Konuşmasına, dün (25 Aralık) sona eren 2024 yılı bütçe görüşmelerine değinerek başlayan Bahçeli, borçlanmanın kaçınılmaz olduğu gerekçesiyle eleştirilen 2024 yılı bütçe teklifine memnuniyet ve gönül huzuru ile 'evet' dediklerini söyledi.

"DEM PARTİ'YE HAZİNE YARDIMI VE VEKİL MAAŞLARI KESİLSİN"

Devamla Irak'ın kuzeyindeki saldırılarda hayatını kaybeden 12 asker için baş sağlığı dileyen Bahçeli, DEM Parti ve CHP'yi hedef aldı. 57 DEM milletvekilinin maaşının ve hazine yardımının derhal kesilmesini isteyen Bahçeli, şöyle devam etti:

"CHP yönetimi Türkiye Cumhuriyeti'nin karşısına geçmiştir. Özgür Özel zıvanadan çıkmış, zırzop siyaseti ile bindiği dalı kesmeye başlamıştır. Bölücülük narkozu ile uyuşturulduğu ortadadır. Ortak bildiriye imza atmayarak şehitlerimizin kemiğini sızlatan bugünkü CHP, DEM kadar güvenlik tehdididir."

Konuşmasının devamında Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) HP Genel Başkanı Özgür Özel ve Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanı Zühtü Arslan'ı hedef alan Bahçeli, AYM Başkanı'na "Senin kumandan, ipin kimin elindedir?" ifadeleriyle seslenen Bahçeli, Özel için de "Aklını başına almazsa sokakta bile yürüyemeyecek" dedi.

Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Değerli vekil arkadaşlarım, saygıdeğer misafirler, 2023 yılının son grup toplantısında bir aradayız. Gündemdeki konularla ilgili değerlendirmelere geçmeden önce hepinizi hürmetle selamlıyorum. Toplantımızı takip eden vatandaşlarımıza, tüm kardeşlerimize en kalbi selamlarımı iletiyor, şükranlarımı sunuyorum.

Bütçe çalışması devletimize ve milletimize hayırlı olsun. Bütçenin bir bütün halinde değerlendirilmelidir. TBMM onayı ile haklarını doğrudan kullanmaktadır. Bütçe özü ile bir kaynak tahsis meselesidir bu da siyasi bir tercihe dayanmakta. Türkiye'nin yüksek hedeflerini sahiplenmiştir. 2024 yılı bütçesine 'evet' oyu verdik ve arkasında durduk. Genel Kurul çalışmalarında gösterdiğiniz tutumunuzdan, tavrınızdan dolayı alayınızı kutluyorum.

Asıl ve akıl yoksunu iddialardan kaçınan, destekleyici, yapıcı, müdahalesini kürsüden yapan, görüşmeleri ihanet seansı gösterisi haline getirmekten sakınan, kavga çıkarmak için fırsat çıkarmak isteyenlere prim vermeyen Türkiye yüzyılı ilk bütçesinin aşamalarında duyarlılık gösteren emek ve mesai harcayan her vekilimize her bürokratımıza, değerli arkadaşlarımızla birlikte tebrik ve teşekkürlerimi iletiyorum.

"MİLLETİMİZ KISA SÜREDE REFAHA ULAŞACAK"

Kurtuluş Savaşı enflasyonun dizginlenerek başarıldığı tek savaştır. Karaborsacılara göz açtırılmamıştı. Ekonomimiz 1923'ten 1939'a kadar ortalama yüzde 8 büyümüş, milli gelir artmıştı. Kahramanlar umutlarını hiçbir zaman kaybetmemişlerdi. Yüzüncü yıl dönümünde ilhamla ekonomik sorunların üstesinden geleceğimize, fiyat istikrarı ile milletimizin hak ettiği refaha kısa sürede ulaşacağına inanıyorum.

Mustafa Kemal Paşa Keçiören'de ziraat mektebinde konaklamıştı. Ankara'ya gelişine kadar gelişen olaylar mukavemeti artan zincirin halkaları gibidir. Komutanlığı, millete itimatı, ileri görüşlülüğü mühim rol oynadı. Vatan uğruna her çileye meydan okudular. Elde yok avuçta yoktu. İmkansızlığın kuşatmasını imanın kudreti ile yardılar. Erzurum'dan Sivas'a gitmek için emekli binbaşından borç alıp yola koyuldular.

"BATTIK, BİTTİK YAYGARASINI KOPARAN MÜNAFIKLAR..."

Battık, bittik yaygarasını koparan münafıklar, batı piyonları bir eli yağda bir eli balda, millete tepeden bakan emeği takmayan, meyhane solcuları, çarkıfelek gibi dönenler, meydan devrimciler, kerpiçli evlerden çıkan kahramanları hor gören bir avuç insanlık müsveddesi biz nereden geldiğimizi görüp hamdolsun biliyoruz. Peki siz neyi biliyor, nereye hizmet ediyorsunuz? Milli şerefimizi çiğnetmeyeceğiz. Kararımız kesin mücadelemiz bıçkındır. Herkes dikkat etsin, yayı gerilmiş ok gibiyiz. Kınından çekilmeyi bekleyen keskin bıçak gibiyiz.

Aziz vatan piyangodan çıkmadı. Kan verdik, bedel ödedik ama teslim olmadık, taviz vermedik, boyun eğmedik. Her taşı yakut olan vatan can verme sırrına erenlerindir. İrademiz milli mücadele iradesidir. Heyecanımız 104 yıl önceki seğmenlerin heyecanıdır.

Hayatı boyunca millet için çırpınan merhum Akif'i, milli mücadelenin yol başçısı Atatürk'ü, aziz şehitlerimizi rahmetle anıyorum. Ne kadar geriye bakarsak o kadar uzağı görürüz. Tarihi bir vaka telaffuzu ile bugünü çözmenin mümkün olacağı kanaatindeyim.

MHP'nin açık çağrısı şudur; Teröristlere hangi milletvekili hoşgörü ve muhabbetle yaklaşıyorsa suçludur ve tarih önünde hesap verecektir. Biz TBMM'de hain istemiyoruz, düşman istemiyoruz, katil istemiyoruz. TBMM teröristlerin barınma yeri değildir. Canilerin sırtının sıvazlayan hainleri hiç istemiyoruz.

"CHP, DEM KADAR GÜVENLİK TEHDİDİDİR"

CHP yönetimi Türkiye Cumhuriyeti'nin karşısına geçmiştir. Özgür Özel zıvanadan çıkmış, zırzop siyaseti ile bindiği dalı kesmeye başlamıştır. Bölücülük narkozu ile uyuşturulduğu ortadadır. Ortak bildiriye imza atmayarak şehitlerimizin kemiğini sızlatan bugünkü CHP, DEM kadar güvenlik tehdididir. Sayın Güler'den Meclis'i bilgilendirmesini isteyen zihniyet şuursuz ve çamurdur. Memleketi Manisa'da protesto edilen bu şahıs aklını başına almazsa sokakta bile yürüyemeyecektir. Bu mandacı siyaset teröre acil servis haline geldiği ortadadır. Bu tablo büyük risktir.

CHP Genel Başkanı'nın Milli Savunma Bakanımıza saldırması alçaklıktır. Üst perdeden konuşan özelleşmiş esir zihniyet kaç kişinin aklını başına getirdi de böyle konuşmaktadır. Akıl olsa zaten böyle konuşamaz. Kahramanlarımıza dil uzatanların dilinin, parmak sallayanların da parmağının hesabını sorar bedelini misli ile ödetiriz. Bunların alayının aklını alırım. Milli savunma bakanımızın, komutanlarımızın ve askerimizin sonuna kadar arkasındayız. 10 Kasım'da Atatürk fotoğrafı takmayan şahısla ilgili gereği yapılmıştır.

İlk önerim; 57 DEM milletvekilinin maaşının ve hazine yardımının derhal kesilmesidir. Bu paralar şehit ailelerine aktarılmalıdır. Hazine yardımı almaları rezalettir. İkinci önerim teröre yardım ve yataklık yapan sözde milletvekillerinin dokunulmazlık dosyalarının hemen karara bağlanmasıdır. Üçüncü önerim AYM ya yeniden yapılandırılmalı ya da kapatılmalıdır. AYM'nin statüsü ve üye yapısı radikal şekilde ele alınmalıdır. Bir diğer önerim kürsü dokunulmazlığının yeniden düzenlenmesidir. TBMM bölücülerin meydan okuma yeri değildir.

HDP'nin devamı PKK'nın gece görüş dürbünü olan DEM'in TBMM'de daha fazla yer alması toplumsal ve siyasi tansiyonu kontrol edilemez aşamalara taşıyabilecektir. Ne sahada, ne ovada, ne şehirde, ne belediyede, ne dağda, ne de TBMM'de terörist görmeye dayanma gücümüz artık kalmamıştır.

İkinci önerim somut delille suçu sabit olan vekillerin görüşülmeyi bekleyen dokunulmazlık dosyalarının karara bağlanarak bu haşaratların mahkemeye çıkarılmasıdır. Üçüncü önerim Anayasa Mahkemesi'nin yeniden yapılandırılması ya da bu mahkemenin kapatılmasıdır.

Dördüncü önerim de TBMM'de anlamını kaybeden kürsü dokunulmazlığı sınırlarının yeniden çizilmesidir."

Kaynak: (HABER MERKEZİ)