ÖZEL HABER/Sertaç KAYAR
Diyarbakır, tarihi ve kültürel yapısı ile sık sık adından söz ettiren bir kent olma özelliğine sahip. Bu nedenledir ki her yıl yerli ve yabancı turist akınına uğruyor. Birçok medeniyete ev sahipliği yapan kentin tarihi Sur İlçesi, en çok ziyaret edilen merkezlerden biri.
Çin Seddi’nden sonra dünyanın en geniş, en uzun ve en sağlam surları ile çevrili olan Sur İlçesi, tarihe ışık tutuyor. Tarihin her döneminde önemli bir yerleşim yeri olan ve büyük uygarlıkların mirasını günümüze kadar taşıyan Sur, ziyaretçilerini tarihi bir yolculuğa çıkarıyor.
116 YILLIK DAĞKAPI FOTOĞRAFI
Bu denli öneme sahip kentin tarihinde yaşanan bazı olaylar, derin yaralar bırakmıştır. 1909 yılında çekilen bir fotoğraf karesi bu yaralardan birini hatırlatıyor. Şehrin ana kapılarından biri olan Dağkapı’da çekilen bu fotoğraf, yaşanan bir olayın yarattığı tahribatı hatırlatıyor. Kaynak olarak “Hugo Grothe, Geographische Charakterbilder, Leipzig, 1909” olan fotoğraf karesinde kapıda muhafızlar, atlı bir kişi ve vatandaşların olduğu günlük yaşamı konu ediniyor.
FOTOĞRAFIN HATIRLATTIĞI ACI OLAY!
Geçmişte Sur İlçesi’ni çevreleyen surların Dağkapı tarafındaki bölümü bugün yok. 1930 yılında “Sur içine hava girmiyor, bulaşıcı hastalıklar yaygınlaşıyor, hava sirkülasyonu olsun” diyen dönemin valisi Faiz Ergun'un talimatıyla top atışlarıyla surun bu bölümünde bir kısım yıkıldı. Tarihi eserler hakkında araştırma yapmak üzere Diyarbakır'da bulunan Fransız arkeolog Albert Louis Gabriel, Milli Eğitim Bakanlığı'na rapor yazarak, surların tarihi ve arkeolojik açıdan paha biçilemez olduğunu söyler ve yıkım hemen durdurulur. Ancak yıkılan bölüm bir daha geri getirilemez.