Haber- Fatma Temel

Diyarbakır Kent Koruma ve Dayanışma Platformu tarafından düzenlenen ve bölge illerinden Sivil Toplum Örgütü Temsilcilerinin katıldığı “Kürt Meselesinde Çözüm İçin Sivil Toplum Buluşması” bir otelde gerçekleşti. Toplantıda Diyarbakır Tabipler Odası Başkanı Elif Turan açılış konuşması yaptı. Ardından konuşma yapan Diyarbakır Barosu Başkanı Nihat Eren, Kürt sorununa ilişkin konuştu. Toplantının geri kalanı basına kapalı devam etti.

‘Sadece kentteki STK’lar değil bölgeye de bir çağrı yaptık’

Diyarbakır Tabipler Odası Başkanı Elif Turan açılış konuşmasında şunları söyledi:

“Bildiğiniz üzere bölgeyle ilgili sorunlar ne yazık ki bitmiyor. Diyarbakır’daki STK’lar olarak reflekssel bir hafızamız olduğu için bir araya gelebiliyoruz ama daha derli toplu olmak adına bir kent platformu oluşturduk. Bu kent platformu, bölgedeki sorunların kentteki etkilerini tartışabileceğimiz bir birliktelik sağlamaktır. Bu birlikteliği bu birlikteliği daha önce pandemi ve depremde çok güzel sağladık. Biliyorsunuz 40 yıldır bir sorun var. Bu sorunlar hepimizi etkiliyor. Bu yüzden bugün hembu sorunun bize etkisi nedir hemde çözümü için nasıl bir rol oynayabiliriz? Önerilerimiz ne olacak bunu tartışacağımız bir toplantı yapalım istedik. Sadece kentteki STK’lar değil bölgeye de bir çağrı yaptık”

‘Ülkede herkes Kürt sorununu çözümüne yönelik sorumluluk almalı’

Toplantıda konuşan Diyarbakır Barosu Başkanı Nihat Eren, toplantıya ilişkin şunları dile getirdi:

“Bugün biz neyi amaçlıyoruz? Biz bugün bu toplantıyı neden yaptık? Yıllardır hepimiz temsil ettiğimiz sivil toplum örgütleri adına aslında Kürt meselesine ilişkin görüşlerimizi, çözüm önerilerimizi ya da Kürt meselesinden kaynaklı oluşan sorun alanlarına ilişkin itirazlarımızı, görüşlerimizi sürekli kamuyla paylaştık. Yeri geldiğinde diyalog ve iletişim konusunda talep kâr olduk. Ama galiba ilk defa bu kadar kalabalık ve sadece sivil toplum ve meslek örgütlerinin temsilcileri bu soruna bir aktör olarak çözüm arayan insanlarla bir aradayız. Umarım bu salondan bugün verimli bir tartışmayla ortak bir kararlılıkla çıkacak sonucu herkes önemser. Bu topluluk bu kararlılık bugüne dek Kürdistan’ı bütün STK ve meslek örgütleri olarak aynı zamanda toplumun beklentilerini dile getirecek bir platform ve atmosferi yaratmış durumda. Kürt meselesinin seçim stratejileriyle gündeme geliyor olmasının yarattığı büyük bir rahatsızlık var”

‘Kürt meselesini çözemezsek ülkedeki demokrasi sorununu da çözemeyiz’

Bu meselenin seçim stratejileriyle tartışılacak bir mesele olmadığını belirten Eren,” 2015 sonrasında sadece yaratılan, konuşulmayan ve tartışılmayarak da sanki yokmuş gibi davranılan, sadece bir güvenlik sorunu olarak anlatılan ve sorunun çözümüne yönelik sadece güvenlikçi politikalarıyla hareket eden anlayışı da kabul etmediğimizi ortaya koymak için buradayız. Kürt sorunu meselesi son 40 yılın meselesi değil 100 yılın meselesidir. Bu mesele bir güvenlik meselesi değil tarihi toplumsal, siyasal bir meseledir. Böyle yaklaşmadığımız sürece hiçbir kalıcı çözüm bulamayız. Nitekim 2007 yılında 2009 yılında 2012 yılında toplumun çok büyük umutlar bağladığı ve çokça destek sunduğu süreçler maalesef istenilen neticelerle nihayete erilemedi. Sivil toplumu temsil eden sivil toplum temsilcileri gerçekten busoruna yönelik konuşabilmeli mi? Bana göre bu ülkede herkes Kürt sorununu çözümüne yönelik sorumluluk almalı. Kürt meselesi bu ülkedeki temel sorun alanlarının noktası olarak görülebilir. Bize göre bu ülkedeki ekonomi, hukuk, insan hakları sorunun temeli Kürt sorunundaki çözümsüzlükte ısrardır. Kürt meselesini çözemesek ülkedeki demokrasi sorununu da çözemeyiz. Bugün hep birlikte bir sonuç koyma adına bir aradayız” şeklinde konuştu.

Muhabir: Fatma Temel