hamurunda Kürt dili vardır. Bu Kürt dilini de serbest bırakan AK Parti'dir, Cumhurbaşkanımızdır. AK Parti iktidarları döneminde Kürt dili, Kürt kültürü ve bölgemizle ilgili yapılan açılımları saysak sayfalar yetmez. TRT 6’nın açılışını da biliyorum. Kürtçe'nin okullarda seçmeli ders olarak yapıldığı zamanları da biliyorum. Ben her gittiğim yerde Kürt hemşerilerimle diyorum ki çocuklarımızı Kürtçe seçmeli de derse yönlendirelim ki devletimiz, milli eğitimimiz Kürtçe öğretmen tayin etsin. Diğer taraf kıyameti koparıyor Kürtçeyle ilgili ama bunların Kürtçe bilmediği ortaya çıktı. DEM Parti’de siyaset yapan kişilerden bir tanesi Diyarbakır halkına çocuklarınızı Kürtçe derse yönlendirin diye tavsiyede bulunmuş mudur? Ama ben söylüyorum. Hükümetin mensubu olduğum partide bunu yıllardır serbest bırakmak için dünya kadar çaba sarf ediyor.
“9 BÖLGEDE KENTSEL DÖNÜŞÜME İHTİYAÇ VAR”
Asrın felaketi çok ciddi hasarlı yapılara neden oldu. Ciddi bir dönüşüm gerekecek, bunu nasıl yapacaksınız?
Benim iki kimliğim var. Ben iyi bir belediyeciyim ve yüksek mimarım. 11 yıl belediyecilik yaptım. İki şehirde ben 7 yıl imar daire başkanlığı yaptım. Plan nasıl yapılır, bilirim. İki yıl AFAD başkanlığım var. Depremin insanlar üzerinde nasıl tahribat bıraktığına, yapıları nasıl etkilediğine şahit oldum. Diyarbakır’da toplamda 9 bölgede kentsel dönüşüme acil bir şekilde ihtiyaç var.
Biz bu şehirde sadece siyaset mi yapacağız? 40 yıldır ne kazandık? Artık hizmet siyaseti şarttır. Ben dersimi çalıştım. Bağlar, Şehitlik, Ben u Sen, Ferit köşkü, Cumhuriyet, Şilbe, Huzurevlerinin bir kısmı, Seyrantepe, Aziziye Mahallesi gibi yerlerde 104 bin konutun çok ivedi bir şekilde kentsel dönüşüme tabi tutulması gerekiyor. Çünkü bunlar gecekondular, 50 yıl önce yapılmış olan yapılardır. İvedi bir şekilde 1 Nisan’da kim seçilecekse bunları yapmalı. Diyarbakır nüfusunun neredeyse dörtte biri buralarda yaşıyor.
“BAĞLAR’I OĞLAKLI’YA TAŞIYACAĞIZ”
99 depremi sonrası yönetmelik değişti, Diyarbakır için şu an nasıl bir model düşünüyorsunuz?
8 bölgede yerinde dönüşümü sağlayacağız. Birini ayırıyorum o da Bağlar. Bağlar’ın yoğunluğu çok fazla, hektara göre 600 kişi civarında bir yoğunluk. Yani bizim öngördüğümüzün 2 katı dolayısıyla 77 bin 500 hane sadece Bağlar’da var. Bu alanların hepsini tekniğine uygun olarak ve modern yaşamın gerektirdiği kriterleri de sağlayacak şekliyle dönüştürdüğünüzde bizim bir rezerv alana ihtiyacımız var. O rezerv alanda Oğlaklı. Zaten orada yaklaşık 20 bin konut inşa ediliyor. Neredeyse 120 bin nüfus olacak şekilde bir şehir oluşuyor. Diyarray’ı da oraya kadar uzatıyoruz. Biz burada arsa üreteceğiz o ürettiğimiz arsalarda konut üreteceğiz. Halkımızın rızasını alacağız. Evi kaç metrekare ise bir metrekare bile ondan az olmayacak şekilde evini vereceğiz. Bunu yaparken de tek bir kuruş borçlandırmayacağız, para istemeyeceğiz. Biz arsa üreteceğiz sonra konut üreteceğiz Türkiye'de de ilk olarak ben bunu açıklıyorum. Birçok Belediye Başkanı proje açıkladı ama sıfır maliyetle konut teslim edeceklerini ben duymadım. Ama biz bunu yapacağız, hesabını kitabını yaptık.
BELEDİYE TAŞINMAZLARIN SATILDIĞI İDDİASI
Bazı siyasi partiler belediyeye ait taşınmazların kamu kurumlarına satıldığı gerekçesiyle tepki gösterdiler, siz bu konuda ne diyorsunuz?
Hiç haberim yok, inan bilmiyorum. Ben kendi propagandamı yapıyorum. Kim kimi suçluyorsa taraflara sorun, daha doğru cevap alırsınız. Gündemi de çok takip edemiyorum, sabah erken çıkıyorum, vatandaşlarıma, hemşerilerime kendimi tanıtıyorum. Onların düşüncelerini alıyorum, bana çizdikleri yolda da projeler hazırlıyorum. Benim gündemim bu sadece.
40 km’lik mesire alanı projesini anlatır mısınız?
Kral Kızı Barajı’nın gövdesinden, On Gözlü Köprü’ye kadar mükemmel bir yer, bir doğa harikası. Bir Ihlara Vadisi olabilir. Türkiye'de farklı farklı vadiler var. Büyükşehir olarak bunu ihmal etmişiz. Zaten öyle bir kentte yaşıyoruz ki maalesef ulaşım sorunu var. Bu kentin nefes alabileceği alanları açacağız. Mesire alanları, su sporları, doğa yürüyüşleri, trekkingin olacağı alanlar olacak.
“AMEDSPOR BU KENTİN GERÇEĞİDİR”
Bu kentin futbol takımlarına yerel yönetimlerin destek olmamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bugün adı Amedspor olan DİSKİSpor’un 98 ve 99 yıllarında başkanlığını yaptım. O zaman başkanlığım neyse Amedspor’a da öyle bakıyorum. Amedspor bu kentin bir gerçeğidir. Benim için önemli bir takımdır ve Diyarbekirspor da en az onun kadar kıymetli bir takımdır. Bu tür sportif faaliyetlere asla siyaseti karıştırmam. Siyaseti buraya karıştıranları bence sorgulamak lazım. Bunlar kentin dinamikleridir, spor çok önemlidir. Bulaştıranlardan da Diyarbakır halkı hesap sormalı.
