ÖZEL HABER/Sertaç KAYAR

MHP Genel Devlet Bahçeli’nin 1 Ekim 2024’te TBMM’deki çıkışıyla başlayan yeni çözüm süreci, Abdullah Öcalan'ın ''Tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir'' çağrısı ve PKK’nin 12. Kongresi’nde kendini feshetme kararı almasıyla başka bir boyuta geçti. Barış umutlarının daha da arttığı bu sürece en çok sevinen anneler oldu. Yıllardır çocuklarının yolunu gözleyen anneler, evlatlarına kavuşacağı günü dört gözle bekliyor.

“DİYARBAKIR ANNELERİ” VE “BARIŞ ANNELERİ” KONUŞTU

PKK’nin kongre kararlarını duyuracağını açıklamasının ardından günlerdir gelecek haberi bekleyen anneler, sabah saatlerinde PKK’nin kendini feshetme kararını büyük bir sevinç ve heyecanla karşıladı. Dağdaki çocukları için 7 yıldır HDP önünde oturan “Diyarbakır Anneleri” ve 26 yıldır barış için mücadele eden “Barış Anneleri”, Güneydoğu Ekspres’e konuştu.

“Diyarbakır Anneleri”nden Sevgi Çağmar, “Oğlum Sakarya’da üniversite okuyordu, oradan gitti. 19 yaşındaydı. 10 senedir oğlumu göremiyorum. 6 yıldır buradayım. Bu hasreti çekiyorum. Çözüm süreci başlatıldı, çok mutluyuz. Allah cumhurbaşkanımızdan, sayın Devlet Bahçeli’den razı olsun. Umutluyuz, inşallah çocuklarımız gelir. PKK kendini feshetti. O silahı gömün gelin. Biz sizi burada bekliyoruz. Gelin bu hasret bitsin. İlk haberi duyduğumda geceleri uyuyamadım. Gelecek haberi bekliyordum. Telefona bakıp duruyordum. Bir haber yok mu, feshettiler mi diye. Yerimizde oturamıyorduk. Güzel haberi bugün aldık. Oğlum gelince ona sarılmak istiyorum. Dünyalar benim olacak. 10 yıldır evde duramıyorum. Gecem gündüzüm yoktu” dedi.

Gözler Yolda, Kulaklar Kapıd1

“HİÇ UYKUM YOK, YAVRUMU BEKLİYORUM”

Kütahya’dan gelen Hatice Levent de “11 sendir Fadime’min peşindeyim. Evlat nöbeti 6 senedir bu çadırdayım. Evlatlarımıza inşallah kavuşacağız öncelikle sayın cumhurbaşkanımız ve sayın Devlet Bahçeli’den Allah razı olsun. Bu çözüm sürecini başlattılar Allah ayaklarına taş değdirmesin. İnşallah yakın zamanda da evlatlarımızı bağrımıza basarız. Fadimemi çok özledim. Benim yavrumu üniversite 2’den götürdüler. Okuyup öğretmen olacaktı. Hayallerimizi, umutlarımızı çaldılar. Yeter ki bu süreç başarılı olsun evlatlarımızı alıp da gidelim. Hiç uykum yok. Yavrumu bekliyorum. Dört gözle yavrumu bekliyorum. Hepsi gelsin. Hatice 18 yaşındaydı. Kızım benim dön geri, hiçbir şeyden korkma. Dört gözle bekliyorum. Geldiğinde doyasıya sarılmak koklamak istiyorum. İnşallah Allah çilemizi bitirir ve evlatlarımıza kavuşuruz” şeklinde konuştu.

Gözler Yolda, Kulaklar Kapıd

“ASKER, POLİS, DAĞDAKİLER HEPSİ BİZİM ÇOCUĞUMUZDUR”

“Diyarbakır Anneleri”nden Sultan Güger de duygularını şöyle ifade etti: “10 yıldır oğluma hasretim. 19 yaşındaydı. Ben de bu eylem başladığından beri buradayım. O zaman kendime söz verdim ‘oğlumu almadan bu çadırı terk etmeyeceğim’ dedim. Süreç başarılı oldu, çok mutluyuz. Cumhurbaşkanımıza, sayın Devlet Bahçeli’ye çok teşekkür ediyorum. Onların sayesinde alacağız çocuklarımızı. İnşallah bu savaş bitecek. Asker, polis, dağdakiler hepsi bizim çocuğumuzdur. Kardeş kardeşi öldürüyor. Eylemimiz sonuç verdi. Çok şükür bu günleri gördük, çok mutluyuz. Sabah haberi alır almaz evde duramadım buraya geldim. Oğlum hasta hastaneye gidecektik ama haberi alır almaz onu bırakıp buraya geldim. 10 yıldır sesini duymamışız.”

Gözler Yolda, Kulaklar Kapıd2

“CUMHURBAŞKANIMIZ ANALARIN GÖZYAŞLARINA DAYANAMADI”

Annelerden Mevlüde Üçdağ da “6 yıldır evladım için burada mücadele ettim. 10 yıldır evladımdan ayrıyım. 2015’ten bu yana ben hep medya karşısında ağladım. ‘Acaba ben bir gün medya karısında gülecek miyim?’ diyordum. Şimdi çok mutluyum. PKK kendini feshetmesi bizim çocuklarımızın gelmesidir. Biz dün konuştuk ‘bir ay içinde inşallah çocuklarınızı size getireceğiz’ dediler. Bu haberi duyduk, evde duramadık hemen geldim. Çocuğumun fotoğrafını alıp buraya geldim. Sayın Cumhurbaşkanımız, Devlet Bahçeli’den, İçişleri Bakanımızdan Allah razı olsun. Bu süreçte bizi hiç yalnız bırakmadılar. Sayın Cumhurbaşkanımız anaların gözyaşlarına dayanamadı, bu süreci başlattı. Biz burada hep yüreğimiz yanıktı. Çok şükür dualarımız kabul oldu, çocuklarımıza kavuşacağız. Ben hiç inanmıyordum medyanın karşısında gülerek geçeceğimi. İnşallah evladımı canlı bir şekilde kucağıma alacağım. 17 yaşında gitti, şimdi 27 yaşında. İnşallah gelir kavuşacağım için çok heyecanlıyım. Eve gidip haberi çocuklarıma verdim. Onlar da çok mutlu oldu. Çocuklarım onu bekledi, evlenmediler. ‘İnşallah o gelince sizden önce evlenecek’ dedim” diyerek, duygularını dile getirdi.

BARIŞ ANNELERİ: BARIŞIN YÜKÜ BİZİM OMUZLARIMIZDADIR

“Barış Anneleri” de “Diyarbakır Anneleri” gibi süreçten duydukları memnuniyeti ve barış ile ilgili duygularını dile getirdi. “Barış Anneleri”nden Nafiye Yiğit, “Dün Anneler Günü’ydü. 25 yıl oldu, Barış Anneleri Derneği’ni açalı. Her Anneler Günü’nde barış çağrısı yaptık. Barış istediğimiz için bu çağrıyı yapıyorduk. Biz anneyiz, ne olursa olsun hiçbir anne başka annenin gözyaşlarının akmasını istemez. Her anne annedir. Annelerin gözyaşlarının farkı yoktur. Türk, Kürt kim olursa olsun. Barış annesi olarak, Türk olsun, Kürt olsun kim olursa olsun bu günü tüm annelere kutluyoruz. Yıllardır barış istiyoruz, barış için el uzatıyoruz. Yapılan bu çağrı ve başlayan yeni süreç barış içindir, anneler olarak çok mutlu olduk. Bin yıl da geçse, savaş sürse de yine bu olacaktı. Anneler olarak elimizi barışa uzatalım. Bugün barışın yükü bizim omuzlarımızdadır. Bir damla kanımız kalıncaya kadar barış için mücadele edeceğiz. Türk ve Kürt annelerinin çocukları yaşamını yitirmemesi için mücadele edeceğiz. Türk annelerine de çağrımız var; siz de barış için bize elinizi uzatın. Yeryüzünde barıştan daha güzel başka bir şey yoktur. Kan, kanla yıkanmaz. Kan suyla yıkanır. Onurlu bir barış bu topraklara gelinceye kadar mücadele edeceğiz. Türk ve Kürtlerin birlikte, bir bayrak altında yaşaması için mücadele edeceğiz” dedi.

“HEP BERABER EL ELE VERİP BARIŞ İSTEYELİM”

Nazife Yiğit de duygularını şöyle ifade etti: “Bugün televizyonu açtık ve bu açıklamayı gördük. Bu açıklamaya çok sevindik. Barış gelmesini çok istiyoruz. Barış Anneleri olarak, barış için umudumuz hep vardı ve olacaktı. Ne kadar savaş olsa ve kan dökülse de sonu hep barışla bitiyor. Anneler bir daha ağlamayacak. Bütün polis, asker ve bizim annelerin Anneler Günü’nü kutluyoruz. Ellerinden öpüyorum. Bu Anneler Günü’nde bu açıklama oldu. İnşallah bir daha anneler ağlamayacak. Annelerin göz yaşının rengi yoktur. Ne asker ne polis ne bizim anneler kimse ağlamasın. Yani gençler gidiyor, anneler ağlıyor. Hiç kimseye bir şey olmuyor, annelerden başka. Umudumuz bir daha gençlerin ölmemesi. Bunun hızlandırılması ve çözülmesini istiyoruz. İki taraf için de söylüyorum. Çok umutluyuz, çok sevinçliyiz. Dün akşamdan beri mutluyum. Bütün annelerin kalkması lazım ve barışı dillendirmesi lazım. Hep beraber el ele verip barış isteyelim.”

“HERKESİN KARDEŞ GİBİ YAŞAMASINI İSTİYORUZ”

“Barış Anneleri”nden Meryem Tura da şunları söyledi: “Ben de bir anne olarak barış istiyorum. PKK bugün kendini feshettiğini açıkladı. Biz anneler hep barış istedik. Barış sürecini sonuna kadar destekliyoruz. Kimsenin ölmesini istemiyoruz. Ne asker ne gerilla anneleri ağlasın, barış istiyoruz. Türkiye’de huzur ve demokrasi istiyoruz. Herkesin kardeş gibi yaşamasını istiyoruz.”

Muhabir: Sertaç KAYAR