Barış elçisi Sırrı Süreyya’nın vefatı ülkeyi yasa boğarken, böylesine bir sevgi karşısında barışın yetim kaldığı duygusu uyandırdı. Gıyabında cenaze töreni düzenlendi. Yas evleri kuruldu.
Meclis’te DEM Parti’nin kurduğu taziyeyi ziyaret eden Devlet Bahçeli’nin, Sırrı Süreyya’nın fotoğrafına dokunuşu ise izleyene duygusal anlar yaşattı. Belki de Sırrı Süreyya Önder’in taziye ziyaretlerinde ileride hafızalarda kalacak Bahçeli’nin o dokunuşu olacak. Fotoğrafı önünde durarak adeta üç kez eliyle bir evlat sevgisiyle fotoğrafını okşaması zihinlere kazıldı. Bahçeli’nin bu çıkışı bana yıllar öncesini hatırlattı.
Devlet Bahçeli, Kürt sorunu konusunda zaman zaman sert çıkışlarda bulunmasına rağmen, siyasal konjüktöre göre, hem ip atan, hem el uzatan biri de oldu. Bahçeli sadece 2024’te DEM partililerle tokalaşmadı.
1 Eylül 1999 yılında ateşkes ilan edildi. Öcalan’ın çağrısı üzerine iyi niyet göstergesi olarak iki barış Türkiye’ye geldi. Bir grup Hakkâri’nin Şemdinli ilçesinden bir grupta Avrupa’dan döndü.
Başbakan Yardımcısı iken Bahçeli’nin 2000 yılındaki Diyarbakır gezisini hatırlıyorum. Beklenmedik bir çıkış yapmıştı. HADEP’li Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Feridun Çelik’i ziyaret etmiş, elini uzatarak tokalaşmışlardı.
Çelik, 15 yıldan beri çok acılar günler yaşandığını ve barış süreci nedeniyle belli bir oranda barış ve huzur ortamının bölgeye yansıdığını el ele vererek çok önemli şeylerin yaratabileceği inancı içerisinde olduğunu ifade etmişti. Bahçeli de bu açıklamalarını alkışlayarak desteklemişti. Feridun Çelik de bu jeste karşılık bir demet gül ile karşılık vermişti.
Bozulan süreçle o tokalaşma ve iyi niyet göstergesinin boşa çıkmasının ardından aradan geçen 25 yıl sonra Bahçeli’nin dokunuşuyla barışın kapıları aralandı… Umarın başka süreçlere ihtiyaç duymadan yeni bir dokunuş yapmaya gerek kalmaz.