HABER - Beritan KAYA

Resmî açıklamalara göre 11 ilde 53 bin 537 kişi hayatını kaybettiğini, en az 107.000 kişinin yaralandığını, binlerce kişi ise hayatına engelli olarak devam etmek zorunda kaldığını söyleyen Cupolo, “Aileler sevdiklerini kaybetmenin travmasını yaşamaya devam etmekteyken tüm can ve mal kayıplarından sorumlu kamu/özel kurum ve kişilerin belirlenmesi, yargılanması, hesap vermesi ve gelecek hayatların korunması amacıyla için Meclis’e bu önergeyi sunuyoruz” dedi.

6 Şubat’ın Sorumluları Yargılansın2
6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş merkezli yaşanan ve Hatay, Gaziantep, Adıyaman, Malatya, Kilis, Şanlıurfa, Adana, Osmaniye, Diyarbakır, Elâzığ illerini de etkileyen 7.7 ve 7.6 büyüklüklerindeki depremler büyük bir yıkıma ve can kaybına yol açtı. Resmî açıklamalara göre 53 bin 537 kişinin hayatını kaybetti, en az 107.000 kişi yaralandı, binlerce kişi ise hayatına engelli olarak devam etmek zorunda kaldı. 

Di̇yarbakir’da Yaralar Sarilamadi4


Depremin ardından standartlarının çok altında kalan sayısız inşaat projesini onaylandığını belirten Cupolo, “ Deprem riskinin yüksek olduğu bir bölgede yapısal sorunları olduğu bilinen binalarda yaşayan insanları korumak amacıyla önlem almadıkları için ceza alan tek bir kamu görevlisi, seçilmiş belediye başkanı veya belediye meclisi üyesi olmamıştır” dedi.

Di̇yarbakir’da Yaralar Sarilamadi3


Cupolo, “Aileler sevdiklerini kaybetmenin travmasını yaşamaya devam etmekteyken yaşananların siyasi sorumlularının, tüm can ve mal kayıplarından sorumlu olan kamu/özel kurum ve kişilerinin belirlenmesi, yargılanması, hesap vermesi ve gelecek hayatların korunması için bir meclis araştırması açılması elzemdir” dedi.

Bunların ışığının Meclis araştırılması açılmasını isteyen Cupolonun araştırma önergesinin gerekçesi olarak şunları söyledi:

“ İnsan Hakları İzleme Örgütü 2 Şubat 2024 tarihinde yaptığı açıklama ile 6 Şubat depremlerinde yıkılan binalarla ilgili iddianameleri, haberleri incelediğini; avukatlarla görüştüğünü ve edindikleri bilgiler sonucunda hükümetin yıkılan binlerce kusurlu binadan sorumlu kamu görevlilerinin sorumlu tutulmasını sağlamakla yükümlü olduğunu paylaşmıştır. Depremin ardından müteahhitler, yapı denetçileri ve teknik personel hakkında açılan davaların duruşmaları geçtiğimiz aylarda başlamasına rağmen henüz güvenli bina standartlarının çok altında kalan sayısız inşaat projesini onayladıkları veya deprem riskinin yüksek olduğu bir bölgede yapısal sorunları olduğu bilinen binalarda yaşayan insanları korumak amacıyla önlem almadıkları için ceza alan tek bir kamu görevlisi, seçilmiş belediye başkanı veya belediye meclisi üyesi olmamıştır.İnsan Haklarını İzleme Örgütü tarafından incelenen davaların çoğunda sanıklar, 2 yıldan 22,5 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılabilecek "öngörülebilir taksirle ölüme ve yaralamaya sebebiyet verme" suçundan yargılanmaktadır.

Di̇yarbakir’da Yaralar Sarilamadi2


Hükümetin depreme ilişkin yükümlülükleri; yerleşim yerlerinin deprem ve doğal afet bölgelerine uygun olarak seçilmesi, planlanması, bu bölgelerin dinamiklerine göre depreme dayanıklılık sağlanması adına yapı değerlerinin mevzuat ile belirlenmesi, kaçak yapılaşma, İmar Kanunu’na aykırılık durumlarının tespit edilmesi, yapı denetimlerinin usul ve mevzuatta belirlenen şekle uygun olarak yapılması, tespit edilen yapıların inşaatı devam ediyor ise inşaatın durdurulması ve derhal yıkılması ve ilgililere gerekli cezai yaptırımların uygulanması, deprem sonrasında acil müdahale için, acil durum müdahale planının oluşturulması, etkili ve hızlı müdahale sürecinin yönetilmesi, acil durum müdahale planına uygun şekilde davranılması, deprem sonrası arama kurtarma çalışmalarına en hızlı şekilde başlanılması, tedavi süreçlerinin en hızlı şekilde yönetilmesi, barınma, beslenme vb. temel ihtiyaçların eksiksiz ve en hızlı şekilde sağlanması, can ve mal güvenliğinin sağlanması, deprem sonrasında, depremden etkilenen kişilere hayatlarını normal bir şekilde idame ettirebilmek için gerekli maddi ve manevi desteğin sağlanmasıdır. Hükümet bahsi geçen yetki ve sorumluluklarını,kamu hizmeti ve kamu görevini eksiksiz, kusursuz ve zamanında sağlama yükümlülüğünü, 6 Şubat depremlerinde ihlal ve ihmal etmiştir ve dolayısıyla meydana gelen tüm can ve mal kayıplarından sorumludur.


Türkiye'de kamu görevlilerinin görevleri sırasında işledikleri suçlar nedeniyle soruşturulması söz konusu kişinin mevkiine bağlı olarak devlet makamlarının iznini gerektiren bir kanuna tabidir. İnşaat projelerini onaylama, inşaat ruhsatı verme, inşaatlarda projelere ve teknik şartnamelere uyulup uyulmadığını denetleme ve binaların iskân için güvenli olup olmadığını onaylama sorumluluğu, seçilmiş belediye başkanlarına, belediyelerin imar komisyonlarına atanan seçilmiş belediye meclisi üyelerine, belediyelerin imar ve şehircilik birimleri ile çevre, şehircilik ve iklim değişikliği bakanlığının il müdürlüklerinde çalışan kamu görevlilerine aittir. Ayrıca, AHİM kararında da belirtildiği gibi, kamu görevlilerinin soruşturulmasına izin verilip verilmeyeceğini belirleyen idari organların yürütmeden bağımsız değildir. 
Deprem ve sonrasında yaşananların siyasi sorumlularının, tüm can ve mal kayıplarından sorumluolankamu/özel kurum ve kişilerinin belirlenmesi, yargılanması, hesap vermesi ve gelecek hayatların korunması için bir meclis araştırması açılması elzemdir.”

Muhabir: Beritan KAYA