Diyarbakır’dan da geçen Dicle Nehri’nde yaz mevsiminde sular çekilince oluşan kumluklarda birer metre derinlik açılarak karpuz fideleri bu kuyulara gömülürdü. Fideler büyüdükçe güvercin gübresiyle kökleri doldurulurdu. Ve kuyu kapatılarak karpuzun büyümesi beklenirdi. İşte o zaman Dicle Nehri kıyısına hülleler, kamıştan kulübeler kurulurdu. Hüllelerde yatak odası, misafir ve bir de mutfak bulunurdu. Nehrin iki yakasına kurulan bu hüllelerin seyrine doyulmazdı. Akşamları ise lüks lamba ışığında aydınlatılıp saz eşliğinde türküler, klamlar söylenirdi. Bir başkaydı hüllelerin sefası.

Bugün ise o hüllelerin yerini Dicle Nehri kıyısındaki işletmeler yerini aldı. 70 yaşını aşkın o günleri yaşayanlar, “Nerede o eski hülleler. Bugün yerini ticari mekanlar almış” diye geçmişi yad ediyorlar.

Kaynak: Haber Merkezi